Girdi yapan Nurköy

FENDEN, İLİMDEN GELEN DALALET

Efendiler! Dalâlet ve fenalıklar cehaletten gelse, def etmesi kolaydır. Fakat fenden, ilimden gelen dalâletin izalesi çok müşküldür. Bu zamanda dalâlet fenden, ilimden geldiği için, ancak onları izale etmeye ve nesl-i âtiden o belâya düşen kısmını kurtarmaya, karşılarında dayanmaya Risale-i Nur gibi her cihetle mükemmel bir eser lâzımdır. Risale-i Nur’un bu kıymette olduğuna delil şudur ki: […]

ÇOK SEVAP KAZANMANIN YOLU

”Ey sevaba hırslı ve a’mâl-i uhreviyeye kanaatsiz insan! Bazı peygamberler gelmişler ki, mahdut birkaç kişiden başka ittibâ edenler olmadığı halde, yine o peygamberlik vazife-i kudsiyesinin hadsiz ücretini almışlar. Demek hüner, kesret-i etbâ’ ile değildir. Belki hüner, rıza-yı İlâhîyi kazanmakladır. Sen neci oluyorsun ki, böyle hırsla “Herkes beni dinlesin?” diye, vazifeni unutup vazife-i İlâhiyeye karışıyorsun? Kabul […]

ISPARTA TALEBELERİNDEN, NURİ BENLİ

  Risale-i Nur külliyatında, “Nuri Benli ve Küreli Saatçi Nuri, Nur hizmetinde mümtazdırlar. Demek tenkit edemiyorlar, cüz’i bahanelere mecbur oluyorlar” şeklinde Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin iltifatına mazhar olan Nuri Benli 1889 yılında Isparta’da doğmuştur. Nuri Benli, Isparta’da Saray Otelinin sahibidir. O yıllarda Üstad Bediüzzaman Hazretlerine ziyaret için gelenlerin Isparta’da uğradıkları ilk adres Saray Oteli ve ilk […]

ŞEYTAN MÜMİN İNSAN İLE UĞRAŞIR

İnsanı kalben rahatsız eden, manevi bir hastalık, dert olan vesvesenin bize faydası nedir? Vesvese; fısıltı şeklinde gizli ses manasınadır. İslami ıstılahta, şeytanın insan kalbine attığı şüphelere vesvese denilir. Mümin insanlara, şeytanın musallat olmaya çalıştığı bir hastalık. Vesvese, insana yükselmesi ve uyanık olması için musallat edilmiş, kalbi rahatsız eden manevi bir hastalık. Hastalık, dert ama, İlahi […]

İNSAN BİRBİRİ İLE MEŞVERETE MUHTAÇ

بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ وَشَاوِرْهُمْ فِى اْلاَمْرِ  “İşlerinde onlarla istişâre et.” (Âl-i İmrân Sûresi, 159  ayet) emriyle, kardeşlerimle bir meşverete muhtacım. Aziz sıddık kardeşlerim; Şimdi bir emrivaki karşısında bulunuyorum. Benim iaşem için her gün iki buçuk banknot, hem yeniden benim için bir hane—mobilyasıyla beraber ve istediğim tarzda—yaptırmak için emir gelmiş. Halbuki elli-altmış senelik bir düstur-u hayatım bunu kabul […]

ALLAH’IN RIZASINI KAZANMAK

”Ehl-i hakkın ihtilâfı himmetsizlikten ve aşağılıktan ve ehl-i dalâletin ittifakı ulüvv-ü himmetten değildir. Belki ehl-i hidayetin ihtilâfı, ulüvv-ü himmetin sû-i istimalinden ve ehl-i dalâletin ittifakı, himmetsizlikten gelen zaaf ve aczdendir. Ehl-i hidayeti, ulüvv-ü himmetten sû-i istimale ve dolayısıyla ihtilâfa ve rekabete sevk eden, âhiret nokta-i nazarında bir haslet-i memdûha sayılan hırs-ı sevap ve vazife-i uhreviyede […]

EĞRİDİR’Lİ ÇİLİNGİR ALİ

”Çilingir Ali” ya da Ali Savran 1311 Eğridir doğumludur. Eğridirli Nur Talebelerinin Çilingir Ali Ağabey’i, 1948 Afyon Mahkemesinde Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri ile birlikte ”gizli cemiyet kurmak suçundan” yargılanmıştır. Barla’ya sadece yaya veya atla gidilebilen yıllarda Eğridir gölü üzerinden motorla gidilen o dönemde Çilingir Ali’nin Risale-i Nur kitaplarını Isparta’dan Barla, İslamköy, Kuleönü gibi köylere […]

AFYON HAPİSHANESİ MAZLUMLARI

Afyon Mahkemesince tutuklanan Nur Talebeleri kimlerdir? Mahkeme ne kadar sürmüştür? Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin hayatında çok önemli bir safhanın yaşandığı yer Afyon. Üstad Hazretlerinin çok sıkıntı çektiği, zehirlendiği, ölümden döndüğü, pencereleri buz tutan bir hücrede hasta haliyle tek başına bırakıldığı bir yer. Risale-i Nur hizmetinin önemli aşamalar kaydettiği,Elhüccet’üz Zehra’nın telif edildiği hapishane de Afyon. 1948 yılının […]

RİSALE-İ NUR SIRF AHİRETE BAKAR

Evet, efendiler! Gerçi Risale-i Nur sırf âhirete bakar; gayesi Rıza-yı İlâhî ve imanı kurtarmak ve şakirtlerinin ise, kendilerini ve vatandaşlarını idam-ı ebedîden ve ebedî haps-i münferitten kurtarmaya çalışmaktır. Fakat dünyaya ait ikinci derecede gayet ehemmiyetli bir hizmettir; ve bu millet ve vatanı anarşilik tehlikesinden ve nesl-i âtinin biçareler kısmını dalâlet-i mutlakadan kurtarmaktır. Çünkü bir Müslüman […]

İLİM VE DİNE ÇALIŞANLAR

Birincisi: Ehl-i dalâlet, ehl-i ilmi, ilmi vasıta-i cer etmekle ittiham ediyorlar, “İlmi ve dini kendilerine medar-ı maişet yapıyorlar” deyip insafsızcasına onlara hücum ediyorlar. Bunları fiilen tekzip lâzımdır. İkincisi: Neşr-i hak için enbiyaya ittibâ etmekle mükellefiz. Kur’ân-ı Hakîmde, hakkı neşredenler إِنْ اَجْرِىَ إِلاَّ عَلَى اللهِ … اِنْ اَجْرِىَ اِلاَّ عَلَى اللهِ  “Benim mükâfâtımı vermek ancak Allah’a […]