Aziz, sıddık kardeşlerim, bu dehşetli asırda mükemmel tesellîlerim ve vârislerim; Sizin fevkalâde sa’y ve gayretiniz Isparta ve civarını bir geniş Medresetü’z-Zehraya ve bir Câmiü’l-Ezhere çevirdiğine bir delil de, bu defa matbaacıları da hayrette bırakan yazdıklarınız Asâ-yı Mûsâ mecmuasından yirmiden ziyade mükemmel tevafuklu nüshalarını bu yarım ümmî kardeşinize göndermenizdir. Cenâb-ı Erhamürrâhimîn, sizlere, yazanlara ve yardım edenlere […]
Re’fet Bey ve Hüsrev gibi Risale-i Nur şakirtlerinin buldukları. -Risale-i Nur bereketine işaret eden- lâtif bir tevafuktur. Risale-i Nur’un Isparta’ya ne derece rahmet olduğuna delâlet eden bir tevafuk-u acibe: Risale-i Nur’un mazhar olduğu inâyâtın külliyetinde mühim bir ferdi de şudur ki: Isparta vilâyeti sekiz seneden beri Risale-i Nur’un müellifini sinesinde saklamıştı ve Barla gibi şirin […]
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ Aziz, sıddık kardeşlerim ve hizmet-i Kur’âniyede kahraman arkadaşlarım, Bundan evvel üç mektup, emaneti aldıktan sonra göndermiştim. Bu defaki Hâfız Ali’nin mektubunda onlardan bahsetmemiş, merak ettim. Nur Fabrikası sahibi Hâfız Ali’nin hastalığı beni müteessir etti, bizi duaya sevk etti. Cenâb-ı Hak kuvvet ve […]
Aziz, sıddık kardeşlerim; Halimin müsaadesizliği için müteaddit mektuplarınıza birtek perişan mektubumla cevap verdiğimden gücenmeyiniz. Evvelâ: Gizli düşmanlarımız hükûmetin ehemmiyetli ve bir kaç vazifedarlarını elde edip beni tazyikatla Menemen ve Şeyh Said hâdisesi gibi bir hâdise çıkarmak için bütün kuvvetiyle, en hassas damarlarıma dokunduracak tarzda, her desiseyi istimal ettiler. Gördüler ki, Eski Said yok; yenisi ise […]
Risale-i Nur’un tesvid ve tebyizinde çok hizmeti sebkat eden Şamlı Hafız Tevfik’in, Risale-i Nur’un hakkaniyetine dair istihracî bir fıkrasıdır. بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ Malûm olsun ki, Zübdetü’r-Resâil Umdetü’l-Vesâil namında, kutbü’l-ârifîn Ziyaeddin Mevlânâ Şeyh Hâlid’in (kuddise sirruhu) mektubat ve resâil-i şerifelerinden muktebes nasâyih-i kudsiyenin tercümesine dair bir risaleyi, on üç sene mukaddem, Bursa’da Hocam Hasan Efendiden almıştım. Nasılsa […]
https://nurkoy.org/wp-content/uploads/2022/04/ustad.jpg302480Nurköy/wp-content/uploads/2016/07/logo.pngNurköy2025-08-16 09:28:192025-09-11 17:39:03NAKŞİ TARİKATININ EN BÜYÜK KAHRAMANI
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ Çok muhterem Üstadımız Efendimiz, Bin üç yüz yirmi bir tarihinde, Mu’cizat-ı Ahmediyeyi (Aleyhissalâtü Vesselâm) ve Keramet-i Gavsiye risalelerini âlem-i menamda görmüştüm. Bunun hikmetini şimdiye kadar anlayamamıştım. Gördüğüm rüya aynen şöyle idi: Tarih-i mezkûrda, Ceziretü’l-Arabın Necid kıt’asının Bilâd-ı Kasîm’de, bir gece rüyamda, üç güneşin tulû etmiş olduğunu gördüm. Yanımda tanıyamadığım bir zâta […]
Aziz, sıddık kardeşlerim; Yüz defadan ziyade, gayet kıymetli bir hakikat-ı imaniye bana görünüyor. Telif zamanı tamam olması hikmetiyle, ne kadar çalıştım, o çok ehemmiyetli hakikatı avlayamadım. Vâzıhan ifade ve ihsas etmek için bekledim, muvaffak olamadım. Şimdi gayet kısa bir işaretle, o çok geniş ve çok uzun hakikattan kısacık bahsedeceğim. اِنَّ اللّٰهَ خَلَقَ اْلاِنْسَانَ عَلٰى صُورَةِ […]
https://nurkoy.org/wp-content/uploads/2017/09/emirdağ-lahikası.png210141Nurköy/wp-content/uploads/2016/07/logo.pngNurköy2025-07-10 11:48:122025-10-17 11:53:45İMAN-I TAHKİKİYİ ELDE ETMEK
Üstadım kendine ait medh ü senâyı kabul etmiyor. Fakat Risale-i Nur, Kur’ân’a ait olup medh ü senâ, Kur’ân’ın esrârına aittir. Yalnız Üstadımla Hazret-i Mevlânâ’nın birkaç farkı var: Birisi: Hazret-i Mevlânâ, zülcenâheyndir. Yani, hem Kadirî, hem Nakşî tarikat sahibi iken, Nakşîlik tarikatı onda daha galiptir. Üstadım, bilâkis, Kadirî meşrebi ve Şâzelî mesleği daha ziyade onda hükmediyor. […]
https://nurkoy.org/wp-content/uploads/2017/05/risale.jpg21122816Nurköy/wp-content/uploads/2016/07/logo.pngNurköy2025-06-29 14:21:432025-10-02 11:10:53BEN BİR NEFERİM
Bugünlerde iki hatıradan iki ihtar: Birincisi: Bu şehirde Risale-i Nur’a intisap eden ihtiyar hanımlar sebat ettiklerini ve başkalar gibi sarsılmadıklarını düşündüm. Birden bu hadis-i şerif ihtar edildi. عَلَيْكُمْ بِدِينِ الْعَجَاۤئِزِ yâni, “Âhirzamanda, ihtiyare kadınların samimî dinlerine ve kuvvetli itikadlarına tâbi olunuz.” Evet, ihtiyare kadınlar fıtraten zaife ve hassase ve şefkatli olmalarından, herkesten ziyade dindeki tesellî […]
https://nurkoy.org/wp-content/uploads/2022/04/ustad.jpg302480Nurköy/wp-content/uploads/2016/07/logo.pngNurköy2025-06-15 12:23:342025-09-14 10:14:27BEN BUNLARA NE EDEYİM?
Aziz, sıddık kardeşlerim ve benim hakkımda bu gurbette samimî akrabalarım Osman, Mehmed, Hasan efendiler; Sizin hâlisane bana ve Risale-i Nur’a karşı hiç unutulmayacak hizmetinize bir mükâfat-ı âcile olarak Hasan Feyzi ve sair talebelerin, Çalışkan hanedanına karşı fevkalâde teveccühleri ve umum memlekette sizin şerefinizi neşretmeleri ve ehl-i hakikati size dost yapmakları cihetiyle, benden ziyade Risale-i Nur […]
https://nurkoy.org/wp-content/uploads/2017/12/herbir-dua.jpg163310Nurköy/wp-content/uploads/2016/07/logo.pngNurköy2025-05-10 18:42:292025-09-11 17:38:52MASUMLARIN DUA ETMELERİ
PEK ÇOKLARIN İMANLARINI KURTARACAKLAR
Aziz, sıddık kardeşlerim, bu dehşetli asırda mükemmel tesellîlerim ve vârislerim; Sizin fevkalâde sa’y ve gayretiniz Isparta ve civarını bir geniş Medresetü’z-Zehraya ve bir Câmiü’l-Ezhere çevirdiğine bir delil de, bu defa matbaacıları da hayrette bırakan yazdıklarınız Asâ-yı Mûsâ mecmuasından yirmiden ziyade mükemmel tevafuklu nüshalarını bu yarım ümmî kardeşinize göndermenizdir. Cenâb-ı Erhamürrâhimîn, sizlere, yazanlara ve yardım edenlere […]
BARLA GİBİ BİR YAYLADAN GELMİŞ …
Re’fet Bey ve Hüsrev gibi Risale-i Nur şakirtlerinin buldukları. -Risale-i Nur bereketine işaret eden- lâtif bir tevafuktur. Risale-i Nur’un Isparta’ya ne derece rahmet olduğuna delâlet eden bir tevafuk-u acibe: Risale-i Nur’un mazhar olduğu inâyâtın külliyetinde mühim bir ferdi de şudur ki: Isparta vilâyeti sekiz seneden beri Risale-i Nur’un müellifini sinesinde saklamıştı ve Barla gibi şirin […]
BİR RUH İKİ CESED NAZARIYLA BAKIYORUM
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ Aziz, sıddık kardeşlerim ve hizmet-i Kur’âniyede kahraman arkadaşlarım, Bundan evvel üç mektup, emaneti aldıktan sonra göndermiştim. Bu defaki Hâfız Ali’nin mektubunda onlardan bahsetmemiş, merak ettim. Nur Fabrikası sahibi Hâfız Ali’nin hastalığı beni müteessir etti, bizi duaya sevk etti. Cenâb-ı Hak kuvvet ve […]
GÖZ BİR SAÇI KALDIRMIYOR
Aziz, sıddık kardeşlerim; Halimin müsaadesizliği için müteaddit mektuplarınıza birtek perişan mektubumla cevap verdiğimden gücenmeyiniz. Evvelâ: Gizli düşmanlarımız hükûmetin ehemmiyetli ve bir kaç vazifedarlarını elde edip beni tazyikatla Menemen ve Şeyh Said hâdisesi gibi bir hâdise çıkarmak için bütün kuvvetiyle, en hassas damarlarıma dokunduracak tarzda, her desiseyi istimal ettiler. Gördüler ki, Eski Said yok; yenisi ise […]
NAKŞİ TARİKATININ EN BÜYÜK KAHRAMANI
Risale-i Nur’un tesvid ve tebyizinde çok hizmeti sebkat eden Şamlı Hafız Tevfik’in, Risale-i Nur’un hakkaniyetine dair istihracî bir fıkrasıdır. بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ Malûm olsun ki, Zübdetü’r-Resâil Umdetü’l-Vesâil namında, kutbü’l-ârifîn Ziyaeddin Mevlânâ Şeyh Hâlid’in (kuddise sirruhu) mektubat ve resâil-i şerifelerinden muktebes nasâyih-i kudsiyenin tercümesine dair bir risaleyi, on üç sene mukaddem, Bursa’da Hocam Hasan Efendiden almıştım. Nasılsa […]
ÜÇÜNCÜ GÜNEŞ RİSALE-İ NUR’DUR
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ Çok muhterem Üstadımız Efendimiz, Bin üç yüz yirmi bir tarihinde, Mu’cizat-ı Ahmediyeyi (Aleyhissalâtü Vesselâm) ve Keramet-i Gavsiye risalelerini âlem-i menamda görmüştüm. Bunun hikmetini şimdiye kadar anlayamamıştım. Gördüğüm rüya aynen şöyle idi: Tarih-i mezkûrda, Ceziretü’l-Arabın Necid kıt’asının Bilâd-ı Kasîm’de, bir gece rüyamda, üç güneşin tulû etmiş olduğunu gördüm. Yanımda tanıyamadığım bir zâta […]
İMAN-I TAHKİKİYİ ELDE ETMEK
Aziz, sıddık kardeşlerim; Yüz defadan ziyade, gayet kıymetli bir hakikat-ı imaniye bana görünüyor. Telif zamanı tamam olması hikmetiyle, ne kadar çalıştım, o çok ehemmiyetli hakikatı avlayamadım. Vâzıhan ifade ve ihsas etmek için bekledim, muvaffak olamadım. Şimdi gayet kısa bir işaretle, o çok geniş ve çok uzun hakikattan kısacık bahsedeceğim. اِنَّ اللّٰهَ خَلَقَ اْلاِنْسَانَ عَلٰى صُورَةِ […]
BEN BİR NEFERİM
Üstadım kendine ait medh ü senâyı kabul etmiyor. Fakat Risale-i Nur, Kur’ân’a ait olup medh ü senâ, Kur’ân’ın esrârına aittir. Yalnız Üstadımla Hazret-i Mevlânâ’nın birkaç farkı var: Birisi: Hazret-i Mevlânâ, zülcenâheyndir. Yani, hem Kadirî, hem Nakşî tarikat sahibi iken, Nakşîlik tarikatı onda daha galiptir. Üstadım, bilâkis, Kadirî meşrebi ve Şâzelî mesleği daha ziyade onda hükmediyor. […]
BEN BUNLARA NE EDEYİM?
Bugünlerde iki hatıradan iki ihtar: Birincisi: Bu şehirde Risale-i Nur’a intisap eden ihtiyar hanımlar sebat ettiklerini ve başkalar gibi sarsılmadıklarını düşündüm. Birden bu hadis-i şerif ihtar edildi. عَلَيْكُمْ بِدِينِ الْعَجَاۤئِزِ yâni, “Âhirzamanda, ihtiyare kadınların samimî dinlerine ve kuvvetli itikadlarına tâbi olunuz.” Evet, ihtiyare kadınlar fıtraten zaife ve hassase ve şefkatli olmalarından, herkesten ziyade dindeki tesellî […]
MASUMLARIN DUA ETMELERİ
Aziz, sıddık kardeşlerim ve benim hakkımda bu gurbette samimî akrabalarım Osman, Mehmed, Hasan efendiler; Sizin hâlisane bana ve Risale-i Nur’a karşı hiç unutulmayacak hizmetinize bir mükâfat-ı âcile olarak Hasan Feyzi ve sair talebelerin, Çalışkan hanedanına karşı fevkalâde teveccühleri ve umum memlekette sizin şerefinizi neşretmeleri ve ehl-i hakikati size dost yapmakları cihetiyle, benden ziyade Risale-i Nur […]