ŞEHİD EVLADI AMMAR BİN YASİR(RA)

Ammar bin Yasir, Yasir Ailesinin ilk çocuklarıdır. Babası Yasir bin Amir, annesi Sümeyye bin Hubbat’tır. İslamiyetin ilk yıllarında dine davetin gizli olduğu dönemde Ammar, İslamiyeti seçip müminler arasında yeralmıştır. Annesi Sümeyye ile birlikte Mekke’de müslümanlığını açıkça ilan eden ilk yedi kişiden biridir.

Yasir ailesinin genç evladı Ammar’ın gönlü İslamiyet ile çarpıyordu. Rasulullah’ın huzuruna gitti. Kur’an-ı Hakim’in yüce hakikatlerini dinledi, kelime-i şehadet getirip müslüman oldu. Rivayete göre ilk müslüman yedi kişiden biri Ammar’dır. Ammar, daha sonra anne, baba ve kardeşinin de müslüman olmalarına vesile oluyordu.

Ammar’ın müslüman olduğunu öğrenen Mahzumoğulları, önce onu çeşitli hediyelerle dininden döndürmeye çalıştılar. Bu olmayınca işkence ve zulüme başladılar. Kureyş’in en azgın müşrik kabilesi olen Mahzumoğulları, Ammar’a akla hayale gelmiyecek işkenceler de bulunuyordu. Ammar ve ailesi kızgın kumlar üzerine yatırılıyor, üzerlerine demir zırhlar geçirip güneş altında bekletiliyor, olmadı güneşte kızgın hale gelmiş kayalara yatırılıyorlardı.

İşkenceler altında önce babası, daha sonra da annesi şehit edildi. Sıra Ammar’a gelmişti. Müşrik grub, Ammar’dan imanından vazgeçmesini, kendi putlarının ”Muhammed’in dini” nden iyi olduğunu söylemesini istiyorlardı. Kurtuluş yoktu, ya ölecekti, yada onların istediğini yapacaktı. Ammar, ”diliyle’ dininden vazgeçtiğini söyledi, böylece onu müşrikler serbest bıraktı.

Müşriklerin ellerinden kurtulan Ammar, soluğu doğruca Rasulullah’ın yanında aldı. ”Helak oldum, imanımı inkar ettim Ya Rasulallah!” diye feryat etti. Başına gelenleri anlattı. ”Kalbin nasıl?” diye soran Rasulullah’a, ”Kalbim imanla doludur.” diye cevab veren Ammar’a Efendimiz (ASM) şöyle hitap etti:

”Ammar tepeden tırnağa imanla doludur. Şayet sana tekrar böyle işkenceler yaparlarsa, tekrar aynı taktikle ellerinden kurtulmamda bir mahzur yoktur.”

Ammar’ın yaşadığı bu olay üzerine Nahl Suresi 106 ncı ayeti nazil oldu. Ayetle kalbi imanla dolu olduğu halde inkara zorlanan kimselere bir mesuliyetin olmadığı beyan edildi. Medine’ye hicret başlayınca, Ammar’da Medine’ye hicret etti. Bedir ve Hendek Gazvelerine Rasulullah ile birlikte katıldı. Büyük kahramanlıklar gösterdi.

Rasulullah’ın sevdiği sahabilerden birisi olan Ammar’la ilgili Efendimiz(ASM), ”Cennet Ali, Ammar, Selman ve Bilal’i şiddetle arzu etmektedir.”buyurmuştur.

Ammar, Hz. Ebu Bekir döneminde Yalancı Peygambere karşı yapılan Yemame harbinde bir kulağını kaybetmesine karşı kahramanca harb edip, İslam ordusunun toplanmasına öncülük etti. Hz. Ömer, devrinde Kufe’ye vali olarak gönderildi. Nihavend Savaşına ve Huzistan fethine iştirak etti.

İbadet, taat, takva içinde sade bir hayat süren Hz. Ammar, Hicri 37 yılında Sıffın Harbinde şehit oldu. Hz. Ali(RA)ın kıldırdığı cenaze namazından sonra orada defnedildi.

Allah O’ndan razı olsun.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir