Girdi yapan Nurköy

KUR’AN’DA EFENDİMİZ (ASV)IN İSMİ

Peygamber Efendimiz (ASV)ın ismi Kur’an-ı Kerim’de hangi surelerde geçmektedir? Kur’an-ı Kerim’de Peygamber Efendimiz (ASV) ın ismi dört surede geçmektedir. Kur’an’ın 47. suresinin adı Muhammed Suresidir. Bu surenin İkinci ayetinde Efendimiz (ASV)a indirilene, yani Kur’an’a inanılması gerektiği emredilir. Muhammed sûresi 2. âyette, وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَاٰمَنُوا بِمَا نُزِّلَ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَهُوَ الْحَقُّ مِنْ رَبِّهِمْۙ كَفَّرَ […]

SABRİ EFENDİ VE ON DOKUZUNCU MEKTUB

Hulûsi-i Sânî ve büyük bir âlim olan Sabri Efendinin fıkralarıdır. Meb’us-u Âlem Aleyhissalâtü Vesselâm Efendimiz Hazretlerinin insanları hayrette bırakan ve cüz’î şuûru olana iman-ı kâmil bahşeden, fevkalhad ve hârikulâde mânen bin envâ-ı mu’cizat-ı Ahmediyeyi ihtiva eden ve pek âli ve azîm kıymeti müsbet ve müsellem bulunan On Dokuzuncu Mektubun dördüncü cüz’ünü, nazar ve teveccüh-ü fâzılânelerinde […]

MİKDAD BİN ESVED(RA)

İslamın insanlara tebliğ edildiği, müşriklerin büyük baskı ve zulümlerinin başladığı o ilk yıllarda Mikdad bin Esved (RA) hiç tereddüde düşmeden iman edip müslüman olmuştu. Mekke’li Esved bin Abdüyegûs’ün evlatlığı olduğu için, Mik­dad bin Esved adıyla tanınmıştır. Mikdad (RA), herkesin endişe ettiği o dönemde imanını daha fazla gizleyemedi. İnancı uğrunda çile­nin her türlüsüne razıydı. Hiçbir müşrikten […]

İNSAN BİR YOLCU

İşte ey namazsız adam! Ve ey namazdan hoşlanmayan nefsim! O hâkim ise, Rabbimiz, Hâlıkımızdır. O iki hizmetkâr yolcu ise: Biri mütedeyyin, namazını şevkle kılar; diğeri gafil, namazsız insanlardır. O yirmi dört altın ise, yirmi dört saat her gündeki ömürdür. O has çiftlik ise Cennettir. O istasyon ise kabirdir. O seyahat ise kabre, haşre, ebede gidecek […]

BİSMİKE ALLAHÜMME NE ZAMAN KULLANILDI

”Bismike Allahümme” tabiri ilk defa nezaman kullanılmıştır? ”Bismike Allahümme” tabiri ilk defa Taif halkının reisi ve arabın meşhur şairlerinden Umeyye bin Ebi Said tarafından kullanılmıştır. Bu tabir daha sonra Arapların hoşuna gitmiş ve mektup ve kitaplarında kullanmaya başlamışlardır. Bu zat Cshiliye Devrinde mukaddes kitabları okumuş, putperestliği terk ederek Hz. İbrahim (AS)ın dinine girmiştir. Daha sonra […]

HUZUR-U İLAHİYE ULAŞMAK İÇİN

”Risaletü’n-Nur, Mektubatü’n-Nur’un mütalâası, tahrir edilmesi, başkalara neşir ve tebliğe alâ-kadri’l-istitâa çalışılması gibi emr-i hayr-i azîme havl ve kuvvet-i Samedanî ve inâyet ve lûtf-u Rabbânîyle muvaffak olduğum zamanlar ki, bu evkatta evvelen ve bizzat bu fakir istifade, istifâza, istiâne etmiş oluyor; bu itibarla mezkûr saatleri çok mübarek tanıyor, firakına acıyor, o yaşayışın devamını, tekrarını, kesilmemesini ez-can […]

KUR’AN MUALLİMİ HABBAB BİN ERET (RA)

Habbab bin Eret, Ümm-i Anmar isimli Mekke’li müşrik bir kadının kölesiydi. Kılıç yapan bir demirci ustası olarak Mekke’de meşhur olmuştu. Peygamber Efendimiz ile de tanışır ve görüşürdü. İslam davasını duymuş, yakından yakına ilgilenmeye başlamıştı. Habbâb sonunda Müslüman olmaya karar verdi. Rasûlul­lah (ASV)’a geldi ve “altıncı Müslüman” olarak Kelime-i Şehadet getirdi. O devrede Müslüman olmak, her […]

NAMAZ İBADETİ HEM KOLAY HEM DE UCUZDUR

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ اَلصَّلاٰةُ عِمَادُ الدِّينِ “Namaz dinin direğidir.”(Hadis-i Şerif) NAMAZ ne kadar kıymettar ve mühim, hem ne kadar ucuz ve az bir masrafla kazanılır; hem namazsız adam ne kadar divane ve zararlı olduğunu iki kere iki dört eder derecesinde kat’î anlamak istersen, şu temsîlî hikâyeciğe bak, gör: Bir zaman, bir büyük hâkim, iki […]

EFENDİMİZ (ASV)IN İSMİNİ KİM KOYDU

Efendimiz(ASV)a ismini kim koymuştur? Peygamber Efendimiz (ASV)ın ismini dedesi Abdulmuttalip koymuştur. Efendimiz(ASV)ın Annesi Âmine, doğumdan sonra dedesi Abdülmuttalib’e haber göndererek bir erkek torununun dünyaya geldiğini ve gelip O’nu görmesini istedi. Abdülmuttalib geldiğinde Âmine, hamile iken gördüğü bir rüyada çocuğa “Ahmed” veya “Muhammed” adının verilmesinin söylendiğini hatırlattı. Abdülmuttalib çocuğu kucağına alarak Kâbe’ye götürdü, Allah’a şükretti. Daha […]

RİSALE-İ NUR’LA ALAKADAR OLMAK

”Niyetim büyük, tevfik Hüdâdan. Yalnız oda cemaatimize Yirmi Beşinci Söze kadar okudum. Ve inşaallah devam edeceğim. Emrinize tebean ve duanıza binaen fütur getirmiyorum. Maddî vazifem oradakinden daha ağırdır. Fakat her umurumda Allah’a istinad ettiğim için, ümitsizliğe düşmüyorum. Oradan ayrıldıktan sonraki füyuzattan istifade etmeyi cân ü yürekten arzu ediyorum. Nâtamam kalan Otuz İki ve Otuz Üçüncü […]