Furkan-ı Hakîmde, اَلَّذِى خَلَقَ الْمَوْتَ وَالْحَيٰوةَ لِيَبْلُوَكُمْ اَيُّكُمْ اَحْسَنُ عَمَلاً “Hanginiz daha güzel işler yapacaksınız diye sizi imtihan etmek için ölümü de, hayatı da yaratan Odur.” Mülk Sûresi,2 ayet) gibi ayetlerde, “Mevt dahi hayat gibi mahlûktur; hem bir nimettir” diye ifham ediliyor. Halbuki, zâhiren mevt inhilâldir, ademdir, tefessühtür, hayatın sönmesidir, hâdimü’l-lezzâttır. Nasıl mahlûk ve nimet […]
https://nurkoy.org/wp-content/uploads/2016/09/KABİR.jpg313625Nurköy/wp-content/uploads/2016/07/logo.pngNurköy2019-11-11 12:59:342020-01-11 17:25:44ÖLÜM DE HAYAT GİBİDİR
”İşte, dünya süslü bir menzildir. Herbirimizin hayatı bir endam âyinesidir. Şu dünyadan herbirimize birer dünya var, birer âlemimiz var. Fakat direği, merkezi, kapısı, hayatımızdır. Belki o hususî dünyamız ve âlemimiz bir sahifedir, hayatımız bir kalem onunla, sahife-i a’mâlimize geçecek çok şeyler yazılıyor. Eğer dünyamızı sevdikse, sonra gördük ki, dünyamız, hayatımız üstünde bina edildiği için, hayatımız […]
”Ve o dalgalı muharebe meydanı ise, şu fırtınalı dünya yüzüdür ki, durmuyor, dönüyor, bozuluyor ve her insanın aklına şu fikri veriyor: “Madem herşey elimizden çıkacak, fânî olup kaybolacak. Acaba bâkîye tebdil edip ibkà etmek çaresi yok mu?” deyip düşünürken, birden semâvî sadâ-yı Kur’ân işitiliyor. Der: “Evet, var. Hem beş mertebe kârlı bir surette, güzel ve […]
https://nurkoy.org/wp-content/uploads/2017/04/ağac-meyve.jpg300400Nurköy/wp-content/uploads/2016/07/logo.pngNurköy2019-10-28 14:23:422019-12-30 14:51:47MÜBAREK MEYVELİ AĞAÇ
”Evet, ârif-i billâh aczden, mehâfetullahtan telezzüz eder. Evet, havfta lezzet vardır. Eğer bir yaşındaki bir çocuğun aklı bulunsa ve ondan sual edilse, “En leziz ve en tatlı haletin nedir?” Belki diyecek: “Aczimi, zaafımı anlayıp validemin tatlı tokatından korkarak yine validemin şefkatli sinesine sığındığım halettir.” Halbuki, bütün validelerin şefkatleri, ancak bir lem’a-i tecellî-i rahmettir. Onun içindir […]
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ اِنَّ اللهَ اشْتَرٰى مِنَ الْمُؤْمِنِينَ اَنْفُسَهُمْ وَاَمْوَالَهُمْ بِاَنَّ لَهُمُ الْجَنَّةَ “Allah mü’minlerden canlarını ve mallarını, karşılığında Cenneti onlara vermek suretiyle satın almıştır.” Tevbe Sûresi, 111 ayeti) NEFİS VE MALINI Cenâb-ı Hakka satmak ve Ona abd olmak ve asker olmak ne kadar kârlı bir ticaret, ne kadar şerefli bir rütbe olduğunu anlamak […]
https://nurkoy.org/wp-content/uploads/2017/12/akıl-almaz.png320500Nurköy/wp-content/uploads/2016/07/logo.pngNurköy2019-10-15 12:41:182019-12-05 21:49:48ALLAH’A ASKER OLMAK
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ اِنَّ اللهَ مَعَ الَّذِينَ اتَّقَوْا وَالَّذِينَ هُمْ مُحْسِنُونَ “Şüphesiz ki Allah takvâya sarılanlarla, iyilik yapan ve iyi kullukta bulunanlarla beraberdir.” Nahl Sûresi, 128 ayet. NAMAZ KILMAK ve büyük günahları işlememek ne derece hakikî bir vazife-i insaniye ve ne kadar fıtrî, münasip bir netice-i hilkat-i beşeriye olduğunu görmek istersen, şu temsîlî hikâyeciğe […]
https://nurkoy.org/wp-content/uploads/2016/04/kandil.jpg167302Nurköy/wp-content/uploads/2016/07/logo.pngNurköy2019-10-07 17:46:572019-11-26 13:54:24HALİFE OLMANIN EN BÜYÜK ŞARTI
İKİNCİ ALÂMET VE HÜCCET ki, لاَ شَرِيكَ لَهُ “Onun hiçbir ortağı yoktur.” kelimesini intaç ediyor. Bütün kâinatta, zerrelerden tâ yıldızlara kadar herşeyde kusursuz bir intizam-ı ekmel ve noksansız bir insicam-ı ecmel ve zulümsüz bir mizan-ı âdilin bulunmasıdır. Evet, kemâl-i intizam, insicam-ı mizan ise, yalnız vahdetle olabilir. Müteaddit eller birtek işe karışırsa, karıştırır. Sen gel, bu […]
https://nurkoy.org/wp-content/uploads/2017/12/azamet-ve-kudret.jpg600640Nurköy/wp-content/uploads/2016/07/logo.pngNurköy2019-09-30 17:09:402019-11-19 12:19:13İMANDAN MAHRUM BİR GÖZ
BİRİNCİ ALÂMET VE HÜCCET ki, وَحْدَهُ kelimesi onun neticesidir. Herşeyde bir vahdet var. Vahdet ise, bir vâhide delâlet ve işaret eder. Evet, vâhid bir eser, bilbedahe vâhid bir sâniden sudur eder. Bir, elbette birden gelir. Herşeyde bir birlik bulunduğundan, elbette birtek zâtın eseri ve san’atı olduğunu gösterir. Evet, bu kâinat bin birlikler perdeleri içinde sarılı […]
İşte ey namazsız adam! Ve ey namazdan hoşlanmayan nefsim! O hâkim ise, Rabbimiz, Hâlıkımızdır. O iki hizmetkâr yolcu ise: Biri mütedeyyin, namazını şevkle kılar; diğeri gafil, namazsız insanlardır. O yirmi dört altın ise, yirmi dört saat her gündeki ömürdür. O has çiftlik ise Cennettir. O istasyon ise kabirdir. O seyahat ise kabre, haşre, ebede gidecek […]
https://nurkoy.org/wp-content/uploads/2017/05/iman-nuru.jpg331736Nurköy/wp-content/uploads/2016/07/logo.pngNurköy2019-07-10 11:40:242019-11-05 16:37:16İNSAN BİR YOLCU
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ اَلصَّلاٰةُ عِمَادُ الدِّينِ “Namaz dinin direğidir.”(Hadis-i Şerif) NAMAZ ne kadar kıymettar ve mühim, hem ne kadar ucuz ve az bir masrafla kazanılır; hem namazsız adam ne kadar divane ve zararlı olduğunu iki kere iki dört eder derecesinde kat’î anlamak istersen, şu temsîlî hikâyeciğe bak, gör: Bir zaman, bir büyük hâkim, iki […]
https://nurkoy.org/wp-content/uploads/2019/06/img_0696-e1561977743297.jpg32642448Nurköy/wp-content/uploads/2016/07/logo.pngNurköy2019-07-01 13:57:122019-10-30 12:45:08NAMAZ İBADETİ HEM KOLAY HEM DE UCUZDUR
ÖLÜM DE HAYAT GİBİDİR
Furkan-ı Hakîmde, اَلَّذِى خَلَقَ الْمَوْتَ وَالْحَيٰوةَ لِيَبْلُوَكُمْ اَيُّكُمْ اَحْسَنُ عَمَلاً “Hanginiz daha güzel işler yapacaksınız diye sizi imtihan etmek için ölümü de, hayatı da yaratan Odur.” Mülk Sûresi,2 ayet) gibi ayetlerde, “Mevt dahi hayat gibi mahlûktur; hem bir nimettir” diye ifham ediliyor. Halbuki, zâhiren mevt inhilâldir, ademdir, tefessühtür, hayatın sönmesidir, hâdimü’l-lezzâttır. Nasıl mahlûk ve nimet […]
İNSANI GAFLETE DÜŞÜREN ŞEYLER
”İşte, dünya süslü bir menzildir. Herbirimizin hayatı bir endam âyinesidir. Şu dünyadan herbirimize birer dünya var, birer âlemimiz var. Fakat direği, merkezi, kapısı, hayatımızdır. Belki o hususî dünyamız ve âlemimiz bir sahifedir, hayatımız bir kalem onunla, sahife-i a’mâlimize geçecek çok şeyler yazılıyor. Eğer dünyamızı sevdikse, sonra gördük ki, dünyamız, hayatımız üstünde bina edildiği için, hayatımız […]
MÜBAREK MEYVELİ AĞAÇ
”Ve o dalgalı muharebe meydanı ise, şu fırtınalı dünya yüzüdür ki, durmuyor, dönüyor, bozuluyor ve her insanın aklına şu fikri veriyor: “Madem herşey elimizden çıkacak, fânî olup kaybolacak. Acaba bâkîye tebdil edip ibkà etmek çaresi yok mu?” deyip düşünürken, birden semâvî sadâ-yı Kur’ân işitiliyor. Der: “Evet, var. Hem beş mertebe kârlı bir surette, güzel ve […]
ANNENİN TATLI TOKADI
”Evet, ârif-i billâh aczden, mehâfetullahtan telezzüz eder. Evet, havfta lezzet vardır. Eğer bir yaşındaki bir çocuğun aklı bulunsa ve ondan sual edilse, “En leziz ve en tatlı haletin nedir?” Belki diyecek: “Aczimi, zaafımı anlayıp validemin tatlı tokatından korkarak yine validemin şefkatli sinesine sığındığım halettir.” Halbuki, bütün validelerin şefkatleri, ancak bir lem’a-i tecellî-i rahmettir. Onun içindir […]
ALLAH’A ASKER OLMAK
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ اِنَّ اللهَ اشْتَرٰى مِنَ الْمُؤْمِنِينَ اَنْفُسَهُمْ وَاَمْوَالَهُمْ بِاَنَّ لَهُمُ الْجَنَّةَ “Allah mü’minlerden canlarını ve mallarını, karşılığında Cenneti onlara vermek suretiyle satın almıştır.” Tevbe Sûresi, 111 ayeti) NEFİS VE MALINI Cenâb-ı Hakka satmak ve Ona abd olmak ve asker olmak ne kadar kârlı bir ticaret, ne kadar şerefli bir rütbe olduğunu anlamak […]
HALİFE OLMANIN EN BÜYÜK ŞARTI
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ اِنَّ اللهَ مَعَ الَّذِينَ اتَّقَوْا وَالَّذِينَ هُمْ مُحْسِنُونَ “Şüphesiz ki Allah takvâya sarılanlarla, iyilik yapan ve iyi kullukta bulunanlarla beraberdir.” Nahl Sûresi, 128 ayet. NAMAZ KILMAK ve büyük günahları işlememek ne derece hakikî bir vazife-i insaniye ve ne kadar fıtrî, münasip bir netice-i hilkat-i beşeriye olduğunu görmek istersen, şu temsîlî hikâyeciğe […]
İMANDAN MAHRUM BİR GÖZ
İKİNCİ ALÂMET VE HÜCCET ki, لاَ شَرِيكَ لَهُ “Onun hiçbir ortağı yoktur.” kelimesini intaç ediyor. Bütün kâinatta, zerrelerden tâ yıldızlara kadar herşeyde kusursuz bir intizam-ı ekmel ve noksansız bir insicam-ı ecmel ve zulümsüz bir mizan-ı âdilin bulunmasıdır. Evet, kemâl-i intizam, insicam-ı mizan ise, yalnız vahdetle olabilir. Müteaddit eller birtek işe karışırsa, karıştırır. Sen gel, bu […]
GÜL GONCASI YAPRAKLARI
BİRİNCİ ALÂMET VE HÜCCET ki, وَحْدَهُ kelimesi onun neticesidir. Herşeyde bir vahdet var. Vahdet ise, bir vâhide delâlet ve işaret eder. Evet, vâhid bir eser, bilbedahe vâhid bir sâniden sudur eder. Bir, elbette birden gelir. Herşeyde bir birlik bulunduğundan, elbette birtek zâtın eseri ve san’atı olduğunu gösterir. Evet, bu kâinat bin birlikler perdeleri içinde sarılı […]
İNSAN BİR YOLCU
İşte ey namazsız adam! Ve ey namazdan hoşlanmayan nefsim! O hâkim ise, Rabbimiz, Hâlıkımızdır. O iki hizmetkâr yolcu ise: Biri mütedeyyin, namazını şevkle kılar; diğeri gafil, namazsız insanlardır. O yirmi dört altın ise, yirmi dört saat her gündeki ömürdür. O has çiftlik ise Cennettir. O istasyon ise kabirdir. O seyahat ise kabre, haşre, ebede gidecek […]
NAMAZ İBADETİ HEM KOLAY HEM DE UCUZDUR
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ اَلصَّلاٰةُ عِمَادُ الدِّينِ “Namaz dinin direğidir.”(Hadis-i Şerif) NAMAZ ne kadar kıymettar ve mühim, hem ne kadar ucuz ve az bir masrafla kazanılır; hem namazsız adam ne kadar divane ve zararlı olduğunu iki kere iki dört eder derecesinde kat’î anlamak istersen, şu temsîlî hikâyeciğe bak, gör: Bir zaman, bir büyük hâkim, iki […]