Girdi yapan Nurköy

KÜRELİ SAATÇI NURİ

Zeynel Abidin Efendi’nin oğlu olan Mehmed Nuri(Saatçı Nuri), 1900 yılında Kastamonu’ya bağlı Küre ilçesinde dünyaya gelmiştir. Rüştiye mezunu olan Mehmed Nuri Acar,o yıllarda ssatçılık yaparak geçimini temin etmiştir. Üstad Bediüzzaman Hazretlerini Kastamonu’da iken ziyaret eden Saatçı Nuri, o yıllarda Risale-i Nur dairesine girmiştir. Dindar ve ilim sahibi olan Saatçı Nuri, ömrü boyunca, ihlas ve sadaketle, […]

KAF DAĞI HİKAYESİ

Kaf Dağı denilen yer varmıdır, nerededir? Bazı evliyaların gördük dedikleri yer neresidir? Kaf Dağı varlığı tartışmalara konu olmuş bir dağın adıdır. Kimine göre, coğrafi varlığı olan bir dağ, kimine göre de mistik bir sembol olarak kabul edilmektedir. Genel eğilim, dağın coğrafi olarak mevcut olduğu ve dünyayı kuşattığı şeklindedir. Kaf Dağı, ayetler de ya da bilinen […]

İ’CAZ’I KUR’AN BİR ŞAHESERDİR

Şu fıkra aklen Hulûsi, kalben Sabri, vicdanen Hüsrev hükmünde olan Re’fet Beyin mektubudur. بِحَمْدِهِ وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللهِ وَبَرَكَاتُهُ اَبَداً دَاۤئِمً Bu defa Süleyman Efendi vasıtasıyla Yirmi Beşinci Sözü, tashih olunmak üzere huzur-u âlinize takdim ediyorum. İ’câz-ı Kur’ân elhak bir şâheserdir. İhtiva ettiği hayret-bahş hakaik itibarıyla âsâr-ı âliyenizin en mühimmidir. […]

SUVEYBİT BİN SAD(RA)

Süveybit bin Sad, davetin ilk yıllarında İslamı seçip müslüman olmuştur. Mekke’de müşriklerin eziyet ve işkenceleri sonucunda Habeşistan’a hicret edenler arasında yeralmıştır. Süveybit bin Sad birinci ve ikinci Habeşistan hicretinde bulunmuştur. Habeşistan’a ikinci hicret Mekke’de sert tepki ile karşılandı. Her evde bir ma­tem havası başlamıştı. Kureyş’ten küçük, büyük hiçbir aile yoktu ki, bunun fert­leri Habeşistan’a giden […]

KAİNATI ANLAMAK İÇİN İNSANI TANIMAK

Ben o gurbetler ve hastalıklar ve mazlumiyetlerin tazyikiyle dünyadan alâkamı kesilmiş bularak, ebedî bir dünyada ve bâki bir memlekette, daimî bir saadete namzet olduğumu iman telkin ettiği hengâmda “of, of”tan vazgeçtim “oh, oh” dedim. Fakat bu gaye-i hayal ve hedef-i ruh ve netice-i fıtratın tahakkuku ancak ve ancak bütün mahlûkatın bütün harekât ve sekenatlarını ve […]

HAMİYETLİ ZAT AHMED SÖKER

Emirdağ Nur Talebeleri arasında yeralan Ahmet Söker, 1907 yılında (1323 Rumi) Afyon’a bağlı Emirdağ’da doğmuştur. Beytullah Efendi’nin oğlu olan Ahmet Söker, nalbanttır. Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri Denizli Ağır Ceza Mahkemesinin Haziran 1944’teki beraat kararından sonra 1944’ün Ağustos ayında Emirdağ’ına sürgün olarak gönderilir. On beş gün kadar bir otelde kalır, sonra kirasını kendi ödediği kiralık […]

İNSANOĞLU’NUN ATASI HZ. ADEM(AS)

İnsanoğlunun atası, Hazret-i Adem(AS) kıssası hakkında bilgi verirmisiniz? Hz. Adem, Cennette yaşayan ve bir müddet sonra buradan dünyaya gönderilen ilk insan ve ilk peygamberdir. Hz. Adem’in adı Kur’an-ı Kerim’in 25 farklı yerinde geçmektedir. Hz. Adem “Ülü-l-azm” yani en yüksek derecedeki peygamberler arasında yer almaktadır. İslami kaynaklarda insanlığın atası olması sebebiyle ebü’l-beşer, Kur’an-ı Kerim’de (Al-i İmran, […]

AHİRZAMAN DA HAZRET-İ İSA (AS)

Âhirzamanda Hazret-i İsa (a.s.) nüzulüne ve Deccalı öldürmesine ait ehâdis-i sahihanın mânâ-yı hakikîleri anlaşılmadığından, bir kısım zahir ulemalar, o rivayet ve hadislerin zahirine bakıp şüpheye düşmüşler; veya sıhhatini inkâr edip, veya hurafevâri bir mânâ verip, âdetâ muhal bir sureti bekler bir tarzda avâm-ı Müslimîne zarar verirler. Mülhidler ise, bu gibi zahirce akıldan çok uzak hadisleri […]

MEŞAHİR-İ ULEMA-İ SAHABEDEN ÜMMÜ SELEME (R.ANHA)

Mekke’de dünyaya gelen Ümmü Seleme, Kureyş kabilesinin Mahzumoğullarından Ümeyye bin Muğire’nin kızıdır. Ümmü Seleme halasının oğlu Ebu Seleme bin Abdülesed ile evlendi. Ebu Seleme, Peygamber Efendimizin süt kardeşi ve halasının oğludur. Bu evlilikten Seleme, Ömer, Dürre ve Zeyneb adlarında çocukları olmuştur. Oğulları Seleme’nin ismine izafeten kendisi ”Ümmü Seleme” ve kocası da ”Ebu Seleme” künyesini aldı. […]

TAVUĞUN VE KUŞUN FİSTANI

”Fıtratımdaki hadsiz aczimle beraber, ihtiyarlık ve gurbet ve kimsesizlik ve tecridim içinde ehl-i dünya desiseleriyle, casuslarıyla bana hücum ettikleri hengâmda kalbimde dedim: “Elleri bağlı, zayıf ve hasta bir tek adama ordular taarruz ediyor. O bîçarenin (yani benim için) bir nokta-i istinad yok mu?” diyeوَقَالُوا حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَك۪يلُ “Allah bize yeter; O ne güzel vekildir.” […]