Yazılar
BAK, BİR SİHİR VAR
ONUNCU SURET
Gel, bugün nevrûz-u sultanîdir.HAŞİYE Bir tebeddülât olacak; acip işler çıkacak. Şu baharın şu güzel gününde, şu güzel çiçekli olan şu yeşil sahrâya gidip bir seyran ederiz.
İşte, bak, ahali de bu…
HARİKA VE CİHANGİR BİR ZAT
Üçüncü Hakikat
Müdebbiriyet ve idare hakikatidir.
Yani, gayet dehşetli ve sür’atli ecram-ı semâviyeyi ve gayet istilâcı ve karıştırıcı unsurları ve gayet ihtiyaçlı, zaafiyetli mahlûkat-ı arziyeyi kemâl-i intizam…
RUHUM GÜLLER GİBİ AÇIYOR
Sabri’nin bir fıkrasıdır.
Eyyühe’l-Üstad; Eyyam-ı baharın herbir gününün, birer letâfet ve tarâvet-i bîmisâli ve acip tebeddülü, Fâtır-ı Akdes Hazretlerinin nihayetsiz kudret ve azametini irâe eylediği gibi, deryâ-yı…
KAİNAT ANTİKA BİR SARAY
İkinci Hakikat
Rahmâniyet hakikatidir
Yani, gözümüzle görüyoruz: Birisi var ki, bize, zemin yüzünü rahmetin binlerle hediyeleriyle doldurmuş, bir ziyafetgâh yapmış ve Rahmâniyetin yüz binlerle ayrı ayrı lezzetli taamları…
DÜNYA ALEMİNİN SAATİ
DÖRDÜNCÜ NÜKTE
Nasıl ki haftalık bir saatin saniye ve dakika ve saat ve günlerini sayan milleri birbirine bakarlar, birbirinin misalidirler ve birbirinin hükmünü alırlar. Öyle de, Cenâb-ı Hakkın bir saat-i kübrâsı olan şu…
ANNELERİNİN SİNELERİNE ASILMIŞ
''İşte, başta insan olarak bütün hayvanatın muntazaman bir perde-i gaybdan gelen erzaklarına bak, Rahmâniyet-i İlâhiyenin cemâlini gör.
Hem bütün yavruların mu’cizâne iaşelerine ve başları üstünde ve annelerinin sinelerinde…
ÇEKİRDEK TEVHİD NURUNUN EN PARLAK DELİLİ
Elhâsıl; herbir ağacın evveli, öyle bir sandukça ve program, ve âhiri, öyle bir târifename ve nümune; ve zahiri, öyle bir musannâ hulle ve bir münakkaş libas; ve bâtını, öyle bir fabrika ve destgâhtır ki, bu dört cihet öyle…
İMANDAN MAHRUM BİR GÖZ
İKİNCİ ALÂMET VE HÜCCET ki, لاَ شَرِيكَ لَهُ "Onun hiçbir ortağı yoktur." kelimesini intaç ediyor.
Bütün kâinatta, zerrelerden tâ yıldızlara kadar herşeyde kusursuz bir intizam-ı ekmel ve noksansız bir insicam-ı…
İYİLİĞE TEŞEKKÜR ETMEK
İşte, ey arkadaş! Madem şu memlekette, yani şu saray-ı muhteşemde bir birlik alâmeti vardır, bir vahdet sikkesi var. Çünkü bir kısım şeyler, bir iken, ihâtası var. Bir kısım müteaddit ise, fakat birbirine benzediği ve her…
İNSAN DÜNYA BENİM DİYEBİLİR
ALTINCI BURHAN
Gel, bu geniş ovaya çıkacağız. (HAŞİYE) İşte, o ova içinde yüksek bir dağ var. Üstüne çıkacağız, tâ bütün etrafı görülsün. Hem herşeyi yakınlaştıracak güzel dürbünleri de beraber alacağız.…