HAFIZ HALİD AĞABEY’DEN BİR HATIRA

Barla’da güzel sesli ve müdakkik bir hoca olarak tanınan Hafız Halid Ağabey, Üstad Bediüzzaman Hazretlerini Barla’ya geldiği ilk yıllarda tanır ve hemen ona talebe olur. Risale-i Nur’un ilk telif yıllarında müsvedde katibi olarak hizmet eder.

Hafız Halid Ağabey için Üstad Bediüzzaman Hazretleri, Barla Lahikasında yeralan bir mektubunda şu ifadelere yer verir, ”Risale-i Nur’un tesvidinde çok hizmeti sebkat eden temiz kalbli, ihlaslı, güzel bir hafız, müdakkik bir hoca olan Hafız Halid”

Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin ahiret kardeşim iltifatına da mazhar olan Hafız Halid Ağabey’in temiz kalbliliğini gösteren bir hatırası şöyle.

Üstad Hazretleri Barla’da iken Hafız Halid Ağabey her gün öğle ile ikindi arası evine gelir, evini süpürür temizler, ne hizmet varsa yapar ve evine döner. Günlerden bir gün yine mutad olarak Üstad’ın evine geliyor. Bakıyor, dışarıda avlu kapısında bir kadın ayakkabısı. Hiç tereddüd geçirmeyen Hafız Halid, kendi kendine şöyle diyor:

”Hazret-i Üstad sadece erkeklere mi tebliğ ve irşat yapacak. Elbette hanımlara da yapacak. Demek ki, içeride bir hanım talebe var.” diye düşünüp,içeri girmeden dönüp evine gidiyor.

Ertesi günü yine aynı vakitte Üstad’ın evine gidiyor. Üstad Hazretleri, ”Hafız Halid, dün niye gelmedin?” diye sorunca Hafız Halid, ”Geldim Üstad’ım, ama dışarıda bir kadın ayakkabısı vardı. O yüzden içeri girmedim. Geri döndüm.” diye cevab verince, Üstad Hazretleri ona, ”Peki ne düşündün? Kalbin nasıldı?” diyor.

Hafız Halid, ”Üstad sırf erkeklere mi irşat ve tebliğ yapacak? Elbette kadınlara da yapacak diye düşündüm ve gerisin geriye döndüm, Üstad’ım” deyince.

Üstad Bediüzzaman Hazretleri, Hafız Halid’in sırtını sıvazlıyor, ”Tam, tam, kalbi de altın gibidir.” diye iltifat ediyor.

Üstad Hazretleri, kalbine en ufak bir şüphe, tereddüd ve kötü düşünce gelmiyen Hafız Halid Ağabey’e olayı şöyle anlatıyor.

”Kardeşim, dün Nahiye Müdürü, hanımı ile beraber geldi. Hanımı, ”Hoca Efendiye beni bir götür, bir görüp, ziyaret edeyim, duasını alayım.” demiş. Müdür de hanımı alıp gelmiş.
Hanım edebinden dış avlu da ayakkabısını çıkarmış. Müdür ise iç kapıya kadar rap rap ayakkabısıyla girmiş.”