Girdi yapan Nurköy

BAŞARININ SIRRI NERDE SAKLI

İKİNCİ SEBEP Ehl-i dalâletin zilletindendir ittifakları; ehl-i hidayetin izzetindendir ihtilâfları. Yani, ehl-i gaflet olan ehl-i dünya ve ehl-i dalâlet, hak ve hakikate istinad etmedikleri için, zayıf ve zelildirler. Tezellül için, kuvvet almaya muhtaçtırlar. Bu ihtiyaçtan, başkasının muavenet ve ittifakına samimî yapışırlar. Hattâ, meslekleri dalâlet ise de, yine ittifakı muhafaza ederler. Adeta o haksızlıkta bir hakperestlik, […]

ZİYA’DAN BİRİ, YUSUF ZİYA ARUN

Yusuf Ziya Arun, 1926 Konya, Beyşehir doğumludur. Konya’da daha lise çağlarında Üstad Bediüzzaman’ı ve Risale-i Nur’u bulan Ziya Arun ağabey, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinin Felsefe Bölümü mezunudur. Üstad Bediüzzaman Hazretlerine, özellikle Emirdağı hayatında büyük hizmetlerde bulunan ve Üstad’ın “Nur Kahramanı” iltifatına mazhar olan Ziya Arun Ağabey’in,”Zübeyir, Ziya; Sungur, Ziya; Yusuf Ziya Arun” diye Emirdağı Lâhikasında […]

SİZ BENDEN İYİ BİLDİNİZ

Üstad Bediüzzaman Hazretlerine, Barla hayatında yedi, sekiz sene hizmetinde bulunan Hafız Halid Ağabey, bu beraberliğini dile getirdiği mektubunda birçok konudalara yer vermiştir. Üstad Hazretlerinin, tevazuda zirvede olduğunu ifade eden Hafız Halid Ağabey, bu konuda dikkat çeken mektubu şöyle: ”Risale-i Nur’un tesvidinde çok hizmeti sebkat eden temiz kalbli, ihlâslı, güzel bir hafız, müdakkik bir hoca olan […]

NEY KUYU ESRAR

Âsım Beyin fıkrasıdır. Telvihat-ı Tis’a münasebetiyle yazmış. Sevgili Üstadım; Ne diyeyim, müştâkı olduğum bu risale-i şerife, bu sözler, bu hakikat, bu nur, bu fakire lütuf ve kerem-i İlâhî olarak ihsan buyuruldu. هٰذَا مِنْ فَضْلِ رَبِّى Cenâb-ı Kadir-i Mutlak Hazretlerine hadsiz ve hesapsız hamd ü senâ ediyorum ki, siz Üstadıma kavuştum ve binnetice bu nurları, bu […]

HARAM SEVMENİN İNSANA ZARARLARI

”Gençlik Rehberinde izah edildiği gibi, gençlik hiç şüphe yok ki gidecek. Yaz güze ve kışa yer vermesi ve gündüz akşama ve geceye değişmesi kat’iyetinde, gençlik dahi ihtiyarlığa ve ölüme değişecek. Eğer o fâni ve geçici gençliğini iffetle hayrata istikamet dairesinde sarf etse, onunla ebedî, bâki bir gençliği kazanacağını bütün semâvî fermanlar müjde veriyorlar. Eğer sefahete […]

ÜNİVERSİTELİ NURCU: MUSTAFA ORUÇ

Mustafa Oruç, 1926 Safranbolu doğumludur. Ortaokul talebesi iken Abdullah Yeğin ağabey tarafından Kastamonu’da Üstad’a götürülmüş ve Abdullah Ağabeyle beraber, “Muallimlerimiz Allah’tan bahsetmiyorlar.” gibi suallerin sahibidirler. İstanbul Tıp Fakültesinde okuyan Mustafa Oruç, Üstad’ın 1948’de talebeleriyle birlikte Afyon hapsine konmasını,33 arkadaşı ile yazdıkları bir yazı ile protesto ederler. İstanbul Üniversitesi öğrencilerinden 33 kişinin imzasını taşıyan bu yazıyla,Üstad […]

SAİD NURSİ’NİN HEDEFİ VE MÜCALESİ

Said Nursi Hazretlerinin hedefi nedir? Ne için mücadele yapmıştır? Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, sizin bu sorunuza Risale-i Nur Külliyatından Şualar adlı eserinde şu cevabı veriyor: “Birtek gayem vardır: O da, mezara yaklaştığım bu zamanda, İslâm memleketi olan bu vatanda bolşevik baykuşlarının seslerini işitiyoruz. Bu ses, âlem-i İslâmın iman esaslarını zedeliyor. Halkı, bilhassa gençleri imansız […]

NUR İSMİ, ONUN İÇİN İSM-İ AZAMDIR

Risale-i Nur’un tesvidinde çok hizmeti sebkat eden temiz kalbli, ihlâslı, güzel bir hafız, müdakkik bir hoca olan Hafız Halid’in bir fıkrasıdır. Risale-i Nur’un müellifi Bediüzzaman, nâdire-i cihan, hâdim-i Kur’ân Said Nursî (r.a.) hakkında hissiyatımdan binden birini beyan ediyorum: Üstadım, kendisi Nur ism-i celîline mazhardır. Bu ism-i şerif, kendileri hakkında bir ism-i âzamdır. Kendi karyesinin adı […]

DİLİMİZ KAPICI MI, MÜFETTİŞ Mİ?

ÜÇÜNCÜ NÜKTE: Sabık İkinci Nüktede, “Kuvve-i zâika kapıcıdır” dedik. Evet, ehl-i gaflet ve ruhen terakki etmeyen ve şükür mesleğinde ileri gitmeyen insanlar için bir kapıcı hükmündedir. Onun telezzüzü hatırı için isrâfâta ve bir dereceden on derece fiyata çıkmamak gerektir. Fakat, hakikî ehl-i şükrün ve ehl-i hakikatin ve ehl-i kalbin kuvve-i zâikası, Altıncı Sözdeki muvazenede beyan […]

KUR’AN YOLUNDA BİR ÖMÜR, SABRİ HALICI AĞABEY

1887 Erzurum doğumlu olan Sabri Halıcı Ağabey, Konya’da ikamet ettiğinden dolayı “Konyalı Sabri” veya “Kürt Sabri” olarak bilinir. Ciddi, otoriter bir mizaca sahip ve hitabeti çok güçlü olan Sabri Ağabeyimizin ismi, külliyatta çokça geçmektedir. Birçok kişiye Risale-i Nur’ları tanıtmıştır. Sabri Ağabey, 1943 Denizli ve 1948 yılında Üstad Bediüzzaman Hazretleri ile birlikte Afyon Hapishanesinde beraber yatmıştır. […]