İNSANLARIN TAKDİRİ NASIL ZARARLI OLUR

”İnsanlar beni saysın, beni sevsin, beni dinlesin duygusundan nasıl kurtulabiliriz? Bu huylardan kurtulup vazgeçmemiz için neler yapmalıyız?

Sevilmek,sayılmak, hürmet görmek güzel bir duygudur. İnsanlar beni sevsin, beni saysın diye hareket etmek, doğru ve iyi bir davanış değildir. İnsanı ikiyüzlülüğe sevkeder. Böyle bir arzu insanın uhrevi amellerini iptal eder. Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, Lahika mektublarında Şuara suresinin bir nevi tefsirini yaparak bu konuda bizleri şöyle ikaz ediyor:

”Bu kardeşimin bu hissine iştirak etmiyorum. Rıza-yı İlâhî kâfidir. Eğer o yâr ise, herşey yârdır. Eğer o yâr değilse, bütün dünya alkışlasa beş para değmez. İnsanların takdiri, istihsanı, eğer böyle işte, böyle amel-i uhrevîde illet ise, o ameli iptal eder. Eğer müreccih ise, o ameldeki ihlâsı kırar. Eğer müşevvik ise saffetini izale eder. Eğer sırf alâmet-i makbuliyet olarak, istemeyerek, Cenâb-ı Hak ihsan etse, o amelin ve ilmin insanlarda hüsn-ü tesîri namına kabul etmek güzeldir ki,  وَٱجْعَل لِّى لِسَانَ صِدْقٍ فِى ٱلْءَاخِرِينَ“Bana, arkamdan hayırla yâd edilmeyi nasip et.” Şuarâ Sûresi, 84 ncü ayeti”   buna işarettir. ”(Barla Lahikası)

Üstad Bediüzzaman Hazretleri, bizim bu duygularımızdan nasıl kurtulabileceğimizi aklımıza, kalbimize yerleştiriyor:

İnsanların takdirini, manevi amellerimizde istersek, bu amelin iptaline sebeb oluyor. Bir insan amellerini insanların takdir edip güzel görmesi için yaparsa, bu ibadet ve ameller batıl ve hükümsüzdür. Yani Allah bunu kabul etmez.

İhlasın kırılması, amel iptal olmuyor, kalitesinde bir eksiklik oluyor. İnsan cehennem korkusu veya cennet sevdası ile ibadet yaparsa bu da ihlasa uygun değildir. Amel belki iptal olmaz, ama tam da ihlaslı olamaz.

Üstad Bediüzzaman Hazretleri, şu cümleler ile dikkatimizi çekiyor:

“Eğer müreccih (tercih edici bir sebep) ise, o ameldeki ihlâsı kırar…” İnsanların takdir etmesi amelimizde bir tercih sebebi haline gelmiş ise, bu hal ihlası kırar. Benim namaz kılmamda önemli bir tercih sebebi insanların bana iyi desin düşüncesiyse bu ibadetimizi önemsiz hale getirir.

“Eğer müşevvik (teşvik edici bir sebep) ise saffetini izale eder…” İnsanların takdiri bizi o amelimizi işlemeye bir teşvik sebebi ise ihlası kaldırmaz, fakat safi bir ibadet olmaz.

“Eğer sırf âlamet-i makbuliyet olarak, istemeyerek Cenâb-ı Hak ihsan etse, o amelin ve ilmin insanlarda hüsn-ü tesiri namına kabul etmek güzeldir.” İnsanların takdirini sırf bir İlahi ikram olarak görüyor isek, ihlasımıza bir zarar ve halel vermez. Yani insanların takdiri arkasında Allah’ın takdirini görüp ondan lezzet alınıyor ise, bunda bir sakınca olmaz.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir