Girdi yapan Nurköy

BURSA TALEBELERİNDEN ERDOĞAN(RIDVAN) UTANGAÇ

Erdoğan (Rıdvan) Utangaç, 1939 yılında Bursa’nın Aksu köyünde dünyaya gelmiştir. Meslek olarak meyvecilik ve çiftçilikle ugraşan Erdoğan(Rıdvan) Ağabey, hem üretim hem de alım satım işleri ile meşgul olmuştur. 1951 yılında 12 yaşındayken Risale-i Nur’ları tanıdığını dile getiren Rıdvan Ağabey o günleri hatıralarında şöyle anlatır: ”Köyümüzde Yaşar Şahin Ağabey vardı, ehl-i tarik bir ağabeydi ama Risale-i […]

DÜNYAYI BANA ZİNDAN ETTİNİZ

BİRİNCİSİ: Ehl-i dünya bana diyorlar ki: “Bizim usul-ü medeniyetimizi, tarz-ı hayatımızı ve suret-i telebbüsümüzü niçin sen kendine tatbik etmiyorsun? Demek bize muarızsın.” Ben de derim: Hey efendiler! Ne hakla bana usul-ü medeniyetinizi teklif ediyorsunuz? Halbuki siz, beni hukuk-u medeniyetten iskat etmiş gibi, haksız olarak beş sene bir köyde muhabereden ve ihtilâttan memnu’ bir tarzda ikamet […]

SAKIN SAKIN HOCALARLA MÜNAKAŞA ETMEYİNİZ

Aziz, sıddık kardeşlerim ve mübarek vârislerim ve emin vekillerim; Evvelâ: Size kat’î haber veriyorum ki, hakkımızda ve Risale-i Nur hizmetinde, inayet-i Rabbaniye ve tevfikat-ı Samedaniye devam ediyor. Zahiren çirkin perdeler altında, gayet güzel neticeler var. Bir zararımıza bedel, yüz menfaat bizlere ihsan ediliyor. Onun için, geçici, muvakkat sıkıntılara ve sarsıntılara ehemmiyet vermemek lâzımdır. Saniyen: Mümkün […]

MİDLAC BİN AMR (RA)

Amr bin Sumeyt’in oğlu olan Midlac bin Amr, Mekke’de dünyaya gelmiştir. Beni Abd-i Şems’in müttefiki, Beni Süleym’in bir kolu olan Beni Hicr kabilesine mensuptur. İslamı tebliğin başladığı ilk yıllarda müslüman olan Midlac bin Amr, Mekke’li müşriklerin her türlü eza, cefa ve işkenlerine imanı ie karşı koymuştur. Midlac, iki kardeşi Sakf ve Malik bin Amr ile […]

BU BİR İNSAN İŞİ OLAMAZ

Acaba birtek âyetin birtek işareti gözümüz önünde ulûm-u İslâmiyede müteaddit ilmî ve kevnî hakikatleri meyve veren bir kitabın binler böyle şehadetleriyle ve dâvâları ile, güneş gibi zuhur eden iman-ı haşrî hakikatsiz olması, güneşin inkârı belki kâinatın ademi gibi hiçbir cihet-i imkânı var mı? Ve yüz derece muhal ve bâtıl olmaz mı? Acaba, bir sultanın birtek […]

KIRIKHANLI TALEBE ALİ SERT

1929 yılında Hatay’ın Yayladağı ilçesinin Sungur Köyünde dünyaya gelen Ali Sert, bölgesinde Risale-i Nur hizmetinin öncülerinden biri olmuştur. Ali Sert Hoca, 1972 yılından itibaren Kırıkhan’da açmış olduğu Kur’an kurslarıyla çok sayıda hafız yetiştirmiştir. Risale-i Nur’ları Kırıkhan’da tanıdığını dile getiren Ali Sert ”dedemle altlı üstlü iki katlı bir evde otururduk, ağlayarak Risale-i Nur’ları okurduk.” 1957 yılında […]

SEN BİZİ SEVER MİSİN?

ÜÇÜNCÜ VEHİMLİ SUAL: Ehl-i dünya diyorlar ki: “Sen bizi sever misin? Beğeniyor musun? Eğer seversen, neden bize küsüp karışmıyorsun? Eğer beğenmiyorsan bize muarızsın. Biz muarızlarımızı ezeriz.” Elcevap: Ben değil sizi, belki dünyanızı sevseydim, dünyadan çekilmezdim. Ne sizi ve ne de dünyanızı beğenmiyorum. Fakat karışmıyorum. Çünkü ben başka maksattayım; başka noktalar benim kalbimi doldurmuş, başka şeyleri […]

RİSALELERDEN İSTİFADE ETMEYEN AKILSIZDIR

Kuleönü karyesinden İbişoğlu Mehmed’in bir fıkrasıdır. Muhterem Üstadım Efendim; Kardeşim Mustafa risaleleri yazmaya başlayalı beş sene oldu. Maalesef iki senesini zayi ettik. Üç seneden beri, risaleleri sair arkadaşlarla beraber, hizmetimizin haricinde her zaman okuyup istifade ediyoruz. Bazı, köyümüzün ehl-i tarikat olanları, bidayeten kardeşim Mustafa’nın okuduğuna ehemmiyet vermiyorlardı. Ben de, bu “Okunan Sözler, hem tarîkate, hem […]

MALİK BİN AMR (RA)

Amr bin Sumeyt’in oğlu olan Malik bin Amr, Mekke’de dünyaya gelmiştir. Beni Abd-i Şems’in müttefiki, Beni Süleym’in bir kolu olan Beni Hicr kabilesine mensuptur. Peygamber Efendimiz (ASM)ın, İslamı tebliğe başladığı ilk yıllarda müslüman olan Malik bin Amr, iki kardeşi Sakf bin Amr ve Müdlac bin Amr ile birlikte her türlü eza ve işkenceye katlanarak Mekke’de […]

GÜNDÜZÜ GÖTÜRÜP GECEYİ GETİREN

İşâ vaktinde ki, o vakit gündüzün ufukta kalan bakıye-i âsârı dahi kaybolup gece âlemi kâinatı kaplar. Mukallibü’l-Leyli ve’n-Nehâr olan Kadîr-i Zülcelâlin o beyaz sahifeyi bu siyah sahifeye çevirmesindeki tasarrufât-ı Rabbâniyesiyle, yazın müzeyyen yeşil sahifesini kışın bârid beyaz sahifesine çevirmesindeki Musahhıru’ş-Şemsi ve’l-Kamer olan Hakîm-i Zülkemâlin icraat-ı İlâhiyesini hatırlatır. Hem mürur-u zamanla ehl-i kuburun bakiye-i âsârı dahi […]