İSLAM OKYANUSU

Sözler’i müştakların ellerine yetiştiren kardeşim Bekir Ağa’nın fıkrasıdır.

Elimizdeki hakaik-i Kur’âniyeyi câmi Nur risaleleri, her an ve zaman bizi tarîk-i hakikatin nurlarına istiğrak ederek, şu zaman-ı hâzıranın ehl-i imanın kalbine verdiği ıztırabı izale etmektedir.

Hakka şükürler olsun ki, ehl-i imanın üzerine musallat olan ve gayr-ı kabil-i tahammül olan hâlât karşısında, iman ve irşadın nuranî dairesi dahilinde, hak ve hakikate lâyık bir vazifede istihdam ediliyoruz. Şu zamanda yegâne medar-ı tesellîmiz olan şey, ancak Erhamü’r-Râhimîn’in, tavassutunuzla bize kavuşturduğu hakikatlerdir. Lisanım, şükranlarıma tercüman olamıyor. Ne söyleyeceğimi bilmiyorum. Ancak söyleyebildiğim şey, beklediğim ümit, benim ve ehl-i imanın, bilhassa risalelerle alâkadar kardeşlerimin iki cihanda mesrur olmalarını ve bilhassa başta Üstadımızın kudsî ve pek azîm hizmetinden, Hâlık-ı Kâinat Hazretlerinin razı olmasını temenniden ibaret kalıyor. Bugünkü ahvâl-i müessifeden müteessir olmamak mümkün değil. Allah iyi yapar, inşaallah. Ben câhilim, bu kadar yazabildim. O Sözler’in kıymetini tariften âcizim. Ne kadar yazsam, o eserlerin kıymetinden binde bir nebzesini gösteremez.
Talebeniz
Emrullah oğlu Bekir(Barla Lahikası)

İslam muhitinde yaşayan bir müslümanın da Risale-i Nurlara muhtaç olmasına dikkat çekiliyor. Risale-i Nurlar tahkiki iman dersleri ile insanların İslama olan ülfet ve ünsiyet perdesini yırtıp, İslam’ın içinde olduğunu o kimselere hatırlatıyor. Her şeyde alışkanlık olduğu gibi, Müslümanlar da zamanla İslam’a alışkanlık meydana geliyor. Risale-i Nur hariçten inen bir manevi darbe gibi bu alışkanlığı kırıyor ve insanın kalbindeki ızdırabı gideriyor.

Risale-i Nur’un manevi kimyası ve formülü İslam toplumundaki Müslümanların dumura uğramış, körelmiş kıymetlerini iyi edip açığa çıkarmaktadır.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir