BİLİNKİ O ODUR

Üstad Bediüzzaman Hazretlerinden haber veren Tarikat Şeyhi var mıdır? Bu Şeyh kimdir?

Denizlili Hasan Feyzi Yüreğil’in hatıralarında bu konu şöyle anlatılmaktadır.Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, 1876 yılında Nurs’ta dünyaya geldiği gün, Denizli’de Melami tarikatı Şeyhi Hacı Hasan Feyzi Efendi müritlerine şu müjdeyi veriyordu: ”Bu gün şarkta büyük bir veli dünyaya geldi. Bu zat zamanın sahibi ve asrın vekilidir. Beklenen zattır. Ona ulaştığınızda ona tabi olun! O iman hizmetini her şeyin üstünde tutar. Ziyaretinizde o kendisinin o olmadığını söylerse, bilin ki o odur!”

Yıllar içinde Şeyh Hasan Feyzi Efendi vefat eder,yerine geçen Halifesi de vefat ediyor ve Tarikatın son Halifesi Muallim Hasan Feyzi tarikatın başına geçer. Bu olaylardan, Altmış küsur sene sonra Üstad Bediüzzaman Hazretleri, 64 talebesiyle Denizli’ye getirilir. Denizli de “Büyük bir âlim gelmiş!” haberi yayılır. Melami tarikatının o günkü Şeyhi de Muallim Hasan Feyzi ve Risaleleri inceleyen mahkeme heyetinin zabıt kâtibi de O’nun mürididir.Zabıt kâtibi,incelenen risalelerden Muallim Hasan Feyzi’ye getirdikçe Hasan Feyzi bu büyük alime karşı yüksek bir arzu duymaya başlıyor.

Üstad Bediüzzaman Hazretleri, Denizli Mahkemesinin tahliye kararından sonra şehir oteline yerleşir. Şeyh Muallim Hasan Feyzi şehir otelinde Üstad Hazretlerini ziyaret eder. Fakat heyecanından Şeyhinin kendisine verdiği haberden bahsedemez.
Şeyhinin verdiği bütün işaretleri Bediüzzaman’da görür.Üstad Bediüzzaman Hazretleri, O’na, ”Yok kardeşim! Ben O değilim. Sen yanlış geldin!” der. Şeyh Muallim Hasan Feyzi, risaleler de gördüğü iman ilminden dolayı Şeyhinin sözlerini yeniden hatırlar. Veda saati gelince Üstad Bediüzzaman,”Kardaşım, Şeyhin haklı olabilir! Risaleleri oku; birlikte hizmet edelim. O geldiğinde seni hizmet başında görsün!” (Hasan Feyzi Yüreğil, Denizli, 2006, s. 1-2)

Bu sözler üzewrine Muallim Hasan Feyzi, müritlerini toplar Şeyhlik tacını çıkarır,onlara şunları söyler: ”Bu tarikat meselesi benim için burada bitmiştir. Zamanın müceddidi buraya geldi. Şimdi vazife O’nundur. Ben Şeyhimin vasiyetine uyarak Bediüzzaman’a tabi oluyorum. Tarikatta kalmak isteyen kendine Şeyh bulsun. Benim arkamdan gelmek isteyenler gelsin, Bediüzzaman’a talebe olsun.”

Bu konuşma üzerine müritleri de sadakatle: ”Sen nerede isen biz oradayız Şeyhim!” derler ve hep birlikte Bediüzzaman Hazretlerine talebe olurlar.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir