İNSANLARA SÖZLER’İ OKUMAK

بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ     وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ

”Cemaate Sözler’i okumak zamanında, sendeki hissiyât-ı âliye ve fazla inkişaf ve fedakârâne hamiyet-i diniye galeyanının sırrı şudur ki: Velâyet-i kübrâ olan veraset-i Nübüvvetteki makam-ı tebliğin envarı altına girdiğin içindir. O vakit sen, dellâl-ı Kur’ân Said’in vekili, belki mânen aynı hükmüne geçtiğin içindir.

Gurbet mektubuyla kamer ve zemin ve seyyarata dair mektubuma cevap verilmemesinin sebebi şu olmak gerektir ki: Gurbet Mektubu, bütün dünyayı unutmak hissiyle yazılmıştır. Sen dünyayı unutmak değil, belki vazife itibarıyla en sathî maddiyatla zihnin meşbû olduğu bir zamanda, herhalde o gurbetteki zevki bulamadın. Ve o Mektubun tam derecesini, muvakkaten perde çekilmiş olan parlak zekâvetin kavrayamadı ki, cevap yazamadı.

Öteki Mektup, çok yüksek ve çok geniş hakaika işaret ettiği ve hadsiz âlem-i ulviyenin ve nihayetsiz âlem-i mâneviyenin bir nevi haritasına işaret ettiği için, sâfî, meşgalesiz, arzî ve arzlılardan sıyrılıp yukarıya çıkan bir akıl lâzımdı. Halbuki, benim gayretli kardeşim, o vakit zeminin haritasını alacak bir vazifeyle meşgul olduğundandır ki, o ulvî ve pek keskin zekâvetin, o Mektuba karşı sükûtu iltizam etmeye mecbur olmuş.”(Barla Lahikası)

Hulusi Ağabey, Üstad Hazretlerine yazdığı bir mektubta Risale-i Nur’u cemaate okurken yüksek bir duyguya kapıldığını ve dini gayret ve fedakarlığının zirveye çıktığını ifade edip bu halini soruyor.

Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, Hulusi Ağabey’in bu manevi durumunu şöyle izah ediyor:

”Sen, velâyet-i kübrâ olan veraset-i Nübüvvetteki makam-ı tebliğin envarı altına girdiğin için o durumlara mazhar oluyorsun.”

Risale-i Nur’u okuma makamı, bu zamanda Peygamber Efendimizi (ASM) ı temsil eden tebliğ makamıdır. Böyle bir makamda insanın manen gelişip, yüksek hislere sahip olması normaldir.

Üstad Hazretleri, Risale-i Nur Talebelerine bir başka dersi de Hulusi Ağabey’in şahsında veriyor.

”O vakit sen, dellâl-ı Kur’ân Said’in vekili, Kur’an’ı insanlara duyuran bir tebliğci, bu asrın müceddinin bir vekili, belki manen aynı hükmüne geçtiğin için, yüksek bir hissiyata ulaşıyorsun.” diyerek okuma makamında, her Nur Talebesinin derecesine göre, bu duygulara ulaşabileceğine dikkat çekiyor.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir