Girdi yapan Nurköy

DÜNYA BÜYÜK BİR HAFIZ

Birden ihtar edilen bir mesele: Âhirzamanda bir şahsın hatiât ve günahlarının gayet dehşetli bir yekûn teşkil ettiğine dair rivayetler vardır. Eskide, “Acaba âdi bir adam, binler adam kadar günah işleyebilir mi? Ve o âhirzamanda bildiğimiz günahlardan başka hangi günahlardır ki, kâinatın heyet-i mecmuasına dokunur, kıyametin kopmasına ve dünyaları başlarına harap olmasına sebebiyet verir?” diye düşünürdüm. […]

ŞAİR-İ RASULULLAH HASAN İBNİ SABİT(RA)

Peygamber Efendimiz(ASV)ın şairi olaran tanınan Hasan İbni Sabit,562 yılında Yesrib’te dünyaya gelmiştir. Cahiliye devrinde de meşhur bir şair olan Sabit, şiirleriyle İslamı müdafaa eden,müşriklerin hicivlerine karşı, Rasulullah’ı(ASV) ve ashabını savunan ilk defa söz ve yazı ile cihat etme şerefine ulaşan yiğit bir sahabidir. Hasan İbni Sâbit (RA) ın Lâmiyye Kasidesi pek meşhurdur. Künyesi Ebû’l Velid, […]

KERAMET VE İKRAMIN FARKI

بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ “Hiçbir şey yoktur ki, Allah’ı hamd ile tesbih etmesin.” (İsrâ Sûresi, 44 ayeti) Yine o hâlis talebesine gönderdiği mektubun bir parçasıdır. SANİYEN: Neşr-i envâr-ı Kur’âniyedeki muvaffakiyetin ve gayretin ve şevkin, bir ikram-ı İlâhîdir, belki bir keramet-i Kur’âniyedir, bir inâyet-i Rabbâniyedir. Sizi tebrik ediyorum. Keramet ve ikram ve […]

HOCA ABDURRAHMAN EFENDİ

Risale-i Nur’un Barla Lahikası mektupların da adı geçen Hoca Abdurrahman Efendi,Harput’un Molla Köyünde dünyaya gelmiştir. Hoca Abdurrahman bir müddet Molla Köyü’ndeki medresede tahsil görmüş daha sonra İstanbul’a gidip Fatih’te dersiam olarak ilim öğretmiştir. Sultan Abdülhamid döneminde Bağdad ve civarına devlet tarafından müderris ve nasihatçı olarak gönderilmiştir. Buradaki, vazifesinden sonra Elazığ’a gelerek dini hizmetlerine devam etmiştir. […]

KUR’AN OKUYANI DİNLEMEK

Kur’an okunurken veya radyo, bilgisayar gibi şeylerden dinlerken bir işle uğraşmak caiz midir? Bir insan, Kur’an-ı Kerim’i sesli olarak okuyor ve biz de bu sesi işitiyorsak, susup onu dinlemek farzdır. Bu esnada başka bir işle uğraşmak doğru değildir. Alimlere göre, televizyon, radyo ve bilgisayar gibi şeylerden Kur’an’ı dinlemek farz değil, fakat dinleyerek sevap kazanırız. Bu […]

RİSALE-İ NUR ANADOLUDA KÖKLEŞİYOR

Aziz, sıddık kardeşlerim; İki sene tetkikattan sonra mahkeme tarafından bana teslim olunan mecmualardan bugün, mâsumlar taifesinin ve ümmî ihtiyarlar cemaatinin bana yâdigâr olarak gönderdikleri parçaları hâvi büyük ve yaldızlı ciltli bir mecmua gördüm. Bu mecmuanın başında tâ Kastamonu’ya yazdığım bir fıkrayı size göndermek hatırıma geldi. Belki de eskiden bir sureti size gönderilmiş. Bunda kanaatım geldi […]

ALLAH VE RASULUNUN ASLANI HZ. HAMZA(RA)

İslâm tarihinde “seyyidüşşühedâ” ve “esedullah” unvanları ile anılan Hz. Hamza, Peygamber Efendimiz(ASV)den bir yıl önce Mekke’de doğdu. Abdülmuttalib’in oğlu olan Hz. Hamza, Allah Rasûlü(ASV) ile hem anne hem de baba tarafından akrabadır. Hz. Peygamber ve Hz. Hamza (RA), amca-yeğen olmanın yanı sıra Ebû Leheb’in cariyesi Süveybe’den birlikte süt emmelerinden dolayı aynı zamanda sütkardeştirler. Akran olmaları […]

ERMİŞ AĞACI SİLKELEMEK

BİRİNCİ MESELE: Asıl musibet ve muzır musibet, dine gelen musibettir. Musibet-i diniyeden her vakit dergâh-ı İlâhiyeye iltica edip feryad etmek gerektir. Fakat dinî olmayan musibetler, hakikat noktasında musibet değildirler. Bir kısmı ihtar-ı Rahmânîdir. Nasıl ki çoban, gayrın tarlasına tecavüz eden koyunlarına taş atıp, onlar o taştan hissederler ki, zararlı işten kurtarmak için bir ihtardır, memnunâne […]

KÖŞKÜNÜ NUR’A VEREN ŞÜKRÜ EFENDİ

1888 yılında Isparta’da doğan, Şükrü Efendi(İçhan), Risale-i Nur’un lahika mektublarında ismi geçmektedir. Isparta Nur Talebeleri arasında yer almıştır. Kastamonu Lahikasında yeralan bir mektubta Üstad Bediüzzaman Hazretleri, şu sözlerle Şükrü Efendi’yi teselli etmektedir: “Isparta’da, Risale-i Nur’un ders ve neşrine iki köşkünü bir zaman tahsis eden kardeşimiz Şükrü Efendinin iki genç evlâdının vefatı, beni müteessir etti.” Şükrü […]

AFRİKA’YA İLK HİCRET

Habeşistan’a yapılan ilk hicret ne zaman yapıldı, ilk hcret edenler kimlerdi? Peygamber Efendimiz (ASV), peygamberliğinin beşinci Miladi 615 yılında, Kureyşlilerin amansız eziyet, hakaret ve işkencelerine karşı müslümanlara hicret emrini verdi. Resûl-i Ekrem Efendimiz, bir gün sahabelerine, “Siz bâri yeryüzüne dağılın. Allah Teâla sizi yine bir araya getirir.” dedi. Sahabîler, “Yâ Resûlallah, nereye gidelim?” diye sorunca […]