KALBİN GIDASI İLAHİ AŞK

Üstad Bediüzzaman Hazretleri, Üçüncü Lem’a da ”Üçüncü Lem’a mantık mizanlarıyla tartılmamalı.” ikazını niye yapıyor?

”Bu Lem’aya bir derece his ve zevk karışmış. His ve zevkin coşkunlukları ise, aklın düsturlarını, fikrin mizanlarını çok dinlemediklerinden ve müraat etmediklerinden, bu Üçüncü Lem’a mantık mizanlarıyla tartılmamalı.”Üçüncü Lem’a)

Üstad Bediüzzaman Hazretleri, bu risalede insanın fani ömrünü ebedileştirmenin yolunu gösteriyor. Kalbe hitap ettiği için, akla ”sen biraz fedakarlık yap,istirahat et, geride dur” diyor. İnsanın kalbini nasıl temizlemesi gerektiğini öğreten bir risale, kalb risalesi. Gayrı meşru muhabbetin neticesinde yaralanan insan kalbini tedavi eden,ona şifa yolunu gösteren manevi bir kalb doktoru.

Üstad Bediüzzaman Hazretleri, bir şeye dikkat çekiyor. Aklın ölçüsü ile kalbin ölçüsünün farklılığına. Akıl mana merkezli, kalb sevgi merkezlidir. Kalbin istifade ettiği şeyden akıl geri kalabilir. Akla hoş gelen, kalbi memnun etmeyebilir. Kalbe girmiş mecazi aşklar üstündeki fanilik damgasını göstererek kalbte temizlik operasyonu yapıp, temizlenen kalbe gerçek ve hakiki aşk olan Allah sevgisini yerleştirmenin yolunu öğretiyor. Kainatı, Allah hesabına, O’nun sanat ve eserleri olduğu için sevmeliyiz.

İnsan cisim olarak maddidir, sınırlıdır, ancak bir yerde bulunabilir. Kalb ise maddi kayıta mahkum değildir. İnsan cismen hücrede iken hayali ile dışarıda dolaşır, hayale kayıt konamaz. Cisim geçmiş ve geleceği hissetmez kalb ise ikisiyle de irtibat kurar. Kalb insanın dünya hayatında geçmiş ve geleceğine seyahat edebilir. Beden gibi kalbin de gıdaya ihtiyacı vardır. Kalbte mide gibi acıkır, rızık ister. Kalbin gıdası İlahi aşktır. Kalb midemizi, marifet, sevgi, ibadet gıdaları beslemeliyiz.