İnsan, ibadetlerinin ve hizmetlerinin bazen neticelerini görmek istiyor. Birisi, insan, yaptığı ibadet ve hizmetin ruhuna verdiği huşu, huzur ve manevi lezzeti yaşaması. İnsanın bunu araması, umması ona zarar vermez, bizce bir sakıncası da yoktur. İkincisi ise, aradığı şey manevi makamlara yükselmekse bunda sakıncalar var. İnsanın nefsine teşvik için verilen manevi lezzetlere tutkun olmak insan için […]

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ ”Risale-i Nur talebelerinden bir genç hâfız, pek çok adamların dedikleri gibi dedi: “Bende unutkanlık hastalığı tezayüt ediyor, ne yapayım?” Ben de dedim: “Mümkün oldukça nâmahreme nazar etme. Çünkü rivayet var: İmam-ı Şâfiî’nin (r.a.) dediği gibi, haram nazar, nisyan verir.” Evet, ehl-i İslâmda, nazar-ı haram ziyadeleştikçe, hevesat-ı nefsaniye heyecana gelip, vücudunda su-i […]

”Eski talebeliğim zamanında mevsuk zâtlardan, onlar da mühim imamlardan naklederek işittim ki: “Ciddî, müştak, hâlis talebe-i ulûm, tahsilde iken vefat ettikleri zaman, berzahta aynı tahsil misâli ve bir medrese-i mâneviyede bulunuyor gibi, o âleme muvafık bir vaziyet ihsan ediliyor” diye, o zaman talebe-i ulûm içinde çok defa medâr-ı bahs oluyordu. Şimdi bu vakitte, talebe-i ulûmun […]

Risale-i Nur Talebesinin en önemli meselesi nedir? Nur meslegi ne? Risale-i Nur Talebesinin en önemli vazifesi, iman ve Kur’an hakikatlerini insanlara tebliğ etmek ve onlara iman davasını  anlatmaktır. Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, Kastamonu Lahikasında bir talebesine yazdığı mektubta bizlere, ”Vazifemiz hidayet vermek değil, hidayete vesile olan tebliğde bulunmak” diyerek hem o talebesini hem de […]

Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, dalaletin,dinden ayrılmanın ve sapıklığın cehaletten değil, fen ve ilimden geldiğine, cehaletten gelene cevabın kolay olduğuna, fakat fen ve ilimden gelen dalalete, insanların ancak Risale-i Nur hakikatleri ile karşı koyabileceklerini söylüyor. Gelecek neslin, fen ve ilimden gelen sapıklıklara, Kur’an hakikatlerinin bu asırdaki manevi bir tefsiri olan Risale-i Nur ile cevap vereceklerine […]

”Efendiler! Siz, niçin sebepsiz bizimle ve Risale-i Nur’la uğraşıyorsunuz? Kat’iyen size haber veriyorum ki: Ben ve Risale-i Nur, sizinle değil mübareze, belki sizi düşünmek dahi vazifemizin haricindedir. Çünkü, Risale-i Nur ve hakiki şakirtleri, elli sene sonra gelen nesl-i âtiye gayet büyük bir hizmet ve onları büyük bir vartadan ve millet ve vatanı büyük bir tehlikeden […]

”Hem Âtıf’ın parlak hizmeti tevakkufa uğraması (HAŞİYE) ve gerilemesi ve merhum Mehmed Zühtü Bedevî’nin, yüksek ve geniş hizmetinin perdelenmesini, düşünmesi beni ziyade mahzun ettiği hengâmda, elime bir mektup verildi. O mektup, o endişemi izale etti. Risale-i Nur hizmetinde bir kapı kapansa, daha mühim kapılar açılır diye kaide, yine hükmünü icra etti ki,…. HAŞİYE : Âtıf’a […]

Sadakat, Allah rızası için kalbden bağlılık, kalbi ve samimi dostluk ve bu dostlukta sebat, vefadarlık göstermektir. Hz. Ebu Bekir (RA)’in Hazreti Peygambere Aleyhisselatü Vesselama olan dostluğu ve sadakati gibi. “Nübüvvet” makamından sonra,”Sıddıkiyet” makamı gelir, bu makamın piri Hazreti Ebu Bekir (RA)’dır.Kur’an-ı Kerim’de müminler sadık ve sıddık olmaları yönünde birçok ayetler bulunmakta, ve doğru yolda gidenler […]

بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ “Aziz kardeşlerim, Bu defa motorlu kayık içinde Eğirdir’den Barla’ya giderken denizin dehşetli, emsalsiz fırtınası leyle-i Kadirdeki dehşetli hastalık gibi, zahmet noktasını kaldırıp büyük bir rahmete vesile olduğunu sizlere müjde veriyorum. Altı arkadaşla beraber şehid olmak, yedi ihtimalden altı ihtimalle deniz bize geniş bir kabir olmak için zemin hazırlandı. Fakat o hal altında, mükerrer […]

بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ ”Bana hizmet eden küçücük bir Risale-i Nur talebesinin çoklar namına sorduğu sualine cevaptır. Sual: Üstadım, yağmur duası ve namazın neticesi görünmedi, fâidesiz kaldı. İki üç defa bulut toplandı, yağmur vermeden dağıldı. Neden? Elcevap: Yağmursuzluk, bu çeşit dua ve namazın vaktidir, illeti ve hikmeti değil. Nasıl ki güneş ve ayın tutulması zamanında küsuf ve […]