HZ. ADEM ALEYHİSSELAM’IN TÖVBESİ

Hz. Adem Aleyhisselam’ın kabul olan tövbesindeki bazı gerçeklere nasıl bakabiliriz?

Hz. Adem’i yaratan eşyanın isimlerini öğreten ve O’na eşyayı isimlendirme yeteneğini veren Allah, bütün meleklerden de onun huzurunda saygıyla eğilmelerini ve insanın üstün olmasını istemiştir. İlk İnsan, İlk Peygamber ve İnsanlığın atası, Hazret-i Adem Aleyhisselam’ın kabul olan tövbesinde saklı olan bazı gerçeklere kısaca şöyle bakabiliriz.

Cennete yaratılan Hz. Adem ve eşi Hz. Havva’ya Cennette herşeyin kendilerine serbest olduğunu bildiren Allah, sadece bir ağaca yaklaşmalarını yasaklamıştır. Allah, ”Şeytan sizin apaçık düşmanınızdır.” diye de onları uyarmıştır. Cennette yaşayan Adem ve eşine şeytan musallat olarak devamlı, ”Hiç düşündünüz mü? Cennette herşey serbestken bu ağaca yaklaşmanız niye yasak. Ağaca yaklaşır ve meyvesinden yerseniz, ebedi Cennette kalırsınız.” diye vesvese verir.

Şeytan ağacın, ölümsüzlük ağacı olduğunu söyleyerek Hz. Adem’in dikkatini çekmeye çalışır. Zira, insanın temel zaafı ölümsüzlük. İnsanın en zayıf olduğu nokta. Şeytanın ebedilik vaadine, yemin etmesine biran için kanan Hz. Adem yasak ağaca yaklaşır ve meyvesinden yer. İnsanın ilk imtihanı böylece başlıyor. Adem ve Havva’nın üzerinden bir anda Cennet elbiseleri çıkar ve ne yapacaklarını bilemez bir tarzda saklanmaya çalışırlar.

Hatasını ve yanlışını anlayan Hz. Adem, pişmanlığını ve hatasından nasıl kurtulması gerektiğini bilmediği için, Rabbine nasıl tövbe etmesi gerektiğini öğretmesi için yalvarır. Cenab-ı Hak, O’na nasıl tövbe etmesi gerektiğini şöyle öğretti,”Adem,Rabbinden bazı kelimeler aldı. Allah da onun tövbesini kabul etti.”(Bakara Suresi,37 nci ayeti)

Allah, Adem’e sorar,”Bu suçu niye işledin?”. Hz. Adem’de ne bir bahane bulma, ne de suçu üzerinden atmaya çalışma yoktur. O’nun tek gayesi, derdi büyük bir pişmanlık ve boyun eğmedir.
Hz. Adem, soruya tek cevap verir. Bahanelere sarılmaz, başka şeylere bağlamaz. Derin bir pişmanlık duygusu içinde; ”Ben nasıl yaptım. Ben zalimlerden oldum. Ben suç işledim. Ben hata yaptım.” der. O anda Hz. Havva’da aynı sözleri söyler. Böylece, Hz. Adem ve Havva, suçlarını itiraf edip kabul ederler ve ikisi beraber Allah’a şöyle yakarıp istiğfarda bulunurlar:
“Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik, eğer bizi bağışlamaz ve bize rahmetinle muamele etmez, merhamet buyurmazsan muhakkak en büyük ziyana uğrayacaklardan oluruz!” (A’raf, 23 ncü ayeti)

Alimler, Taha Suresi 115 nci ayetini gözönüne alarak Hz. Adem Aleyhisseman’ın yasaklanmış olan ağaca günah işleme arzusu olmadan dalgınlıkla yaklaştığını ifade etmişlerdir. Hz. Adem (AS)ın kasıtsız olarak işlediği bu hata, tövbesi üzerine Allah tarafından bağışlanmış, yeryüzüne indirildikten bir süre sonra kendisine Peygamberlik vazifesi verilmiştir. Hz. Adem ilk insan, ilk baba, ilk Peygamber olmuştur.

Allah, Kur’an-ı Kerim’de Hz. Adem(AS)in tövbe etmeleriyle kendilerine ve nesillerine kurtuluş yollarını şöyle göstermektedir:

“Ey Adem oğulları! Size ayıp yerlerinizi örtecek bir giysi, süslenecek bir elbise yarattık. Takvâ elbisesi. İşte o daha hayırlıdır.” (A’raf, 26)

“Ey Adem oğulları! Şeytan, ayıp yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak ana ve babanızı cennetten çıkardığı gibi sizi de aldatmasın!.” (A’raf, 27)

Şeytan da Adem de günah işlemişler fakat her ikisinin günah karşısında takındığı tavır farklı olunca akıbetleri de farklıdır. İnsan beşerdir, şaşar günaha girer. Gaflet ve cehaletinden dolayı günah işlediğini kabul ederse, affedileceği umulur. Burada en dikkatimizi çeken, iki günah, iki savunma ve iki tepkidir. İblis büyüklendi, hatasını başka sebeblere vermeye kalktı ve kovulanlardan oldu. Adem hatasını kabul etti, Peygamberlikle şereflendirildi.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir