NEFİS TERBİYE EDİLİR SUSTURULAMAZ

بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ

”Aziz, sıddık kardeşlerim;

Birbirinizi enaniyetle veya sadakatsizlikle ittiham etmemek için, bir hakikati beyan etmek ihtar edildi.

Ben bir zaman enãniyetini bırakmış ve nefs-i emmâresi kalmamış büyük evliyadan şiddetli bir surette nefs-i emmâreden şikâyet ettiğini gördüm, hayrette kaldım. Sonra kat’î bildim ki, âhir ömre kadar mücahede-i nefsiyenin sevabdar devamı için, nefs-i emmârenin ölmesi üzerine onun cihazatı damarlara ve hissiyata devredilir, mücahede devam eder. İşte o büyük evliyalar, bu ikinci düşmandan ve nefsin vârisinden şikâyet ederler.

Hem mânevî kıymet ve makam ve meziyet, bu dünyaya bakmıyor ki, kendini ihsas etsin. Hattâ en büyük makamda bulunanlardan bazı zâtlara verilen büyük bir ihsan-ı İlâhîyi hissetmediklerinden, kendilerini herkesten ziyade biçare ve müflis telâkki etmeleri gösteriyor ki, avâmın nazarında medar-ı kemâlât zannedilen keşif ve keramet ve ezvak ve envâr, o mânevî kıymet ve makamlara medar ve mihenk olamaz. Sahabelerin bir saati, başka velîlerin bir gün, belki bir çilesi kadar kıymeti olduğu halde, keşif ve mânevî hârikulâde hâlâta evliya gibi mazhariyetleri her Sahabede olmaması, bu hakikati ispat ediyor.

İşte, kardeşlerim, dikkat ediniz, sizin nefs-i emmâreniz, kıyas-ı binnefs cihetinde, su-i zan noktasında sizleri aldatmasın, ”Risale-i Nur terbiye etmiyor” diye şüphelendirmesin.’ (On Üçüncü Şua)

Allah, insanın mahiyetine nihayetsiz kabiliyetler vermiştir. Manevi yükselme yolunda bu  kabiliyetleri geliştirmesi insanın vazifesidir. Bu da, nefis ve şeytanla mücadeleyle olur. Bu yüzden Allah, insana nefis, heva, şeytan, vehim gibi düşmanları musallat etmiştir. İnsan bu düşmanlar ile mücadele ettikçe, mahiyetindeki kabiliyetler gelişir, geliştikçe de manen yükselir ve mükemmelleşir.

İnsanın, huy ve hissiyatı ise; insanın yaratılıştan gelen duygularıdır. Allah, hikmeti gereği bunları birleştirip yükselmenin devamı için insana yeni bir düşman oluşturuyor.

Risale-i Nur’un tahkiki iman dersleri nefsi terbiye ediyor, hatta etkisiz hâle getiriyor. Lakin imtihanın devam edebilmesi için, nefsin öldürülmemesi gerekiyor.

Bu sebeple nefis öldürülmüş, ya da tahkiki iman dersleri ile nefis etkisiz hâle getirilmiş olsa bile, Allah nefsin görevini devam ettirecek ikinci bir nefsi devreye sokuyor.

Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin,  burada dikkatimizi çektiği bir diğer konu da,’Ben Risale-i Nur okuyorum, ama nefsim susmuyor. Ya da O’nu etkisiz hâle getiremiyorum.’ diye insan şüphe etmemeli, zira nefsin susmaması İlahi bir imtihan ve adet-i İlahidir.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir