Girdi yapan Nurköy

HAKK’A SIDKA İHLASA ULAŞMAK

”Evet, mütesellî olduğum iki cihet var. Biri: elimizdeki mübarek Sözler vasıtasıyla daima sohbet-i mânevîde bulunduğumuz. Diğeri: muhabbetimizin inâyet-i Bâri ile “hubb-u fillâh” mertebesinde olduğuna imanımızdır. Binaenaleyh, size benim bugün ve yarın en büyük hediyem: Verdiğiniz dersi, namınıza olarak vekâleten alâ kadri’l-imkân mü’minlere tebliğ eylemek ve Allah’ın verdiği hakikî muhabbeti ebeden taşımak ve buna mukabil Erhamürrâhimîn […]

OKU VE DUASI İLE MEŞHUR Hz. SA’D BİN EBİ VAKKAS (RA)

Hz. Sa’d bin Ebî Vak­kas(RA) hayatında iken cennetle müjdelenen 10 sahabiden birisidir. Hz. Ebû Bekir vasıtasıyla Müslüman oldu, müslümanların yedincisidir. Anne tarafından Peygamber Efendimiz(ASV) akrabası oluyordu. Peygamberimiz, “İşte benim dayım Sa’d. Böyle bir dayısı olan var mı?” diyerek ona iltifatta bulunurdu. Hz. Sa’d, İslam’a bütün kalbiyle inanmış, emirlerine canla başla sarılmıştı. Tam bir iman eri […]

HÜKMETME VE HAKİMİYETİN ŞARTI

Bu kâinatta, gözle görünen hakîmâne ef’âlin ve basîrâne tasarrufatın şehadetiyle, bu masnuat, bir Hâkim-i Hakîmin, bir Kebîr-i Kâmilin hudutsuz sıfât ve isimleriyle ve nihayetsiz, mutlak olan ilim ve kudretiyle yapılıyor, icad ediliyor. Evet, bir hads-i kat’î ile, bu eserlerden, o Sâniin hem rububiyet-i âmme derecesinde hâkimiyeti ve âmiriyeti, hem ceberutiyet-i mutlaka derecesinde kibriyası ve azameti, […]

İHLAS BİZİ MEN EDİYOR

Sual: Neden, ne dahilde, ne hariçte bulunan cereyanlara ve bilhassa siyasetli cemaatlere hiçbir alâka peydâ etmiyorsun? Ve Risale-i Nur ve şakirtlerini mümkün olduğu kadar o cereyanlara temastan men ediyorsun? Halbuki, eğer temas etsen ve alâkadar olsan, birden binler adam Risale-i Nur dairesine girip, parlak hakikatlerini neşredeceklerdi; hem bu kadar sebepsiz sıkıntılara hedef olmayacaktın. Elcevap: Bu […]

KUR’AN MALI, KUR’AN TEFSİRİ

(İşarât-ı Kur’âniyenin başında yazdık.) Risale-i Nur’un makbuliyetine imza basan ve gaybî işaretlerle ondan haber veren sekiz parçadan birinci parçadır. Aynı meseleye bu risalede yirmi dokuz işaret var. Sair parçalarla beraber bine yakın işaretler, rumuzlar, îmalar, emâreler aynı meseleye, aynı dâvâya bakmaları sarahat derecesindedir. Vahdet-i mesele cihetiyle, o emareler birbirine kuvvet verir, teyid eder. O sekizden […]

HALİD BİN SAİD (RA)

İslâma gizli davet devrinin devam ettiği günlerde, iman edenlerin safına Kureyş’in mümtaz bir şahsiyeti Halid bin Said (RA) da katıldı. Hz. Halid(RA), Kureyş’in ileri gelen ve zengin bir âilesine mensuptu. Arap edebiyat ve ilmini gayet iyi bilen Hz. Halid, bir gece rü’yâsında; babasının kendisini tutup Cehenneme atmak istediğini, fakat Efendimiz (ASV)ın yetişip kendisini Cehenneme düşmekten […]

DÜNYA MANZARALARIN KAYIT YERİ

Birinci Meyve Hâlik-ı Kâinat olan Zât-ı Akdese baktığı gibi, İkinci Meyve dahi kâinatın zâtına ve mahiyetine bakar. Evet, sırr-ı vahdetle kâinatın kemâlâtı tahakkuk eder. Ve mevcudatın ulvî vazifeleri anlaşılır. Ve mahlûkatın netice-i hilkatleri takarrur eder. Ve masnuatın kıymetleri bilinir. Ve bu âlemdeki makàsıd-ı İlâhiye vücud bulur. Ve zîhayat ve zîşuurların hikmet-i hilkatları ve sırr-ı îcadları […]

RAMAZAN VE İTİKAF İBADETİ

Ramazan ne demektir? Ramazan Ayı diğer aylardan niye farklı, itikaf nasıl yapılır? Ramazan, kelime manası olarak “yanmak” demektir. “Ramaz” kelimesi güneşin sıcaklığının şiddetinden gayet kızmasıdır ki böyle pek kızgın yere “ramda” denir. “Ramazan” “ramda” mastarından “yanmak” manasına gelir. Yani kızgın yerde yalın ayak yürümekle yanmak demektir. Bu aya “Ramazan” denmesinin bir sebebi; bu ayın günahları […]

İNSANI İBADETTEN ALIKOYAN

“Dünya siyasetine karışmadığımın sebebi: O geniş ve büyük dairede vazife az ve küçük olmakla beraber, câzibedarlık cihetiyle meraklıları kendiyle meşgul eder, hakikî ve büyük vazifelerini onlara unutturur veya noksan bıraktırır. Hem her halde bir tarafgirlik meylini verir, zâlimlerin zulümlerini hoş görür, şerik olur” meâlinde orada denilmiştir. Şimdi ben de derim ki: Merak yüzünden ve âfâkî […]

TALHA BİN UBEYDULLAH (RA)

Talha Bin Ubeydullah (RA), 598 yılında Mekke’de doğdu. Hazreti Talha’nın ismi Talha bin Ubeydullah bin Osman bin Amr bin Kâ’b olup, Künyesi Ebû Muhammed, lakabı Feyyaz ve Hayyir (Çok hayır işleyen)’dir. Hazreti Ebû Bekir (RA)ın tavsiyesine uyarak, İslâmiyeti kabûl etmiş, O’nun vasıtasıyla îmân edenlerin beşincisidir. Hazreti Talha, ticâretle uğraştığı için sık sık Mekke dışına çıkardı. […]