Suheyb bin Sinan, asıl adı Umeyre iken daha çok Suheyb bin Sinan ve Rumi olarak tanınmaktadır. Onun böyle tanınmasının sebebi çok küçük yaşta Bizanslılar’ın bölgeye yaptıkları bir saldırıda esir edilmesi ve Bizans topraklarında büyümesidir. Rum kültürüyle yetişen Suheyb gençlik çağında Kelb kabilesi tüccarlarına köle olarak satıldı ve onlar tarafından Mekke’ye götürüldü. Burada Abdullah bin Cüdan […]

Misafirperver, şair ve cömert bir insan olan Tufeyl bin Amr, herkes tarafından sevilir sayılırdı. Yemen tarafında bulunan Devs kabilesine mensuptu. Peygamber Efendimizin, Mekke’de İslâmiyeti açıkça yaymaya başladığı, gece gündüz insanlara nasîhat edip, onları İslâm dinine davet ettiği, Mekke’li müşriklerin ise, Resûlullahın bu gayretini boşa çıkarmak için hiç durmadan uğraşıp, Mekke’ye gelenleri bile Peygamberimizle görüştürmemek için, […]

İslam’ın ilk yıllarıydı. Peygamberimizin halası Erva Binti Abdulmüttalib, oğlunun İslamı seçtiğini duyunca ona şöyle hitap eder: “Oğlum, hiç şüphesiz, dayının oğlu, senin yardımına herkesten daha çok layıktır. Vallahi eğer onu erkeklere karşı korumaya gücümüz yetseydi, her tür­lü tecavüze karşı onu korurduk!” Henüz Müslüman olmayan Erva (RA),oğlunun ısrarla iman etmesi teklifine ise, “Ben şimdi bekleyeyim, kız […]

Tuleyb bin Umeyr,Kureyş kabilesinin Benî Abdüddâr soyundandır. Annesi Resûl-i Ekrem’in halası Ervâ bint Abdülmuttalib’dir. İslam’ın ilk yıllarıydı. Peygam­berimiz, Hz. Erkam’ın evinde bulunuyor, gizli olarak hakka daveti sürdürüyor­du. Hz. Tuleyb, hiç kimseden çekinip ürkmeden, Re­sû­lul­lah’ın ikamet ettiği eve gitti. Kâinatın Efendisi’ne teslim olarak iman etti, hidayet halkasına girdi. Hidayet halkasına giren Tuleyb,bu nüjdeyi annesine açmak için […]

Ubeyde Bin Haris (RA), Hz. Peygamber’in tebliğini güvendiği kimselerle sınırlı tuttuğu dönemde Hz. Ebû Bekir vasıtasıyla İslâm’ı kabul etti. Onun dokuzuncu müslüman olduğu zikredilir. İslamiyet’in ilk yıllarında Ubeyde (RA), karşılaştığı bütün güçlükle­­re sabretti. Hicret emri çıkınca Hz.Ubeyde(RA) yurdunu yuvasını bırakarak, kardeşleri Tufeyl ve Husayn ile birlikte Medine’ye hicret etti. Bedir Savaşı’na iştirak eden bu bahtiyar […]

İslam’ın ilk yıllarında iman saadetine eren,Abdullah bin Ümmü Mektûm (RA)Peygamberimizin müezzinlerinden ve Medine’ye ilk hicret eden Muhacirlerdendir. Peygamberimiz(ASV) tarafından Medine’de 13 defa vekil bırakılarak Müs­lümanlara namaz kıldıran Hz. Abdullah (RA), göz nimetinden mahrumdu. İbni Ümmü Mektûm’un asıl ismi “Amr”dır, fakat “Abdullah” ismi ile anılıyordu. Kendisi de anne­sine nispetle “Ümmü Mektûm’un oğlu” manasında “İbni Ümmü Mektûm” […]

İslamiyet’in ilk yıllarında Müslüman olan Abdullah bin Süheyl (RA), müşriklerin dayanıl­maz işkencelerine maruz kaldı. İlk kafile ile birlikte Habeşis­tan’a hicret etti. Bir müddet orada kaldıktan sonra,her türlü çile ve işkenceyi göze alıp Mekke’ye döndü. O sıralar müşrik olan babası, oğlunun Müslüman olmasına ve hicret etmesine çok öfkelenmişti. Oğlunun geri dönmesiyle birlikte hemen harekete geçti. Önce […]

İslamın insanlara tebliğ edildiği, müşriklerin büyük baskı ve zulümlerinin başladığı o ilk yıllarda Mikdad bin Esved (RA) hiç tereddüde düşmeden iman edip müslüman olmuştu. Mekke’li Esved bin Abdüyegûs’ün evlatlığı olduğu için, Mik­dad bin Esved adıyla tanınmıştır. Mikdad (RA), herkesin endişe ettiği o dönemde imanını daha fazla gizleyemedi. İnancı uğrunda çile­nin her türlüsüne razıydı. Hiçbir müşrikten […]

Habbab bin Eret, Ümm-i Anmar isimli Mekke’li müşrik bir kadının kölesiydi. Kılıç yapan bir demirci ustası olarak Mekke’de meşhur olmuştu. Peygamber Efendimiz ile de tanışır ve görüşürdü. İslam davasını duymuş, yakından yakına ilgilenmeye başlamıştı. Habbâb sonunda Müslüman olmaya karar verdi. Rasûlul­lah (ASV)’a geldi ve “altıncı Müslüman” olarak Kelime-i Şehadet getirdi. O devrede Müslüman olmak, her […]

Asıl ismi “Cündüb bin Cünâde” olan Ebû Zer,Gıfar kabilesinin hırçın tabiatlı, cesur bir ferdi olarak Gıfar’lı Ebu Zer olarak tanınmıştır. Ebû Zer Gıfârî, insanların putları ilah edinmesine hayret ediyor, böyle bir inancın manasız boş bir şey olduğunu söylüyordu. Kabilesi arasında cesaret, atılganlık ve putlara nefretiyle meşhur olmuştu. Henüz ilk vahyin geldiği günlerdi. Yeni dinin haberi […]