EVLİYA VE ASFİYA NE DEMEK KİMLERE DENİR?

Evliya ve asfiya ne demektir, kimlere asfiya,kime evliya denir?

Evliya, veli kelimesinin çoğuludur.Veli,dost,arkadaş itaatkar, yardım eden, koruyan, korunan, yardım edilen manalarındadır. İslamda ise, veli, Allah’ın sadık dostu,sevgili kuludur. Hak ve hakikate aşık kimsedir. Allah’a manevi yakınlık kazanmış kul’dur.

Veli, Peygamber Efendimiz(ASM)ın irşadı ile Kur’an’ın hak ve hakikatine ulaşmış, ulvi makamlara yükselmiş kişidir. Allah’ın milyonlarca veli kulları vardır. Bunların bir kısmı halk tarafından bilinir, Şeyh Geylani, İmam-ı Gazali, Mevlana Celaleddin Rumi, Yunus Emre, Bediüzzaman Said Nursi gibi. Diğer kısmı ise onları Allah’tan başka kimse bilmez.

Evliya nefsine değil, Allah’ın rızasına uymaya çalışan ibadet, takva ve ubudiyette çok yüksek mertebelere ulaşan seçkin kimselerdir. Normal insanların ulaşmasının çok zor olduğu harika nimet ve ihsanlara mazhar olurlar.

Yunus(62 nci ayet)ve Al-i İmran(175 nci ayet)Surelerinde, Allah’ın evliyası anlatıldığı gibi şeytanın evliyası da anlatılır. Bakara(257), Maide(55), A’raf(196) ve Şura(9) ayetlerinde Allah müminlerin, müminler Allah’ın, şeytan inkarcılar ve zalimlerin, inkarcı ve zalimlerin de şeytanın velisi olduğu zikredilir. Tevbe (71), Enfal (73) ayetlerinde de müminler müminlerin, kafirler de kafirlerin evliyasıdır.

Asfiya, safiyet kökünden gelen ilim ve ibadetle takva ve kemalat sahibi, Allah dostu olan kişidir. Evliyadan farkı kalb ayağı ile değil ilim ve ibadetle kemale eren, yani hem kalb ayağı hem de akıl ayağı ile kemalata eren Allah dostudur. Kitap ve sünneti esas alan hükümlerini Kur’an ve sünnetin onayına sunan kişilerdir.

Peygamber Efendimiz (ASM)ın en büyük mirası Kur’an ve Sünnettir. Kim bu mirasa kendi malı gibi sahip çıkıp, sıkı sıkıya sarılırsa hem dünya hayatında hem de ahiret hayatında mesut olur.

”Ve bütün kuvvetimizle iman ederiz ki; o yüzbinler sâdık elçilerin ve o hadsiz doğru dellâl-ı saltanatın olan enbiya, asfiya evliyalar hakkalyakîn, aynelyakîn, ilmelyakîn sûretinde senin uhrevî rahmet hazinelerine, âlem-i bekàdaki ihsanatının definelerine ve dar-ı saadette tamamiyle zuhur eden güzel isimlerinin hârika güzel cilvelerine şehadetleri hak ve hakikattır. Ve işaretleri doğru ve mutabıktır. Ve beşaretleri sâdık ve vâkidir. Ve onlar bütün hakikatlerin mercii ve güneşi ve hâmîsi olan Hak isminin en büyük bir şuâı; bu hakikat-ı ekber-i haşriye olduğunu iman ederek senin emrin ile senin ibâdına hak dairesinde ders veriyorlar. Ve ayn-ı hakikat olarak tâlim ediyorlar.”(Sözler, Şualar)

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir