RİSALE İ NUR’U OKUMAK NEDEN KIYMETLİ

Risale-i Nur’ları okumak ve onları anlamaya çalışmak neden çok kıymetli? Niçin Kur’an talebesi olmak için Risale okumalıyız?
Bu asır insanını bir yılda alim yapacak, kırk dakikada velayet makamına çıkaracak hususiyetler Risale-i Nurlarda vardır. Böyle bir özelliğe sahip  olan bir yola ilgisiz ve lakayt kalmak akıllı insan işi olmadığı için, Risale-i Nurları okumak ve anlamaya çalışmak gerekir.

Risale-i Nur mesleği cahil-alim, köylü-kentli, genç-yaşlı her kesimden insana açık ve bu kesimlerin anlayacağı bir meslektir. Risale-i Nur’da bir takım ön şartlar yoktur. Her kesim ve her mevkiden insan bu meslek ile imanını kurtarıp, iman ve Kur’an yolunda selametle yol alabilir.

İnsanların bu asırda iman hakikatlerine ulaşmasının çok zor olduğuna dikkat çeken, Üstad Bediüzaman Said Nursi Hazretleri,
”İlimlere ulum-u aliyeyi okumaksızın isal edici bir yol buldum” diyor. Bu yol ise Risale-i Nur’un yoludur.

Üstad Hazretleri,”Bu zamanın evladına kısa ve selamet bir tarıki ihsan etmek rahmet-i hakimenin şanındandır” diyerek, bu asrın zor şartlarından dolayı, Allah’ın bu zamanın şartlarına uygun araçları ve metotları insanlara ihsan ve ikram edeceğini dile getirmekte.

Bu zamanda iman ve imani esasları öğrenme ve bu konudaki sorulara cevap verme noktasında zamanın mühim bir alimi olmanın yolu Risale-i Nurlar ile meşgul olmaktır. Üstad bu manalara şu ifadeler ile işaret ediyor:

”Bir sene bu risaleleri ve bu dersleri anlayarak ve kabul ederek okuyan, bu zamanın mühim, hakikatli bir âlimi olabilir. Eğer anlamasa da, madem Risale-i Nur şakirtlerinin bir şahs-ı mânevîsi var; şüphesiz o şahs-ı mânevî bu zamanın bir âlimidir. Sizin kalemleriniz ise, o şahs-ı mânevînin parmaklarıdır.”(Yirmi Birinci Lem’a)

”İ’lem eyyühe’l-aziz! Tevfik-i İlâhî refiki olan adam, tarikat berzahına girmeden zahirden hakikate geçebilir. Evet, Kur’ân’dan, hakikat-i tarikati, tarikatsiz feyiz suretiyle gördüm ve bir parça aldım. Ve keza, maksud-u bizzat olan ilimlere ulûm-u âliyeyi okumaksızın isâl edici bir yol buldum. Serîüsseyir olan bu zamanın evlâdına, kısa ve selâmet bir tarîki ihsan etmek rahmet-i hâkimenin şânındandır.”(Mesnevi-i Nuriye, Onuncu Risale)

“… Eskiden kırk günden tut, tâ kırk seneye kadar bir seyr ü sülûk ile bazı hakaik-i imaniyeye ancak çıkılabilirdi. Şimdi ise, Cenâb-ı Hakkın rahmetiyle, kırk dakikada o hakaike çıkılacak bir yol bulunsa, o yola karşı lâkayt kalmak elbette kâr-ı akıl değil. İşte, otuz üç adet Sözler, böyle Kur’ânî bir yolu açtığını, dikkatle okuyanlar hükmediyorlar.”(Beşinci Mektub)

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir