HOŞ GELDİN ZÜBEYR KARDEŞİM

Zübeyr Gündüzalp Ağabey, Risale-i Nur’la tanıştıktan ve eline geçen eserleri bütün benliği ile okuyup etrafına anlattığı dönemde bir gün Üstad Hazretlerini ziyaret etmeyi düşünür. Ve o yıllarda yaptığı ziyareti daha sonra şöyle anlatır.

”Üstad’ı ziyaret etmek için çok meşakkatlerle Afyon’a oradan da bir faytonla Emirdağ’a ulaştık. Üstad’ın evine geldik. Orada Ceylan Ağabey vardı. Ona Konya’dan geldiğimizi ve Üstad’ı ziyaret etmek istediğimizi söyledik. O içeri girdi ve hemen dışarı çıkıp, ”Buyrun” dedi.
Kapıdan girer girmez Üstad, ‘Kardeşim mesleğimiz meşakkattir, meşakkat alamet-i makbuliyettir.” dedi.
Üstad, nereden geldiğimi,nereli olduğumu ne iş yaptığımı sordu.
Bediüzzaman:
‘Kardeşim ismin nedir?’
‘Ziver efendim’
‘Hoş geldin, Zübeyr kardeşim.’
‘Zübeyr degil, Ziver efendim’
‘Hoş geldin Zübeyr kardeşim.’
Aynı şey üç defa tekrar edince o zaman anladım benim ismim Zübeyr. Üstad’ın ellerini öptüm, başladım ağlamaya, kendimi tutamıyorum,hayatımda hiç böyle ağlamamıştım. Üstad ağlamama bakmadan ders verdi. Sonra namaz vakti girdi. Ağlamam namazda da kesilmedi.Namazımızı kıldık,dualarımızı yaptık.
Bu ilk ziyarette Üstad,ders verdi:
‘ Kardeşim sen oku! Anlamasan da devam et. Risale-i Nur yalnız akla hitap etmiyor. Akıldan başka kalbe,ruha ve sair latifelere de hitap ediyor.”
Bu ziyarette Üstad bize Risale-i Nur’u okumanın ehemmiyetini ve bizim ondan alacağımız derslere işaret etti.
Üstad’ı ziyaretimiz bikaç saat sürer. Bu arada Üstad Mevlana Halid-i Bagdadi’nin cübbesini kendi elleriyle bize giydirir.

ÜSTAD’IN İMTİHANI

Afyon Hapsinden tahliye olan Üstad Hazretleri Zübeyr Ağabey’in tuttuğu iki odalı evde beraber kalırlarken bir gün Üstad Zübeyr Ağabey’i çağırır:
”Zübeyr sen bana ‘Bediüzzaman evliyadır, Mehdidir, duası kabul olur, bende ahiretimi kurtarırım’ diye mi hizmet edeceksin. Yoksa hastadır, gariptir, İslama hizmet ediyor, bende Allah rızası için ona yardım edeceğim. Sana iki seçenek git 24 saat düşün gel fikrini söyle.”
Dışarıya çıktım.Neyi düşünecektim,hemen içeri girdim. Kararımı verdim, dedim. Üstad:
” Hayır 24 saat düşün öyle gel” dedi.24 saat geçtikten sonra içeriye girdim. Üstad’ım ”İkinci fikri kabul ettim.” dedim.
Üstad’ımız, ”Hah,anlaştık, şimdi oldu” dedi.