ŞAİR-İ RASULULLAH HASAN İBNİ SABİT(RA)

Peygamber Efendimiz(ASV)ın şairi olaran tanınan Hasan İbni Sabit,562 yılında Yesrib’te dünyaya gelmiştir. Cahiliye devrinde de meşhur bir şair olan Sabit, şiirleriyle İslamı müdafaa eden,müşriklerin hicivlerine karşı, Rasulullah’ı(ASV) ve ashabını savunan ilk defa söz ve yazı ile cihat etme şerefine ulaşan yiğit bir sahabidir.

Hasan İbni Sâbit (RA) ın Lâmiyye Kasidesi pek meşhurdur. Künyesi Ebû’l Velid, lakabı şâir-i Resûlullah’tır. Ebü’l-Hüsam (keskin kılıç) ve Ebü’l-Mudarrib (iyi savaşçı) ünvanlarıyla da anılmıştır.

Hasan İbni Sâbit(RA) müslüman olduktan sonra İki Cihan Güneşi Efendimizin yanından ayrılmadı. En güzel şiirlerini onun için yazdı. 60 yaşlarında iken İslamiyeti kabul eden Sabit (RA) yaşlı ve bedenen zayıf olduğu için bizzat cihada katılamadı. Şiirleriye insanların kahramanlık duygularını coşturup onları cihada teşvik etti.

Bir gün arkadaşları ona: Bedir Gazasına katılamadığı için, cihat sevabına kavuşamadın diye bir söz söyledi. Buna çok üzüldü. Kendi kendine hayıflandı. Üzüntüsü yüzüne vurdu ve hali değişti. Resul-i Ekrem(ASV) Efendimiz onun bu halini gördü ve: “Hasan’ın sözleri düşmana ok darbesinden daha tesirlidir” diye iltifatta bulundu.

Fahr-i Kâinat Efendimiz(ASV) onun şahsına ve sanatına çok değer verirdi. Şiirlerini okuması için Mescid-i Nebevî’de ona bir minber yaptırdı. Hasan İbni Sâbit(RA) orada İslâmiyeti metheden şiirler okudu. Sözleriyle İslâm düşmanlarını yerden yere vurdu. Hicviyeleri, müşrikler üzerinde şok tesirler yaptı.

Birgün İslâm düşmanlarının yüzkaralarını ortaya koyan bir şiir okudu. İki Cihan Güneşi Efendimiz onun keskin kılıç gibi sözlerinden duygulandı ve: “Ey Hasan! Müşriklerin, kâfirlerin yüzkaralarını ortaya koy. Cebrâil seninledir. Ashabın silâhla harb ettiği gibi sen de dil ile harb et” buyurdu. Söz ve yazı ile cihat etme şerefine ilk kavuşanlardan oldu.

Hicretin dokuzuncu senesinde Beni Temim kabilesinden bir heyet esirlerini almak için Medine’ye geldi. Yanlarında en meşhur hatip ve şâirlerini de getirdiler. Efendimizin huzurunda Utarid adındaki hatipleri kalktı ve kabilesini övdü. Resûl-i Ekrem Efendimiz(ASV) bu hatibin karşısına Sâbit İbni Kays’ı çıkarttı ve ona: “Kalk ey Sâbit! Bunun konuşmasına karşılık ver” buyurdu. Sâbit derhal kalktı ve Allah Teâlâ’nın büyüklüğüne ve Peygamber Efendimizin methine dair bir konuşma yaptı. Gelen heyet arasında büyük bir yankılanma oldu. Bir çokları hitabetin tesiri altında kaldı. Sonra şâirleri şiirler okumaya başladı. Sevgili Peygamberimiz onlara karşı da Hasan ibni Sâbit(RA)’a işaret ederek: “Kalk ya Hasan! Bunlara da sen karşılık ver! Allah’ın Resûlü nâmına sen cevap ver!” buyurdu. Peşinden ona:

“Ya Rabbi! Onu Ruhul-kudüs ile teyid et” diye duâ etti. Hasan(RA) büyük bir aşk ve şevk içerisinde ayağa kalktı. Aynı vezin ve kafiyede uzunca bir şiir okudu. İslâm’ın faziletini, ahlâkını ve diğer dinlere olan üstünlüğünü gayet açık bir ifade ile açıkladı. Şairlerini hayran bıraktı. Hatta heyetin ileri gelenlerinden Akra İbni Hâbis kendisini tutamadı ve: “Allah’a yemin ederim ki, bu zâta, “Muhammed aleyhisselâma” her zaman bizim bilmediğimiz bir yardım gelmektedir. O muhakkak muvaffak olacaktır. Herkese üstün gelecektir. Onun hatibi ve şâiri bizimkinden üstündür. Sesleri de seslerimizden daha canlı ve gürdür” diyerek hakikatı haykırdı. İki Cihan Güneşi Efendimize doğru yaklaştı ve kelime-i şehadet getirerek müslüman oldu. Onun İslam’la şereflendiğini gören heyettekiler hep birlikte İslâm’a girdiler. Bunun üzerine Fahr-i Kâinat Efendimiz hepsine birer hediye verdi. Esirlerini serbest bıraktı. Biranda Yetmiş kişi müslüman olmuştu.

Hassan İbni Sabit(RA), Peygamber Efendimiz(ASV)ın vefâtına çok üzülüp, bu üzüntülerini bildiren uzun mersiyeler yazmıştır. Hazreti Ömer’in halifeliği sırasında gözleri görmez oldu. Daha sonra Hazreti Muâviye’nin halifeliği sırasında 682 senesinde 120 yaşındayken Medine-i Münevvere’de vefat etti.Allah ondan razı olsun.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir