Girdi yapan Nurköy

SAV KAHRAMANLARINDAN MUSTAFA YILDIZ

Mustafa Yıldız, 1917 yılında Isparta’ya bağlı Sav köyünde dünyaya gelmiştir. Kardeşi Salih ile birlikte Sav’da iman ve Kur’an hizmetinde bulunmuştur. Sav Köyü kahramanlarından olan Mustafa Yıldız, Risale-i Nur’un elle yazılıp çoğaltıldığı dönemlerde yazdığı risalelerle büyük hizmetlere vesile olmuştur. Üstad Bediüzzaman Hazretleri’nin ”Elmas Kalemli Kahramanlar” hitabına da mazhar olan Mustafa Yıldız, 1943 yılında Denizli Hapsinde kardeşi […]

ŞEYTANIN EN BÜYÜK SİLAHI

Şeytanın en büyük silahlarından birisi nedir? Şeytan insanı nasıl tahrik eder? Şeytanın en büyük silahı,insana kusurunu itiraf ettirmemektir. İnsan olarak bu hali hepimiz yaşarız. Kimse kolaylıkla hata ve kusurunu kabul etmez. Kusurunu kabul etse,özür dileyecek. İşte tam bu anda devreye şeytan girer. Ya ne özürü, sen haklısın, haksız değilsin ki diye telkin yapar.İnsanın tövbe ve […]

VAZİFEMİZ DUAYA DEVAM

Sabri’nin fıkrasıdır. Üstad-ı Âlîşânım Efendim; Şu iki geceden iğtinam edebildiğim vakitlerde, Yirmi Dokuzuncu Mektubun Birinci Kısmını istinsah ederek, kendi nüshamı Ali Efendiye ve aslını zât-ı Üstadânelerine iade ve takdim ediyorum. Şu bir aydan beri, ruhlarımız ateşe mâruz çimen gibi yanık, küskün, solgun bir vaziyette olup, hattâ ekser arkadaşlarla, bu mesele hakkında ne hatt-ı hareket takip […]

EBU AHMED BİN CAHŞ(RA)

Peygamber Efendimiz (ASM)ın halası Ümeyye bint-i Abdülmuttalip bin Haşim’in oğlu olan Ebu Ahmed bin Cahş Mekke’de dünyaya gelmiştir. Ebu Ahmed’in, Abdullah, Ubeydullah adlı iki erkek kardeşi ve Zeyneb, Ümmü Habibe, Hamme bint-i Cahş adlı üç kız kardeşi vardır. Ebu Ahmed, Hz. Hamza ve Hz. Abbas’ın da yeğenidir. Ebu Ahmed, kardeşleri Abdullah ve Ubeydullah ile birlikte […]

ÇEKİRDEK TEVHİD NURUNUN EN PARLAK DELİLİ

Elhâsıl; herbir ağacın evveli, öyle bir sandukça ve program, ve âhiri, öyle bir târifename ve nümune; ve zahiri, öyle bir musannâ hulle ve bir münakkaş libas; ve bâtını, öyle bir fabrika ve destgâhtır ki, bu dört cihet öyle birbirine bakıyorlar. Ve dördün mecmuundan öyle bir sikke-i âzam, belki bir ism-i âzam tezahür eder ki, bilbedahe, […]

SAVLI HÜSEYİN BEŞLİ

Isparta’nın Sav köyünde 1908 yılında doğan Hüseyin Beşli, Denizli Mahkemesi kahramanlarındandır.  Yazı yazmayı bilmeyen Hüseyin Beşli, evinde bulunan eski yazı sebebiyle tutuklanarak Denizli’ye götürülmüştür. Hatıralarında cahil biri olduğunu anlatan Hüseyin Beşli, Sav Köyünde 1943 yılında yapılan aramalarda evinde bulunan iki yaprak eski yazı sebebiyle tutuklanıp Isparta’ya oradan da Denizli’ye götürüldüğünü anlatmaktadır. Sav Köyünden Denizli Mahkemesine […]

FATİHA SURESİNDEKİ DOĞRU YOL EHLİ

Fatiha Suresin de geçen ”İhdinas sıratal mustakim” ayeti ile işaret edilen sıratal müstakim doğru yol ehli kimlerdir? Sırat-ı mustakim, saadet-i ebediyeye,sonsuz mutluluğa, Cennete giden nurani bir yoldur. Mümin bir insanın günde beş vakit namaz kılarken kırk kere okuduğu Fatiha Suresinde işaret edilen doğru yol ehli, Kur’an-ı Kerim’de Nisa Suresi 69 ncu ayetinde ”Peygamberlerin, Sıddıkların, Şüheda […]

HER MAHLUKUN MELEĞİ FARKLI

”Sualin ikinci şıkkı: “Sen, bir mektubunda, şairane bir lâtifeyi, yani kuşların, mektuplarını yazmak ve okumak zamanında yanınıza ve şakirtlerin yanına gelmelerini, o lâtifeyi ciddî bir tarzda kardeşlerine yazdın. Halbuki o kuşlar, hal-i âlemi ve Risale-i Nur’un hâdisâta karşı fâidesini bilecek mahiyetinden uzaktırlar.” Elcevap: Emir ve izn-i İlâhî ve havl ve kuvvet-i Rabbâniye ile, umum hayvanatın, […]

SANCAKTAR ZEYD BİN HATTAB(RA)

Mekke’de doğup büyüyen Zeyd bin Hattab, Hz. Ömer(RA)ın ağabeyidir. Künyesi, Zeyd ibni Hattab ibni Nüfeyl el-Kureyşi el-Adevi’dir. Mekke’nin sayılı kabilelerinden Adevi oğullarına mensuptur. Zeyd bin Hattab, İslam davetinin başladığı ilk günlerde hemen Rasululllah(SAS)e gidip yeni din hakkında bilgi alıp müslüman olarak Efendimiz (ASM)ın iman erleri safına katıldı. Böylece, İslamın en zor günlerinde sadakatle Rasullullah’a ve […]

İNSANIN RUH DÜNYASININ SIRLARI

”Ve o iki tılsım ise, Cenâb-ı Hakka iman ve âhirete imandır. Evet, şu kudsî tılsım ile ölüm, insan-ı mü’mini zindan-ı dünyadan bostan-ı cinâna, huzur-u Rahmân’a götüren bir musahhar at ve burâk suretini alır. Onun içindir ki, ölümün hakikatini gören kâmil insanlar, ölümü sevmişler, daha ölüm gelmeden ölmek istemişler. Hem zevâl ve firak, memat ve vefat […]