HANIM TALEBELERDEN HATİCE SOYLU

1930 Isparta Sav doğumlu Hatice (Altuğ) Soylu, Sav Köyü Hanım Kahramanlarındandır. Savalı Ahmed’in kızıdır. On Üç yaşında iken Asa-yı Musa kitabını elle yazan Hatice Hanım, kitabı tashih için diğer yazılan kitaplarla beraber Üstad Hazretlerine Kastamonu’ya gönderir. Hatice Hanım’ın, güzelce süslediği ve ciltlediği Asa-yı Musa kitabını gören Üstad Hazretleri ”Bu yaşta bu koca kitabı hem dikkatli,tevafuklu hem güzel sıhhatli yazmak, masumların taifesinin bir kahramanlığıdır. Kim görüyor, mâşâallah der. Buradaki mektep görmüş hanımlarda bir şevk uyandıracak.”diyerek, Hatice Hanım’ı tebrik etmiştir.

Hatıralarında Yedi yaşında annesini kaybettiğini, babasının bundan sonra hayatını tamamen Risale-i Nur’un yazma ve neşrine adadığını söyleyen Hatice Hanım:

” Babam bana, Kur’an ve Osmanlıca Risale yazmasını öğretti. Risale-i Nur Külliyatının tamamını birkaç kez yazdım. Yazma okumadan ziyade iş amel etmekte.”

Risale-i Nur’un Lahika Mektublarında ”Savalı Ahmed’in kızı Hatice” olarak yeralan Hatice Soylu, çocuk yaşta risaleleri yazmaya başlayanlardandır.

”Bana gönderdiğiniz Asâ-yı Musa’dan bir nüsha, ciltsiz –yalnız sarı kâğıt cilt olmuş– Hüsrev’in yazısına bir parça benzer fakat üstünde Mustafa ismi var. O kimdir, hangi Mustafa’dır? Hem nüshanın üstünde “On üç yaşında Hatice, Ahmed’in kızı” yazılmış. Bu Ahmed, hangi Ahmed’dir? Hem ona hem kızına bin bârekellah. Bu yaşta bu koca kitabı hem dikkatli, tevafuklu hem güzel sıhhatli yazmak, masumların taifesinin bir kahramanlığıdır. Kim görüyor, mâşâallah der. Buradaki mektep görmüş hanımlarda bir şevk uyandıracak.”
(Emirdağ Lahikası)

”Re’fet ameliyat oldu mu? Ne haldedir? Merak ediyorum. Ona çok dua edildi. Savalı kahraman Ahmed’in kerîmesi Hatice’nin yazdığı Asâ-yı Musa mecmuasını kahraman Tahirî, İstanbul’da birisine emaneten bırakmış. O nüsha hanımları Nurculuğa teşvik ettiği için zayi olmasın. Muattal kalmışsa, lüzum kalmamışsa bana gönderilsin.” (Emirdağ Lahikası)

”Medrese-i Nuriyenin eski ve yeni kahramanlarından Marangoz Ahmed’in mektubu, üç dört cihetten beni mesrur ve minnettar eyledi. O medresenin baş talebesi namını verdiği Ahmed ise hem şehit Hâfız Ali’nin vazifesini yaptığını hem Süleyman gibi kıymetli kardeşiyle ve küçük kerîmesiyle üç tane Asâ-yı Musa’yı yazmaları ve mübarek Hasan Dayı’nın hafidi olması, beni meraktan kurtardı hem çok memnun eyledi. Cenab-ı Hak ona şifa ve onlara muvaffakıyet ve saadet versin, âmin âmin!
(Emirdağ Lahikası)

Ömrünü Risale-i Nur’u yazmaya, öğrendiğini yaşamaya adayan Hatice Soylu, 6 Ocak 2013’te vefat etmiştir. Kendisine Allah’tan rahmet dileriz.

 

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir