HER DÖNEMİN İMTİHANI FARKLI

”Bu zamanda, lillâhilhamd, Sünnet-i Seniye dairesinde kemâl-i imanı kazanan Risale-i Nur şakirtleri evliyaların, mürşidlerin nazar-ı dikkatini celb edecek vaziyeti aldığından, her zamanda bulunan hakikî mürşidler, her halde bu zamanda Risale-i Nur şakirtlerine müşteri olurlar. Birisini elde etse, yirmi mürid kadar kıymet verirler.

Hem, zevkli ve cazibedar velâyet tereşşuhatı karşısında Risale-i Nur’un hizmetindeki meşakkat, mücahede, külfet bulunduğundan, Feyzi’ye hitaben beyan edilen hakikat o tarafa da fâidesi olur diye leffen size gönderildi. Umum kardeşlerime birer birer selâm ediyorum.”(Kastamonu Lahikası)

Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, ” Risale-i Nur’un hizmetindeki meşakkat, mücahede ve külfet bulunduğundan” ifadeleri ile Risale-i Nur’un telif aşamasında yaşanan baskı, zulüm, fakirlik ve imkansızlıklara dikkat çekmekte. Bilindiği gibi o dönem çok meşakkatli zahmetli, mücadeleli uğraşmalı ve külfetli sıkıntılı olmuştur. Buna rağmen Nur şakirtleri bu hizmette sebat,kararlılık göstermişlerdir.

Nur talebelerinin Risale-i Nur’dan almış oldukları tahkiki iman onlara kâfi gelmiş, tasavvufun çekici ve cazip makamları onları etkilememiştir. Üstad Bediüzzaman Hazretleri, bu mektubta buna da işaret ediyor.

Üstad Bediüzzaman Hazretleri, her dönemin şartlarının da değişebileceğine, buna karşılık ise talebelerinin, her zaman Isparta’daki talebelerini örnek almalarını bizlere tavsiye ediyor.

Günümüzde ise, o meşakketler, sıkıntılar, uğraşmalar şekil değiştirmiştir. Şimdilerde baskı ve zulüm yok. Bunların yerine ise gaflet, lakaytlık, dünyanın cazibesi, nimetlerin çoğalması gibi belalar insanın önüne çıkmakta. Bunlarda insanı bazen istemeyerek bile olsa, iman hizmetinden alıkoymaktadır.

Her dönemim şartları ve imtihanı farklı. O dönemim imtihanı baskı, sıkıntı iken, bizim dönemimizin imtihanı ise, lakaytlık, gaflet, nimetlerin bolluğudur. O dönemim imtihanı maddi iken, bizim dönemim imtihanı manevi olmakta.
İmtihanın şekli ve soruları farklı. Fakat, burada değişmeyen şey ise, Kur’an eczahanesinden alınan ilaç ve merhemdir. Biz bu imtihanda başarı istiyorsak, elimizdeki Kur’an hakikatleri, Risale-i Nur’ları okumak, onları anlayıp, kendimize hayat felsefesi yapmaktır. Nasıl maddi hastalığa karşı doktorları dinliyorsak, bu asrın manevi hastalığına karşı da Kur’an tefsiri Risale-i Nur’ları dinlememiz gerekir.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir