Girdi yapan Nurköy

EFELİKTEN TALEBELİĞE HÜSEYİN AKÇAY

Hüseyin Akçay, namı diğer Koruk Efe Barla’ya bağlı Çobanisa Köyünde 1893 yılında dünyaya gelmiş. Koruk Efe, iki metre boyunda gür kaşlı bakınca insanın ürperdiği görenin korkup kaçtığı irikıyım bir adam. Koruk lakabı ise çabuk celallenip kızdığı zaman yüzünün ekşimesinden dolayı kendisine verilmiş. İşte bu Efe’nin birgün yolu Barla’ya düşer. Herkesin şerrinden korkup kaçtığı bu adam […]

İLK EZAN NE ZAMAN OKUNDU

İnsanlar namaza nasıl çağrılırdı, İlk Ezan nerede ve nasıl okunmuştur? Mekke döneminde farz kılınan namaza insanları davet yolunda bir yol düşünülmemişti. Peygamber Efendimiz(ASM)ın Medine’ye gidişine kadar müslümanlar namaz vakti geldiği zaman ”namaza namaza” ifadeleri ile davet edilmişlerdir. Hicretten sonra Mescid-i Nebevi dediğimiz mescid inşa edilerek namaz cemaatle kılınmaya başlanmıştır. Namaz vakitlerinde de Hz. Bilal-i Habeşi, […]

AHİRET İŞİNDE HIRSLI OLMAK

”Birincisi: “Neden en ziyade senin şahsın hakkında hüsn-ü zan eden ve sana büyük bir makam veren ve Risale-i Nur’la çok kuvvetli irtibatı bulunan ve sen de onları çok sevdiğin halde, hizmet-i Nuriyenin haricinde senin şahsınla temaslarını istemiyorsun ve senin hakkında fazla hüsn-ü zan beslemeyeni sohbette tercih ediyorsun, daha ziyade iltifat gösteriyorsun, nedendir?” Elcevap: Otuz Üçüncü […]

İMAN ERİ AMR BİN SAİD (RA)

Cahiliye döneminde Mekke’nin tanınmış kişilerden olan Ebu Ühayna’nın oğlu olan Amr bin Said, İslamın ilk yıllarında iman edip ilk Müslümanlar arasına katılmıştır. Abisi Halid bin Said’in İslamiyeti seçmesi üzerine babası Ebu Ühayna’nın kızıp Zureyba mevkiine çıktığı zaman hanımı Fatma bint Safvan ile birlikte müslüman olmuştur. Mekke’li müşriklerin zulüm baskı ve eziyetlerine uzun süre sabreden Amr […]

EVVEL, AHİR, ZAHİR, BATIN İSMİ

Hattâ herbir ağacın mebde’inde ve müntehasında ve üstünde ve içinde هُوَ اْلأَوَّلُ وَاْلاٰخِرُ وَالظَّاهِرُ وَالْبَاطِنُ “O Evveldir, Âhirdir, Zâhirdir, Bâtındır.” Hadid Sûresi, 3. ayeti” isimlerinin işaret ettikleri dört sikke-i tevhid var. • İsm-i Evvel ile işaret edildiği gibi, herbir meyvedar ağacın menşe-i aslîsi olan çekirdek HAŞİYE öyle bir sandukçadır ki, o ağacın programını ve fihristesini […]

SAV KÖYÜ TALEBELERİNDEN SALİH YILDIZ

Isparta’ya bağlı Sav Köyünde 1915 yılında dünyaya gelen Salih Yıldız Sav Köyü Nur Talebelerindendir. Kardeşi Mustafa ile birlikte Sav’da iman Kur’an hizmetinin ön saflarında yeralmıştır. Risale-i Nur hizmetinde Sav Köyünün ayrı bir yeri vardır. Sav Köyü insanları içinde iman Kur’an hizmetine hiç kimse engel olmamıştır. En avamı, en cahili dahi hizmetlere yanaşmasa da hizmet edenlere […]

İMANSIZ İSLAMİYET KURTULUŞ SEBEBİ OLABİLİRMİ

Acaba İslâmiyetsiz iman, medar-ı necat olabilir mi? Elcevap: İmansız İslâmiyet sebeb-i necat olmadığı gibi, İslâmiyetsiz iman da medar-ı necat olamaz. Felillâhi’l-hamdü ve’l-minnetü Kur’ân’ın i’câz-ı mânevîsinin feyziyle, Risale-i Nur mizanları, din-i İslâmın ve hakaik-i Kur’âniyenin meyvelerini ve neticelerini öyle bir tarzda göstermişlerdir ki, dinsiz dahi onları anlasa, taraftar olmamak kàbil değil. Hem iman ve İslâmın delil […]

KALBİM HAZİN HAZİN AĞLADI…

Hüsrev’in Sözler’i yazmaya başladığı zaman yazdığı mektubun fıkrasıdır. Muhterem Efendim Hazretleri; Bu sefer okumaklığımız için irsal buyurduğunuz iki kitaptan birisini Bekir Ağadan aldım. Kitabın birkaç sahifesini okudum. Ve kitabın bir nüshası kendimde kalmak üzere istinsah etmeye başladım. Kitap münderecâtında arada sırada dimağımı alâkadar eden mesâilden bahsettiğini ve küçük mektupların pek büyük hakikatleri kucakladığını gördüm ve […]

HARİS BİN HALİD (RA)

Kureyş’in Teym b. Murra Oğullarından olan Haris b. Halid Mekke de doğmuştur. İslamın ilk yıllarında Hanımı Reyta Hatun ile birlikte kelime-i şehadet getirerek ilk müslümanlar arasında yeralmıştır. O yıllarda Efendimiz (ASM), İslamı gizli gizli yürütüyor, sadece çok güvendiği insanlara İslamı tebliğ ediyordu. Davet uzun süre böyle devam etti. Birçok sahabe müslüman olduğunu gizlemek zorunda kalmışlardı. […]

İKİ TILSIM İKİ ANAHTAR

Ve o iki tılsım ise, Cenâb-ı Hakka iman ve âhirete imandır. Evet, şu kudsî tılsım ile ölüm, insan-ı mü’mini zindan-ı dünyadan bostan-ı cinâna, huzur-u Rahmân’a götüren bir musahhar at ve burâk suretini alır. Onun içindir ki, ölümün hakikatini gören kâmil insanlar, ölümü sevmişler, daha ölüm gelmeden ölmek istemişler.(Yusuf Suresi,101 nci ayeti) Hem zevâl ve firak, […]