Girdi yapan Nurköy

RİSALE-İ NURA BİR BEŞİK

Münazarat namındaki eserde, bazı lâtife suretinde bazı kayıtlar, haşiyecikler bulunur. O eski zaman telifinde zarifü’t-tab’ talebelerine bir mülâtafe nev’indendir. Çünkü onlar, o dağlarda beraberindeydiler. Onlara ders suretinde beyan ediyormuş. Hem bu Münazarat risalesinin ruhu ve esası hükmünde olan hâtimesindeki Medresetü’z-Zehrâ hakikatı ise, istikbalde çıkacak olan Risale-i Nur’a bir beşik, bir zemin izhar etmek idi ki, […]

YEMENLİ DIMAD BİN SALEBE (RA)

Yemen’in Ezd-i Şenue kabilesinin reisi olan Dımad bin Salebe, Peygamber Efendimiz ile Cahiliye döneminden dostluğu vardı. Tıp ve kehanetle uğraşır ve ilim elde etmeye çalışırdı. Dımad bin Salebe, bir defasında umre yapmak için Mekke’ye gelmişti. Mekke’de bir sokak başında bir araya gelmiş müşrik ileri gelenleri dertleşiyordu. Ebu Cehil, Utbe bin Re­bia ve Ümeyye bin Halef […]

ÜSTAD HAZRETLERİNİN ÜÇ ŞAHSİYETİ

Üstad Bediüzzaman Hazretleri’nin üç şahsiyetinin olduğu anlatılır, bu üç şahsiyeti nedir? Üstadımız Bediüzzaman Hazretleri, kendisinin üç şahsiyetinin olduğunu ve bunlarında birbirinden uzak olduğunu eserlerinde bahseder. Mektubat, adlı eserinin Yirmi Altıncı Mektub’ta bu üç şahsiyet anlatılır. Adı geçen eserden beraberce bu üç şahsiyeti okuyalım: “İşte, bu biçare kardeşinizde üç şahsiyet var. Birbirinden çok uzak, hem de […]

DERELİ MUTAF HAFIZ AHMED

Isparta Nur Talebeleri arasında yeralan Dereli Mutaf Hafız Ahmed 1897 Isparta doğumludur. Isparta’nın Dere Mahallesinde ikametinden dolayı Dereli lakabı ile tanınır.Risale-i Nurları el yazması ile yazarak iman Kur’an hizmetinde bulunmuştur. Mutaf lakabı da yaptığı işinden dolayıdır. Keçi kılından çul dokuyanlara o dönemde mutaf ismi verilirdi. Risale-i Nur’un elle yazılarak çoğaltıldığı dönemde yazı hizmetinin önemini anlatan […]

HİCRİ TAKVİM NASIL ORTAYA ÇIKTI

İslam aleminin kullandığı Hicri Takvim ne zaman ve nasıl ortaya çıkmıştır? Hazret-i Peygamber(ASM)’ın Mekke’den Medine’ye hicretini tarih başlangıcı olarak alan takvime Hicri Takvim denilir. Medine’de İslam devletinin kurulmasından sonra Hazreti Ömer (RA) devrine kadar müslümanlar bazı önemli olayları tarih başlangıcı kabul edip buna göre zamanlarını tayin ediyordu. Mesela, Fil olayı, Zelzele yılı, Veda Haccı yılı […]

MAKSAT DOĞRU FAKAT HEDEF HATA

Telifinden otuz dört sene sonra, Münazarat namındaki esere baktım. Gördüm ki, Eski Said’in o zamandaki inkılâptan ve o muhitten ve tesirat-ı hariciyeden neş’et eden bir hâlet-i ruhiyeyle yazdığı bu gibi eserlerinde hatîat var. O kusurat ve hatîatımdan bütün kuvvetimle istiğfar ediyorum ve o hatîattan nedamet ediyorum. Cenâb-ı Hakkın rahmetinden niyazım odur ki, ehl-i imanın meyusiyetlerini […]

EMİRÜL MÜMİNİN ÖMER BİN HATTAB(RA)

İslam tarihinde, ”Emirül müminin” lakabına sahip olan Ömer bin Hattab, Peygamberliğin 6.ncı senesinde 27 yaşında iken müslüman olmuştur. Müslüman olduktan sonra, “Fârûk” yani “Hak ile batılı birbirinden ayıran” anlamındaki lakabı ile de bilinen Ömer(RA) vahiy katibi ve Aşere-i Mübeşşeredendir. Ömer bin Hattab, İslam öncesi hayatında iyi ata bindiği, iyi silâh kullandığı ve pehlivan yapılı olduğu […]

ŞEFKAT BİR İKSİR-İ NURANİDİR

ÜÇÜNCÜ NOKTA Vefat eden çocuk, bir Hâlık-ı Rahîmin mahlûku, memlûkü, abdi ve bütün heyetiyle onun masnuu ve ona ait olarak ebeveyninin bir arkadaşı idi ki, muvakkaten ebeveyninin nezaretine verilmiş. Peder ve valideyi ona hizmetkâr etmiş. Ebeveyninin o hizmetlerine mukàbil, muaccel bir ücret olarak, lezzetli bir şefkat vermiş. Şimdi, binden dokuz yüz doksan dokuz hisse sahibi […]

GENÇLERİ RİSALE-İ NUR’A ÇAGIRAN ZEKAİ

”Her söz beşeriyetin müptelâ olduğu mahfî emrâzı [gizli hastalıkları] gösteriyor ve nurlarıyla teşhis ederek tedavi ediyor. Pekâlâ, pek rânâ anlıyorum ki, benim gibi yaralı, mânen zarardide olmuş bir genç için, muhtaç bulunduğum teselliyetkâr şeyler, hep Risale-i Nur’dandır. Kalbime tesellî nurlarını serpen Hâlık-ı Âzama binlerce şükür…” diyen Mehmed Zekai Ağabey, Isparta Atabey Nur Talebelerindendir. Atabeyli Küçük […]

KUDÜS VE FİLİSTİN

Kudüs’te, İsrail müslümanlara karşı hüküm sürmesinin altında yatan gerçek nedir? Kudüs, Sinagogların, Kiliselerin ve Camilerin yüzyıllardır iç içe olduğu ve üç semavi Dinin mensuplarının da beraber yaşadığı mukaddes bir şehirdir.Üç dinin mensupları asırlardır bu şehri sahiplenmek için mücadele etmiş ve defalarca değiş tokuş yaşanmıştır. Çok kısa olarak Kudüs’ü özetlemeye çalıştık. Bu soruya benzer bir soru […]