BAHTİYAR DOKTOR YUSUF KEMAL

Doktor Yusuf Kemal Durakoğlu, 1900 yılında Uluborlu’da doğdu. İstanbul Tıp Fakültesi mezunu. Samsun ve Eğridir’de  doktor olarak görev yaptı. Isparta Hastanesi’nde Baştabip olduğu yıllarda, Üstad Bediüzzaman Said Nursi’yi tanıdı ve Nur risalelerini okumaya başladı.

Barla’da Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerini ziyaret edip, derslerinde bulunmuştur. Daha sonraki yıllarda, İstanbul Gülhane Hastahanesinde Baştabip  olarak çalışır,  emekli olunca, memleketi olan Uluborlu’ya döner. Üstad Said Nursi Hazretlerinin, ”Bahtiyar doktor” iltifatına mazhar olmuştur.

Doktor Yusuf Kemal’in, Barla Lâhikası’nda, Üstada yazdığı mektupları bulunmaktadır. Üstad Bediüzzaman’ın da Doktor Yusuf Kemal’e yazılmış olan ve Yirmi Yedinci Mektubun Üçüncü Zeyli’nde yer alan bir mektubu vardır.

“Merhaba ey kendi hastalığını teşhis edebilen bahtiyar doktor, samimî ve aziz dostum” ifadeleriyle başlayan mektupta Üstad, kendi mânevî hastalığını teşhis etmiş olan doktoru tebrik ederek, mânevî hastalıklara şifa bulmanın öneminden bahseder.

”Şu fıkra Doktorundur.
Hocam, emaneten bendenizde bulunan iki kitabı emrediyorsunuz. Bendeniz de yalvarıyorum ki, gelecek hafta takdim edeceğim. Çünkü, küçüğünü iki defa, büyüğünü bir defa okuyabildim. İhâtamın darlığı veya aczim dolayısıyla idrâkim de kıttır. Binaenaleyh, sizin o muhteşem temsillerinizi defalarca daha okumak istiyorum ki, cüz’î-küllî bir alâka hasıl olabilsin. Yâ Rab, o ne büyük mantık, o ne büyük müskit beyan ve tarz-ı telâkki! Ah, Üstadım, bu mübarek dinin mübecceliyetini idrak ve ihata ve takdirde size ve ancak size medyûn-u şükranım ve minnettarım. Doktor Yusuf Kemal

Doktorundur.
Tam mânâlarıyla mefhumlarını kavramak iktidarında olmadığım o yüksek eserlerinizi fırsat buldukça okuyorum. İrşâd-ı âliyeleri unutulmaz ve şâheser hâtıradır. Mezarıma kadar dinî akidelerinizin esîri ve kurbanıyım. Üstadım, sizin Sözler’iniz benim dinî muhayyilemi cidden değiştirdi. Ve daha sevimli bir mecrâya sevk etti. Şimdi bendeniz, doktorların düşündüğü gibi düşünmüyorum. Doktor Yusuf Kemal”

Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, Doktor Yusuf Kemal’e ve O’nun şahsında bütün doktorlara yazdığı mektub ise şöyle:

”Merhaba ey kendi hastalığını teşhis edebilen bahtiyar doktor, samimî ve aziz dostum;
Senin hararetli mektubunun gösterdiği intibah-ı ruhî şâyân-ı tebriktir. Biliniz ki, mevcudat içinde en kıymettar, hayattır. Ve vazifeler içinde en kıymettar, hayata hizmettir. Ve hidemat-ı hayatiye içinde en kıymettarı, hayat-ı fâniyenin hayat-ı bâkiyeye inkılâp etmesi için sa’y etmektir. Şu hayatın bütün kıymeti ve ehemmiyeti ise, hayat-ı bâkiyeye çekirdek ve mebde ve menşe olması cihetindedir. Yoksa, hayat-ı ebediyeyi zehirleyecek ve bozacak bir tarzda şu hayat-ı fâniyeye hasr-ı nazar etmek, ânî bir şimşeği sermedî bir güneşe tercih etmek gibi bir divaneliktir.

Hakikat nazarında herkesten ziyade hasta olan, maddî ve gâfil doktorlardır. Eğer eczahane-i kudsiye-i Kur’âniyeden tiryâk-misâl imanî ilâçları alabilseler, hem kendi hastalıklarını, hem beşeriyetin yaralarını tedavi ederler, inşaallah. Senin şu intibahın senin yarana bir merhem olduğu gibi, seni dahi doktorların marazına bir ilâç yapar.

Hem bilirsin, meyus ve ümitsiz bir hastaya manevî bir tesellî, bazan bin ilâçtan daha ziyade nâfidir. Halbuki, tabiat bataklığında boğulmuş bir tabip, o biçare marîzin elîm ye’sine bir zulmet daha katar. İnşaallah bu intibahın seni öyle biçarelere medar-ı tesellî eder, nurlu bir tabip yapar. Bilirsin ki, ömür kısadır, lüzumlu işler pek çoktur. Acaba benim gibi sen dahi kafanı teftiş etsen, malûmatın içinde ne kadar lüzumsuz, faidesiz, ehemmiyetsiz, odun yığınları gibi câmid şeyleri bulursun. Çünkü ben teftiş ettim, çok lüzumsuz şeyleri buldum. İşte o fennî malûmatı, o felsefî maarifi faideli, nurlu, ruhlu yapmak çaresini aramak lâzımdır. Sen dahi Cenâb-ı Haktan bir intibah iste ki, senin fikrini Hakîm-i Zülcelâlin hesabına çevirsin, tâ o odunlara bir ateş verip nurlandırsın. Lüzumsuz maarif-i fenniyen, kıymettar maarif-i İlâhiye hükmüne geçsin…

Hem arzu ettiğin vakit bana mektup yaz. Ben cevap yazmasam da gücenme. Çünkü eskiden beri mektupları pek az yazarım. Hattâ üç senedir kardeşimin çok mektuplarına karşı bir tek yazdım.”
(Barla Lahikası)

İman Kur’an hizmeti Risale-i Nur’larla tanışan ve talebe olan birçok bahtiyar doktor bulunmaktadır. Bu bahtiyar doktorların ilki sayılabilen, Dr.Yusuf Kemal Durakoğlu 1969’da vefat etmiştir. Uluborlu Mezarlığına defnedilen Dr. Yusuf Kemal’e, Nurkoy olarak Allah’tan rahmet dileriz.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir