Girdi yapan Nurköy

NUR’UN HAS ŞAKİRTLERİNDEN LÜTFİYE HANIM

Kastamonu Lahikası’nda adları sıkça geçen “Risale-i Nur’a bütün kuvvetiyle çalışan” hanım talebeler arasında yer alan Lütfiye hanım, çeyizinden çıkardığı en kıymetli eşyası olan bindallıyı, yazmış olduğu Risâlelere cilt yapmıştır. Bindallı deyip geçmeyin, Kastamonu hanımlarının en kıymetli eşyası bindallıdır. Değerli kumaşlardan altın ve gümüşle işlenerek yaptırılır. Evlâdlara, torunlara miras kalır. Önemli günlerde bindallısı olmayanlar, olanlardan ödünç […]

BALIKLAR NİYE RAHATSIZ OLUYOR

İnsanların hata ve günahlarından dolayı balıkların ve diğer canlıların rahatı nasıl zarara uğruyor? İnsanların imansızlık ve ibadetsizliklerinden dolayı afet ve belalar geldiği zaman, sadece insanlara ve masumlara değil, diğer canlı ve mahlukata da zarar veriyor.Bu mana Kur’an-ı Kerim ve Hadis-i Şerif’te şöyle yeralmaktadır: وَاتَّقُوا فِتْنَةً لَا تُص۪يبَنَّ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا مِنْكُمْ خَٓاصَّةًۚ وَاعْلَمُٓوا اَنَّ اللّٰهَ شَد۪يدُ […]

İNSAN ŞEFKATİNİ KONTROL ETMELİ

Şefkat yüzünden esasat-ı İslâmiyenin haricindeki bid’at ve dalâlet yollarına sapanları çeviren bir hakikattır. Şefkat-i insaniye, merhamet-i Rabbaniyenin bir cilvesi olduğundan, elbette rahmetin derecesinden aşmamak ve Rahmetenli’l-Âlemîn zâtın (a.s.m.) mertebe-i şefkatinden taşmamak gerektir. Eğer aşsa ve taşsa, o şefkat, elbette merhamet ve şefkat değildir; belki dalâlete ve ilhada sirayet eden bir maraz-ı ruhî ve bir sakam-ı […]

MÜCAHİD SAHABİ EBU UBEYDE BİN CERRAH(RA)

Dünyada iken cennetle müjdelenen 10 sahabiden birisi olan Ebu Ubeyde bin Cerrah’ın,asıl ismi “Amir” künyesi “Ebu Ubeyde”dir. Dedesine nispetle de “Ebu Ubeyde bin Cerrah” olarak meşhur olmuş­tur. Beni Haris kabilesinden olan Ebu Ubeyde, Cahiliye devrinde Mekke’de okuma yazma bilen birkaç kişiden birisidir. Ebu Ubeyde,Hz. Peygamber’in İslam’a davete başladığı ilk günlerde Hz. Ebu Bekir vasıtasıyla müslüman […]

FANİ ÖMRÜ BAKİ, EBEDİ YAPMA

”Ey insanlar! Fâni, kısa, faydasız ömrünüzü bâki, uzun, faydalı, meyvedar yapmak ister misiniz? Madem istemek insaniyetin iktizasıdır; Bâkî-i Hakikînin yoluna sarf ediniz. Çünkü Bâkîye müteveccih olan şey, bekànın cilvesine mazhar olur. Madem her insan gayet şiddetli bir surette uzun bir ömür ister, bekàya âşıktır. Ve madem bu fâni ömrü bâki ömre tebdil eden bir çare […]

TAM BİR ARKADAŞ HAFIZ ÖMER EFENDİ (BİLGİNOĞLU)

Risale-i Nur’un lahika mektublarında adı sıkca geçen Hafız Ömer Efendi (Bilginoğlu) 1904 yılında Elazığ`da doğmuştur. 8 yaşında hıfzını tamamlayan Hafız Ömer, Mekteb-i Numune`yi bitirip, Harput Darülhilafe Medresesi Sahn Bölümü`nden mezun olmuştur. Elazığ Merkez İzzetpaşa Camii`nde hatiplik yapan İmam Ömer Efendi, 1944`de Elazığ vaizliğine atanır ve 1950 – 1961 yılları arasında gezici vaiz olarak görev yapmıştır. […]

KALBİN GIDASI İLAHİ AŞK

Üstad Bediüzzaman Hazretleri, Üçüncü Lem’a da ”Üçüncü Lem’a mantık mizanlarıyla tartılmamalı.” ikazını niye yapıyor? ”Bu Lem’aya bir derece his ve zevk karışmış. His ve zevkin coşkunlukları ise, aklın düsturlarını, fikrin mizanlarını çok dinlemediklerinden ve müraat etmediklerinden, bu Üçüncü Lem’a mantık mizanlarıyla tartılmamalı.”Üçüncü Lem’a) Üstad Bediüzzaman Hazretleri, bu risalede insanın fani ömrünü ebedileştirmenin yolunu gösteriyor. Kalbe […]

PARLAK BİR VATANSEVER

بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللهِ وَبَرَكَاتُهُ Sevgili ve kıymetli Üstadım, faziletmeâb Efendim Hazretleri; Ebedî minnettarı ve hâdimi bulunduğum Risale-i Nur’un feyzinden lâyık olmadığım pek çok eltâf-ı Rabbaniyeye mazhariyetimi, gözlerimden sevinç yaşları akıtarak görmekte ve ne suretle şükranlarımla mukabele edeceğimden âciz bulunmaktayım. Dünün menfur-u umumîsi Nazif, bugünün parlak bir […]

CENNETLE MÜJDELENEN ABDURRAHMAN BİN AVF(RA)

Cennetle müjdelenen 10 Sahabeden birisi olan Abdurrahman bin Avf, Mekke’de doğdu. İslamı kabul eden ilk sekiz Müslüman’dan biridir. Câhiliye döneminde Abdülkabe olan adı, müslüman olduktan sonra Hz. Peygamber tarafından Abdurrahman olarak değiştirildi. Genç yaşından itibaren ticaretle uğraşan Abdurrahman Câhiliye devrinde de içki içmeyen ve güzel ahlaka sahip biri olarak tanınırdı. Hz. Ebû Bekir dostluğu, onun […]

ALLAH YOLUNDA YAŞANAN BİR AN

ÜÇÜNCÜ NÜKTE Şu dünyada zamanın fenâ ve zevâl-i eşyadaki tesiratı gayet muhteliftir. Ve mevcudat ise, mütedahil daireler gibi birbiri içinde iken, hükümleri zeval noktasında ayrı ayrı oluyor. Nasıl ki saatin saniyelerini sayan dairesi, dakikayı ve saati ve günleri sayan daireleri zâhiren birbirine benzer, fakat sür’atte birbirine muhaliftir. Öyle de, insandaki cisim, nefis, kalb, ruh daireleri […]