Girdi yapan Nurköy

ZİKRİM, FİKRİM ALLAH’DIR

Afyon’lu Avukat Ahmet Hikmet Gönen, Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri ve talebelerinin Afyon Mahkemesinde müdafi avukat sıfatı ile onları savunmaya çalışan ve mahkemenin bütün safahatını takip etmiş bir kişi. Üstad Bediüzzaman Hazretleri ve talebeleri ile çok yakından alakadar olan ve onların her türlü hizmetlerine koşan Ahmet Hikmet Gönen’nin uzun hatıralarından bazı bölümleri o günlerde yaşananları […]

NAMAZ, ORUÇ, HAC, ZEKAT

Risale-i Nur’da iman ve tevhid ile ilgili çok fazla tahşidat, imani dayanakların sebebi nedir? İslamiyetin birinci hedefi insanların Allah’a olan imanlarını ve tevhid inancını güçlendirmektir. Bu imanlarını namaz, ezan, oruç, hac,zekat gibi İslamın temel esasları ile artırırlar. Ayrıca İslami hassasiyeti de kurum ve kuruluşlarla takviye ederler. 1930 lu yıllarda İslami kurumların birçoğu ya kapandı veya […]

DAHA CAMİYE GİTMEYECEKSİN

Aziz, sıddık kardeşlerim; Birkaç aydan beri aleyhime çevrilen desiseleri meydana çıktı. Hıfz-ı İlâhî ile o musibet, yirmiden bire indi. Hâli zamanda camiye gidiyordum. Haberim olmadan, talebeler beni üşütmemek için, mahfelde bir kulübecik yapmıştılar. Ben de dört beş gündür kendi kendime karar verdim, daha gitmeyeceğim. O malûm zabit adam vasıta olup kulübeciği kaldırdılar. Bana da resmen […]

ÜMMÜ RUMAN (R.ANHA)

Asıl adı Zeyneb olan Ümmü Ruman bint-i Amir, kocası Abdullah bin Haris ile birlikte Yemen’deki Serat’tan Mekke’ye gelmiş ve Hz. Ebu Bekir (RA) ile sözleşme yaparak onun himayesinde Mekke’de kalmışlardır. Kocası Mekke’de vefat eden Ümmü Ruman, dul kalınca Hz. Ebu Bekir(RA) ile evlenmiştir. İslamiyetin gizli davet yıllarında müslüman olan Ümmü Ruman, müşriklerin baskı ve zorbalıklarına […]

NAMAZ TESBİH, TAZİM, ŞÜKÜR

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ فَسُبْحَانَ اللهِ حِينَ تُمْسُونَ وَحِينَ تُصْبِحُونَ – وَلَهُ الْحَمْدُ فِى السَّمٰوَاتِ وَاْلاَرْضِ وَعَشِيًّا وَحِينَ تُظْهِرُونَ “Haydi siz akşama erdiğinizde ve sabaha kavuştuğunuzda Allah’ı tesbih edin. Göklerde ve yerde hamd ve övgü Ona mahsustur. İkindi vaktinde de ve öğle vaktine erişince de Allah’ı tesbih edip namaz kılın.” Rum Sûresi,17-18 nci ayetleri) EY […]

ÇOBANİSALI AHMED ÇOBAN

Isparta’nın Çobanisa köyünde 1900 yılında dünyaya gelen Ahmed Çoban, Isparta Nur Kahramanlarındandır. Koruk Efe ile birlikte efelik yaparken Risale-i Nur’ları onun vasıtası ile tanımış ve Ağabey’i Halil İbrahim’le iman hizmetinde bulunmuştur. Risale-i Nur’un Lahika Mektuplarında,”Efeler, Eşkiyalar, Ahmedler” diye isimleri geçen Ahmed, Risaleleri yazmak ve neşretmek konusunda büyük gayret göstermiştir. Koruk Eşkiya, yedi sene eşkiyalık yapar. […]

ELLİ BİN NEFER GÜCÜNDE

Geçmiş dönemlerde, ”Said elli bin nefer kuvvetindedir, onun için onu serbest bırakmıyoruz” deniliyor. Bundan maksat nedir? Risale-i Nur Külliyatından Mektubat adlı eserde yer alan bu konu şöyledir: ”İşittim ki, diyorlar: “Said elli bin nefer kuvvetindedir; onun için serbest bırakmıyoruz.” Ben de derim ki: Ey bedbaht ehl-i dünya! Bütün kuvvetinizle dünyaya çalıştığınız halde, neden dünyanın işini […]

GÜNDÜZ DE GÜNEŞİN ZİYASI

Hâfız Ali’nin bir fıkrasıdır. Aziz Üstadım; Otuz Birinci Mektubun On Üçüncü Lem’ası, “Hikmetü’l-İstiâze” nâm-ı âliyi taşıyan bir parça-i nuru aldım. Elhamdü lillâh, istinsaha muvaffak oldum. Cenâb-ı Hak, hazine-i bînihayesinden emsâl-i sairesini ihsan buyursun. Âmin, bihurmeti Seyyidi’l-Murselîn. Üstadım efendim; bu azîm hakikati taşıyan risale, fakir talebenizde pek azîm tesirat yaparak, dimağım ve bütün duygu ve hâsselerim, […]

ATİKE BİNT-İ ZEYD (R.ANHA)

Kureyş kabilesine mensup olan Atike bint-i Zeyd, Mekke doğumludur. Babası Zeyd bin Amr el-Kureyşi, annesi Ümmü Küreyz el-Hadramiyye’dir. İslamiyeti ilk tebliğ yıllarında kabul eden şair kadın sahabilerdendir. Aşere-i mübeşşereden Said bin Zeyd’in kız kardeşidir. Atike, Mekke’de akıllı, bilgili güzelliği dillere destan olan edebi yönü kuvvetli şair bir hanım olarak tanınırdı. Yazdığı mersiyeler ile şöhret olmuştur. […]

BİZ BİN BEŞ YÜZ KİŞİYDİK

SEKİZİNCİ İŞARET Su hususunda tezahür eden bir kısım mu’cizâtı beyan eder. MUKADDİME: Malûmdur ki, cemaatler içinde vuku bulan hâdiseler, âhâdî bir surette nakledilse, tekzip edilmediği vakit, doğruluğunu gösterir. Çünkü, insanın fıtratında, yalana yalandır demeye cibillî bir meyil vardır. Hususan, her kavimden ziyade yalana karşı sükût etmez Sahabeler olsa; hususan hâdiseler Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâma taallûk […]