HADİS NAKLİNDE AN FİLAN AN FİLAN

Sual: An’aneli senedin faidesi nedir ki, lüzumsuz yerde, malûm bir vakıada, “an filân, an filân, an filân” derler?

Elcevap: Faideleri çoktur. Ezcümle, bir faidesi şudur ki: An’ane ile gösteriliyor ki, an’anede dahil olan mevsuk ve hüccetli ve sadık ehl-i hadîsin bir nevi icmâını irae eder ve o senette dahil olan ehl-i tahkikin bir nevi ittifakını gösterir. Güya o senette, o an’anede dahil olan herbir imam, herbir allâme, o hadîsin hükmünü imza ediyor, sıhhatine dair mührünü basıyor.(Mektubat)

Sual: Neden hâdisât-ı i’câziye, sair zarurî ahkâm-ı şer’iye gibi tevatür suretinde, pek çok tarîklerle, çok ehemmiyetli nakledilmemiş?

Elcevap: Çünkü ekser ahkâm-ı şer’iyeye, ekser nas, ekser evkatta muhtaçtır. Farz-ı ayn gibi, o ahkâmın her şahsa alâkası var. Amma mu’cizat ise, herkesin herbir mu’cizeye ihtiyacı yok. Eğer ihtiyaç olsa da, bir defa işitmek kâfi gelir. Âdetâ farz-ı kifaye gibi, bir kısım insanlar onları bilse yeter.

İşte bunun içindir ki, bazı olur, bir mu’cizenin vücudu ve tahakkuku, bir hükmün vücudundan on derece daha kat’î olduğu halde, onun râvisi bir iki olur, hükmün râvisi on yirmi olur. (Mektubat)

İslamiyette iman ve ibadetlerin doğru bir şekilde yaşanmasını temin eden ikinci büyük kaynak Hadislerdir. Bu hadisler sağlam bir senet zinciri ile ispat edilip günümüze kadar gelmiştir. Hadis uzmanları rivayet zincirine titizlik ve dikkatle yaklaşmış ve bunu ilim haline getirmişlerdir. Bu dikkat ve titizlikle hadisler günümüze kadar gelmiştir.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir