CESARET TİMSALİ BİR HANIM. HESNA ŞENER

 

1903 Yılında Isparta’ya bağlı Senirkent’te dünyaya gelen Hesna Şener ilk orta ve lise tahsilinden sonra Hukuk Fakültesini de başarıyla bitirmiştir. 1942 yılında Denizli’ye hakim olarak tayin edilen Hesna Şener Hanım 33 yıl boyunca burada hakimlik mesleğine devam etmiş ve 27 Temmuz 1975’te vefat etmiştir.
Risale-i Nur’un mahkemeler tarihinde mühim bir dönüm noktası olan Denizli Mahkemesinin ilk beraat kararında Hesna Şener Hanımın imzası vardır.
Dokuz aydır devam eden Denizli Mahkemesinde hastalanan hakim üyenin yerine Hesna Hanım atanır. Katıldığı duruşmanın ikinci celsesinde, Tesettür Risalesi dahil bütün Risale-i Nurlar ile ilgili beraat kararını Mahkeme Reisi Ali Rıza Balaban’lı ile birlikte Hesna Şener Hanım imzalamıştır.
Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri Emirdağ Lahikasında birkaç mektupta Hesna Hanım’dan bahsetmektedir.
” Mahkemede zabıt katibi ve azadan Hesna Hanım ve sorgu hakimi gibi vicdanlı zatlara teşekkür ederiz.” Bir başka mektup ta:
”Hakim-i adil namını alan zata ve lehimizde onunla beraber çalışanları, bu hakiki adalete hizmetleri için ah ir ömrüme kadar unutmayacağım. Altı yedi aydır onları da aynen manevi kazançlarıma şerik ediyorum.”
Nurköy olarak yaptığımız araştırma da maalesef bu cesaret timsali hanımla ilgili fazla bir not bulamadık. Sadece Ali İhsan Tola Ağabeyin hatıralarında anlattıkları var.
Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri,talebesi Ali İhsan Tola Ağabeyi Denizli Mahkemesinin beraat kararından bir süre sonra yanına çağırdığını ve kendisine hitaben:
”Ali İhsan, Hesna kızıma git, selam söyle, ben onu manevi evlatlığıma kabul ettim.” demiş.
”Üstad beni Hesna Hanımı ziyarete gönderdi. Git benim selamımı söyle,dedi. Ben durumuna ve yaşantısına bakarak gitmedim Ve nasıl olsa Üstad unutur diye düşündüm. Bir süre zaman geçti. Üstad beni görünce hemen ”Gittin mi?” dedi. Ben de ”Yok gitmedim” deyince,(bu olay üç defa tekrarlandı). Üstad hiddetlendi:
”Git Hesna Şener’i Denizli de bul ona selamımı ve dua ettiğimi ve manevi evlatlığa kabul ettiğimi söyle.”dedi.
Hemen Denizli’ye gittim ve Hesna Hanımın kapısını açınca, ”Gel bakalım Koca Nurcu” dedi. Akrabayız ya, ben de Ona ”Sen de Nurcusun” dedim. ”Üstad’ın sana selamı var.Manevi kızım Hesna Hanıma selam söyle ben ona dua ediyorum.” deyince hüngür, hüngür aglamaya başladı.
Daha sonra Üstadın yanına gidince durumu anlattım. Üstad şöyle dedi.
”Ali İhsan ben onun ismini gavsların,kutupların arasına yazdım. Ona ben onlarla beraber dua ediyorum.Erkekler korktu, o kendini ortaya koyarak Kur’an davasına taraftar çıktı. Yarın mahşerde Kur’an Ona şefaatçi olacak.” Dedi ve ekledi:
”Ne o Hesna tesettürsüz diye darılıyormuydun? İşte tesettüre riayet etmiyor dediğin Hesna, Tesettür Risalesini beraat ettirdi. Essebeb-i ke’l-fail sırrınca sizin kazandığınız haseneler,sevaplar tamamen Ona da yazılıyor. İşte bütün hasena o beğenmediğiniz Hesna Hanımın secaat ve cesaretiyle oldu.”

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir