MUHACIRLARIN İMAMI SALİM (RA)

Aslen İranlı olan Salim, Mekke’de İslam davetinin ilk yıllarında müslümanlığı kabul etmiştir. Ülkesine yapılan bir saldırıda esir düşerek önce bir yahudiye daha sonra da Sübeyte bint Ensariyye tarafından satın alınan Salim, Ebu Huzeyfe ile evlenen Sübeyte ile birlikte Mekke’ye gelmiştir. Ebu Huzeyfe, müslüman olunca Salim’i azat edip onu evlat edinmiş daha sonra da kendisine kardeş kabul etmiştir.

Kuvvetli hâfızasıyla dikkat çeken Sâlim, Kur’an’ı en iyi bilen ve en güzel okuyan sahâbîlerden biriydi. Bu meziyeti dolayısıyla Hz. Peygamber’in Kur’an’ın kendilerinden öğrenilmesini tavsiye ettiği dört kurrâdan biri olarak saydığı Sâlim (RA), Medine’ye hicret yolculuğu sırasında Resûlullah henüz gelmeden önce Kubâ’da aralarında Hz. Ömer ve Ebû Seleme gibi sahâbîlerin de bulunduğu topluluğa namaz kıldırdı, bu sebeple “muhacirlerin imamı” diye tanındı.

Sâlim(RA) çok tatlı Kur’an okurdu. Sesi de güzeldi. Bir gün Aişe(RA) annemiz dışarı çıktığında yanık sesli birinin Kur’an okuyuşunu işitti. Dinlemek için oturdu. Kendini oradan ayıramadı. Biraz gecikmişti. İki Cihan Güneşi Efendimizin huzuruna girince, gecikme sebebini açıkladı. Efendimiz de ridasını aldı dışarı çıktı. Okuyanın Sâlim olduğunu gördü. Pek memnun oldu ve “Ümmetimin içinde senin gibileri bulunduğu için Allah’a hamdederim.” diyerek içeri girdi.

Sevgili Peygamberimiz bir gün ashabına şu tavsiyeyi yaptı “Kur’an’ı şu dört kişiden alınız, öğreniniz. Abdullah İbni Mesûd, Sâlim Mevla Ebû Huzeyfe, Übey İbni Ka’b ve Muaz İbni Cebel”

Sâlim(RA), Hz. Peygamber’le birlikte bütün savaşlara katıldı ve Uhud Gazvesi’nin en şiddetli anında Resûl-i Ekrem’in yanında bulunarak onun yüzünden akan kanları temizlemeye çalıştı.Kur’ân ilminde yüksek bir derecede bulunan Hz. Sâlim, aynı zamanda cesaret ve üstün şecaat sahibi bir zattı. Başta Bedir, Uhud ve Hendek olmak üzere bütün gazalarda Peygamber Efendimiz(ASV)ın yanında çarpışan seçkin bir mücahitti.

Salim(RA), ne savaştan geri kaldı, ne de ibadetten.Hz. Ebû Bekir’in hilafeti devrinde bazı irtidat hadiseleri vuku bulmuş, bir kı­sım adamlar peygamberliklerini ilan etmişlerdi. Yemâme bölgesinde Müseylime, yalancı peygamber olarak ortaya çıktı. Hz. Ebû Bekir bu belayı ortadan kal­dırmak için üzerine bir kuvvet gönderdi. Bu orduda pek çok sahabi bulunuyor­du. Hz. Ebû Huzeyfe ile Hz. Sâlim de mücahitler arasındaydı.

Yemame Savaşının en şiddetli anın da Ebû Huzeyfe(RA), “Ey ehl-i Kur’an, Kur’an’ı amellerinizle süsleyiniz ” diyerek Museylime’nin askerlerini kılıçtan geçiriyor, Sâlim(RA)da: “Eğer ben sancağı taşımayacak olursam Kur’an ehlinin en bedbahtı olurum” diyerek kılıç sallıyordu. Bir darbe aldı. Sağ eli koptu. Sancağı sol eline aldı. Ona da bir kılıç darbesi isabet etti. Kesik kollarıyla sancağı göğsüne dayadı ve savaşa devam etti. Az sonra etrafı sarıldı. Kahramanca çarpıştı ve nihayet

وَكَاَيِّنْ مِنْ نَبِيٍّ قَاتَلَۙ مَعَهُ رِبِّيُّونَ كَث۪يرٌۚ فَمَا وَهَنُوا لِمَٓا اَصَابَهُمْ ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ وَمَا ضَعُفُوا وَمَا اسْتَكَانُواۜ وَاللّٰهُ يُحِبُّ الصَّابِر۪ينَ
“Nice Peygamberler vardı ki, beraberinde birçok Allah erleri bulunduğu halde savaştılar da bunlar Allah yolunda şehit oldular.” (Al-i İmran 146) ayetini okuyarak yere düştü. Fakat ruhu temiz vücudunda hala duruyordu. Museylime öldürüldü. Müslümanlar zafere kavuştu. Savaş bitip şehitler aranırken Sâlim(RA) son nefeslerini alıp verirken bulundu. Kardeşlerini görünce Ebû Huzeyfe ne yaptı? diye sordu Şehit oldu, dediler. Öyleyse beni de onun yanına yatırın, diye vasiyet ederek şehit oldu.

Hz. Sâlim, mali yönden de fedakârdı. Fakirleri ve yetimleri gözetir, ihtiyaçla­rını görür, kimsesizleri korurdu. Ölmeden önce malını üçe ayırmıştı. Üçte biri­nin cihat için, üçte birinin kölelerin satın alınıp azat edilmesi için, üçte birinin de kendisini azat eden Hz. Sübeyte’ye(RA) verilmesi için vasiyet etmişti. Şehit olduktan sonra Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer, onun malının üçte birini Sübeyte’ye götürdülerse de kabul ettiremediler, “Ben Sâlim’i Allah için azat ettim.” diyor­du. Hz. Ömer bu malı hazineye aldı. Allah onlardan razı olsun!

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir