MÜJDE, MÜJDE YAKALADIK

Tahiri Mutlu Ağabey’in Isparta’da tutuklanması sırasında sorgusunu yapacak olan Savcı ve memurlar arasında geçen çok ilginç bir hikaye anlatılır. 1934 yılında Risale-i Nur Talebeleri yurdun çeşitli yerlerinden tutuklanarak Isparta’ya getirilir. Sorguları yapılmaya başlar. İlk sorgulananlar arasında Tahiri Ağabey’de bulunmaktadır. Nurkoy olarak sorguyu ve o zamanı anlatan bu hadiseyi sizlere sunarız.
Isparta’da tutuklanan Nur talebeleri, savcı tarafından tek tek sorguya çekilir. Savcı sorguya yaptırdığı sopalarla gelir. Güya konuşmaz ve sır vermeyecek olurlarsa Nur talebelerini sopayla konuşturacak! İlk olarak sorgulamaya Tahiri Mutlu’dan başlanır. Tahiri Mutlu Ağabey ne yaptığını bilen, içi dışı bir dosdoğru bir insandır. Savcının sorularına hiç çekinmeden cevap verir. Savcı, suçluyu yakalamış olmanın sevinci içinde alaylı bir tavırla söze başlar:
“Müjde, müjde, yakaladık!”
“Neyi yakaladınız savcı bey?”
“Beşinci Şua’dan sonra Yedinci Şua’yı! Bu kitapları sen mi bastırdın?”
“Evet, ben bastırdım”
“Yasak olduğunu bilmiyor musun?”
“Eğer bu kitaplarda rejime, hükümete karşı suç unsuru olacak, yasak tek bir kelime bulursanız, ben idam dahil her cezaya razıyım! Bunlar yalnız iman hakikatlerinden bahseden kitaplardır”
Savcı bu açıklamaya bozulur. Tahiri Ağabey’in böyle çekinmeden konuşmasından rahatsız olur.
Zaman, konuşmayanı zorla konuşturma, konuşanı susturma zamanıdır! Savcı, Tahiri Mutlu Ağabey’e tehdit savurmaya başlar:
”Şimdi sana gösteririm yasak mı değil mi!”
Artık söylenecek söz yoktur. Üstad’ın dediği gibi, haksızlığı hak zannedenlere karşı hakkı savunmak, hakka bir hürmetsizliktir. Tahiri Mutlu Ağabey’de, muhataplarını Allah’a havale ederek susmayı tercih eder. Savcı yanında getirdiği sopalarla Tahiri’yi dövmeye hazırlanır. Fakat adliye binası biranda sallanmaya başlar! Savcı ve memurlar korkudan ne yapacağını şaşırır ve kendilerini binanın dışına atarlar. Tahiri Mutlu Ağabey içerde tek başına, ayakta öylece kalakalır.
Bu ilahi tecelliyi hayret ve tevekkülle seyreder. Kendisini sorgulayanların,can korkusu ile kaçma telaşlarına güler. Dünyada Allah’ın küçük bir ikazından bu kadar korkan insanların, yarın kıyamet gününde ne yapacaklarını düşünür. Sallantı aralıklarla devam etmektedir. Memurlar bu arada binaya girmeye cesaret edemezler. Neden sonra kapı aralığından Tahiri Mutlu Ağabey’e işaret ederek, ifadesinin bittiğini ve yerine gidebileceğini söylerler.

 

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir