BANA NE YAPARSANIZ YAPINIZ
Aziz, sıddık kardeşlerim;
Sizin gayet mübarek ve Cennet meyveleri gibi şirin hediyelerinizi ve Denizli cihetindeki beşaretinizi aldım. Şimdi bu dakikada pek çok işler beni uzun konuşturmayacak; kısa kesmeye mecbur oldum. Çünkü, hediyeyi getiren çabuk gidecek diye acele yazdım.
Evvelâ: Son parçada, başta بِالْعُرْوَةِ الْوُثْقٰى bin üç yüz kırk dört sehivdir. Eğer okunmayan iki hemze ve medde sayılmazlarsa sehiv değil, hem çok mânidardır. Doğrusu bin üç yüz kırk yedidir ki, parçanın âhirinde tekrar doğru yazılmış. Hem bâki kalan kısmı hem ehemmiyetli, hem dünyaya baktığı için ve عَلَقَ’ daki اِنَّ اْلاِنْسَانَ لَيَطْغٰى o parçadaki tâğûta baktığından şimdilik yazdırılmadı.
Ve saniyen: Fihristede Âyet-i Hasbiye olan Dördüncü Şuânın fihristesi, İhtiyar Lem’asının On Dördüncü Ricası yerinde yazılsın. Hakikaten münasip görünüyor, tam bir ricadır.
Salisen: Yirmi Sekizinci Lem’anın Yirmi Sekizinci Nüktesinin aynı fihristesi değil, On Beşinci Sözün âhirinde yazılsın. Çünkü ikisi aynı hakikatten bahsediyor.
Rabian: Merhum Hafız Ali’nin Lem’alar’ını tashih ettim. Yakında inşaallah gönderilecek.
Bugünlerde mübarek kahramanların Firdevsî ve Yusufî Meyvelerini tashih ederken o risale bana o derece kuvvetli ve kıymetli göründü ki, bağırarak dedim: “Bütün çektiğimiz hapis sıkıntıları yüz misli ziyade olsa da, yine bu Meyve Risalesi, yüz derece daha fazla iş görmüş. En muannidleri de imana getirerek geniş dairelerde kendini zevkle okutturuyor.
Ey bana sıkıntı veren bedbahtlar! Bana ne yaparsanız yapınız, beş para vermem. Başımıza ne gelse ucuzdur, ayn-ı inayettir ve mahz-ı rahmettir” diye tam tesellî buldum. Umum Risale-i Nur talebelerine selâm ve selâmetlerine dua ederiz. Said Nursi (Emirdağ Lahikası)
Üstad Bediüzzaman Hazretleri, Denizli hapsinde çekilen bütün sıkıntı ve dertlerini, o Medrese-i Yusufi’yede yazılan Meyve Risalesinin unutturduğunu belirttiği bu mektubunda, “Bütün çektiğimiz hapis sıkıntıları yüz misli ziyade olsa da, yine bu Meyve Risalesi,yüz derece daha fazla iş görmüş. En muannidleri de imana getirerek geniş dairelerde kendini zevkle okutturuyor.”diyerek, kendisine yapılan sıkıntıların hiçbir öneminin olmadığını söylüyor.
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!