SAVLI HÜSEYİN BEŞLİ

Isparta’nın Sav köyünde 1908 yılında doğan Hüseyin Beşli, Denizli Mahkemesi kahramanlarındandır.  Yazı yazmayı bilmeyen Hüseyin Beşli, evinde bulunan eski yazı sebebiyle tutuklanarak Denizli’ye götürülmüştür.

Hatıralarında cahil biri olduğunu anlatan Hüseyin Beşli, Sav Köyünde 1943 yılında yapılan aramalarda evinde bulunan iki yaprak eski yazı sebebiyle tutuklanıp Isparta’ya oradan da Denizli’ye götürüldüğünü anlatmaktadır.

Sav Köyünden Denizli Mahkemesine Hasan Can, Ali Gül, Salih Yıldız, Mustafa Yıldız, Savalı Ahmed, Mehmed Soylu ve oğlu Ahmed Soylu ile birlikte gittiklerini de söyleyen Hüseyin Beşli, Denizli Hapishanesinde Üstad Bediüzzaman Hazretleri ile birlikte dokuz ay beraber kaldığını da dile getirerek;

”Denizli Hapishanesinde 70 kişi içerisinde, Kur’an okumayı bilmeyen bir tek ben vardım. Hemen bana Kur’an okumayı öğretmeye başladılar. Kısa sürede öğrendim ve Kur’an-ı Kerim’i hatmederek okumaya başladım. Benim hatim duası olduğu gün hepimiz tahliye olduk. Elhamdülillah.”

Hüseyin Beşli, Sav’lı Hasan Can’ın risale yazan Atıf Egemen’i evinde misafir ettiği için tutuklandığını onunla birlikte kelepçelenerek dokuz ay içinde On İki kere mahkemeye çıktıklarını söyler. Mahkeme sonunda beraat eden Hüseyin Beşli memleketi Sav döner. Risale-i Nur’un lahika mektuplarında Sav köyü ile ilgili birçok mektup bulunmaktadır. Birisi de şöyledir:

”Kalemlerini, ümmiliğime yardım veren Medrese-i Nuriye’nin üstadı Hacı Hâfız ve mahdumu ve iki kardeş Mustafa ve Salih ve iki kardeş Ahmed ve Süleyman ve beş kardeş beraber talebe olup üçü bize yardım etmeleri ve Babacan da Âsım’ın ruhunu şâd edip o sistemde yardımımıza koşması ve Zekâi de Lütfü’nün ruhunu mesrur edip eski Zekâi gibi vazifesine sarılması ve Marangoz Ahmed ve Kâtip Osman ve Mehmed Zühdü ve Nuri ve Tenekeci Mehmed gibi eski kıymettar hizmetleriyle Isparta’yı nurlandıran diğerleri gibi Kastamonu’nun tenvirine de koşmaları ve şimdi tanıdığım Mustafa ve Mustafa ve Mustafa ve Eyyüb, kalemleriyle eski dost gibi ümmiliğime yardım etmeleri elbette şüphesiz فَاِنَّكَ مَحْرُوسٌ بِعَيْنِ الْعِنَايَةِ müjdesini tam tasdik ederler.(Kastamonu Lahikası)

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir