Girdi yapan Nurköy

HAKKI YAVUZTÜRK

Hakkı Yavuztürk, 1934 yılında Erzincan’ın Kemaliye ilçesinde dünyaya gelmiştir. Ortaokul talebeliği sırasında okul arkadaşı Özer(Üzeyr) Şenler’den aldığı Küçük Sözler, Gençlik Rehberi ve Onuncu Söz adlı eserleri okuyarak Risale-i Nur’u tanır. Hakkı Yavuztürk 18 yaşında iken oturdukları evin yakınında bulunan bir parkta gençlerin Haşir ile ilgili okudukları kitap dikkatini çeker. Sabah namazından sonra Aksaray Parkında yapılan […]

BESMELE ALLAH’I ANMAKTIR

Besmele ne demektir ne zamandan beri kullanılmaktadır? Besmele ”Bismillahirrahmanirrahim” demektir. Bütün Peygamberler tarafından kullanılmıştır. Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla anlamınadır, ”Bismillahirrahmanirrahim” bir ayetin adıdır. Neml Suresinin 30 ncu ayetiyle nazil olmuştur. Bismillahirrahmanirrahim, ayet olarak kabul edilmiş, Kur’an-ı Kerim’de Tevbe Suresi hariç her surenin başında yeralmıştır. Besmele de, Rabbimizin üç ismi yer almaktadır. Allah, Rahman […]

ŞAKİRTLER TERFİ VE TERAKKİ FERMANINI

Aziz, sıddık, mübarek, mâsum kardeşlerim; Sizin çok mübarek ve nazarımızda çok kıymettar ve benim nazarımda Cennetin وِلْدَانٌ مُخَلَّدُونَ “Ebediyen yaşlanmayacak çocuklar.” Vakıa Suresi, 17, İnsan Suresi, 19 ayeti) tarafından ebedî ve Firdevsî bir hediye-i kudsiye gibi geçen ve gelen iki bayramı Cennetin şekerlemeleri ve tatlıları gibi tatlılaştıran ve ziynetlerin ve nakışların yetmiş tarzlarını giyen hurilerin […]

HANZALE BİN EBİ AMİR (RA)

Ebu Amir Amr er-Rahip’in oğlu olan Hanzale bin Ebi Amir Amr bin Sayfi el-Ensari el-Evsi,Hanif dini mensubu olarak tanınmıştı. Babası Cahiliye döneminde Rahip diye bilinirdi. Cahiliye döneminde Hanif dini mensubu olarak tanınan Hanzale iman sahibi olup Allah’ın varlığına birliğine inanır putlara tapmazdı. Evs kabilesinin ileri gelenlerinden olan Hanzale, insanlardan uzak kalıp Hanif dini üzere yaşardı. […]

EBCED VE CİFİR İLİMLERİ

Hâtime Kur’ân-ı Hakîmin tevafuk cihetinden tezahür eden i’câzî nüktelerinden bir nüktesi şudur ki: Kur’ân-ı Hakîmde ism-i Allah, Rahmân, Rahîm, Rab ve İsm-i Celâl yerindeki Hüve’nin mecmuu dört bin küsurdur. بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ Hesab-ı ebcedin ikinci nev’i ki, huruf-u hecâ tertibiyledir, o da dört bin küsur eder. Büyük adetlerde küçük kesirler tevafuku bozmadığından, küçük kesirlerden […]

ISPARTALI KEÇECİ ŞEYH MUSTAFA EFENDİ

Keçeci Şeyh Mustafa Bedevi, 1863 yılında Isparta’da dünyaya gelmiştir. Isparta Nur Talebelerinin önde gelenlerindendir. Ehl-i kalb bir insan olarak tanınmıştır. Keçeci Şeyh Mustafa, önceleri oğlu Mehmed Zühtü’nün ısrarla Barla’ya gidip, Üstad Bediüzzaman Hazretlerini ziyaret etmesine karşı çıkar daha sonra bir gün oğluna ”Haydi, hazırlan Barla’ya gidelim Hoca’yı ziyaret edelim”der. Ertesi gün Barla’ya giderler. Üstad Hazretleri […]

NEDİR ŞU TABİAT Kİ?

Eğer desen: Nedir şu tabiat ki, ehl-i dalâlet ve gaflet ona saplanmışlar; küfür ve küfrâna girip, ahsen-i takvimden esfel-i sâfilîne sukut etmişler? Elcevap: Tabiat namı verdikleri şey, şeriat-ı fıtriye-i kübrâ-yı İlâhiyedir ki, mevcudatta zuhur eden ef’âl-i İlâhiyenin tanzim ve nizamını gösteren âdetullahın mecmu-u kavânîninden ibarettir. Malûmdur ki, kavânîn umûr-u itibariyedir; vücûd-u ilmîsi var, haricîsi yok. […]

MADEM ÖLÜM ÖLDÜRÜLMÜYOR

Ankara’da bulunan Emniyet-i Umumiye Müdürü Beye! Yirmi senedir gayr-ı resmî, hem haps-i münferit, hem tecrid-i mutlak içinde bulunduğu ve sebepsiz evham yüzünden emsalsiz tazyik gördüğü halde sükût eden bir bîçare ile resmî değil, hakikî ve ciddî görüşmek istersen, az sizinle konuşacağım. Evvelâ: İki sene, iki mahkeme, yirmi sene hayatımın eserlerini, mektuplarını tetkikten sonra, idare ve […]

EBU KUHAFE (RA)

Ebu Kuhafe, İslamın ilk halifesi Hz. Ebu Bekir (RA)ın babasıdır. Künyesi Ebu Kuhafe Osman bin Amir bin Amr et-Teymi el Kureşi. Cahiliye döneminde Kureyş’in ileri gelenleri arasında yeralır. Bütün ailesi müslüman olduğu halde kendisi Mekke’nin fethinden sonra müslüman olmuştur. Mekke’nin fethinden sonra Rasulullah Kabe’ye girince Hz. Ebu Bekir, babasının elinden tutarak onu Peygamber Efendimiz (ASM)ın […]

KUR’AN’IN DÖRT ESASINDAN BİRİ

İKİNCİ NOKTA Hakikat-ı haşriyenin hadsiz burhanlarından, sair erkân-ı imaniyeden gelen şehadetlerin hülâsasından çıkan bir burhanı, gayet muhtasar bir surette beyan eder. Şöyle ki: Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmın risaletine delâlet eden bütün mucizeleri ve bütün delâil-i nübüvveti ve hakkaniyetinin bütün burhanları, birden hakikat-ı haşriyenin tahakkukuna şehadet ederek ispat ederler. Çünkü; bu zâtın bütün hayatında bütün dâvaları, […]