Fazıl Doyran, 1894 yılında Selanik’in Doyran Kazasında dünyaya gelmiştir. Balkan Harbinde Aydın’a gelip buraya yerleşmiştir. Aydın Vali Kaleminde ve Isparta Tümeninde muhasebeci olarak görev yapmıştır.

Isparta’da Hüsrev Altınbaşak’ın komşusu olan Fazıl Doyran, onun vasıtası ile Üstad Bediüzzaman Hazretleri ile tanışmış üç defa ziyaret etmiştir. Üstad Bediüzzaman Hazretleri ile tanıştıktan sonra Risale-i Nur’ları yazmaya başlamıştır. Güzel hat sahibi olan Fazıl Doyran’ın yazdığı risalelerin sonunda Üstad Hazretlerinin yaptığı ve Refet Ağabey’in yazdığı dualar yer almıştır.

Fazıl Doyran, Üstad Bediüzzaman Hazretleri ile tanışmasını şöyle dile getirir:

”Isparta’da benim komşum Hüsrev Altıbaşak’tı. Beni Üstad Bediüzzaman’a ilk defa Hüsrev götürdü. 1934 yılında dokuz-on ay kadar Isparta da kalan Bediüzzaman Hazretlerine üç defa gittim. Kendisi Bağlar’da oturuyordu. Ben daha önce camide cemaatten, ”Barla’da büyük ve muhterem bir zat var.” diye methidini duymuştum.

Yanında daima talebeleri Refet Barutçu, Hüsrev Altınbaşak bulunurdu. Ziyaretine gittiğim zaman benim memur olduğumu bilmişti. Bana hitaben, ”Galiba memur sunuz?” demişti. Odasında Kur’an-ı Kerim’den başka kitap yoktu. Hüsrev beni Bediüzzaman’a, ”Çok güzel yazısı var” diye tanıtmıştı.

Kapısında daima polisler beklerdi. Bunlardan Dündar isimli polis bizim komşumuzdu. Bana, ”Ben, nöbetçi olunca gel, görüş” derdi. Ben de o nöbette olduğu zaman Üstad’ı ziyaret ederdim.

Daha sonra benim hakkımda soruşturma yaptılar. Isparta’da Tümen Komutanlığının muhasebe işlerine bakıyordum. Tümen Komutanı Rüştü Paşa’ya, ”Bu nasıl adam?” diye sormuşlar. O benim Bediüzzaman’a gidip geldiğimi ve risaleleri yazdığımı biliyordu. Rüştü Paşa, ”Benim muhasebecimdir, temiz ve dindar bir zattır. Herkes gazete okuyor, bu ise dini kitapları okur.” diye beni müdafaa etmişti.

Üstad Bediüzzaman çok heybetli bir zattı. Şu anda ondan bahsederken bile çok heyecanlanıyorum. Röntgen gibi içinizi, dışınızı bilirdi. Daima ibadet ve tefekkürle meşguldü. Üstad’dan himmet ve dua istemiştim. ”Merak etme, ben arkandayım.” diyerek iki boynumdan öpmüştü. Ben de ellerinden öptüm.

Sözler’den ve Lem’alar’dan yazmıştım. Yazılarımın sonuna ”Münzi(yazan) Fazıl” diye yazmıştım. İktisat ve Ramazan Risalelerini de yazmıştım.”(Derleme,N.Şahiner Son Şahitler)

Risale-i Nur’a yazılarıyla hizmet eden Fazıl Doyran, 1986 yılında vefat etmiştir. Kendisine, Allah’tan rahmet dileriz.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir