Girdi yapan Nurköy

BİR SENE İHLASLA YAPILMIŞ HİZMET SAHİBİ, ÖMER

l9l8 yılında Eskişehir’de doğan Ömer Biçer, Eskişehir’deki İstanbul Otelinin sahibidir. 1950 yıllarda siyasetle meşgul olan Ömer Biçer, Üstad Hazretlerine, polislerin gayrı kanuni hareketleri sebebiyle bir dilekçe ile Dahiliye Vekiline başvuruda bulunmuştur. Ömer Biçer, Nur Talebeliği macerasını, ise hatıralarında şöyle anlatır: “Emirdağ’da Mehmed Çalışkan’ın evine gittim. Bana yakın alâka gösterdiler. Ceylân Çalışkan, “Üstadımız Eskişehir’e gidiyor. Ömer […]

HANGİ GÜNAHLARIM MANİ OLUYOR

Risale-i Nur’ları okumasına okuyorum, fakat çoğu kez ne anlatıldığını anlamakta zorluk çekiyorum? Neden anlamıyorum? Risale-i Nur Külliyatını yeni okumaya başlayan ve birkaç kez okumuş olanlarımızın sıkca aklına takılan bir konu. Neden anlamıyorum? Öğrenmek için neler yapmalıyım? Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri,İkinci Şua’da nasıl okumamız gerektiğine dikkat çekiyor. Anlamaya çalışarak, acele etmeden düşünerek dikkatle okumamızı söylüyor. […]

SABIR VE TAHAMMÜL

Aziz, tam sıddık kardeşlerim, Benim, bu dünyada medâr-ı tesellîm ve sürurum sizlersiniz. Eğer sizler olmasaydınız, bu dört sene azaba dayanamazdım. Sizin sebat ve metanetiniz, bana da kuvvetli bir sabır ve tahammülü verdi. Birden hatıra gelen dört nokta: Birincisi: Kardeşlerim, bu zelzele benim itikadımda “şakk-ı kamer” gibi bir mu’cize-i Kur’ân’dır; en mütemerridi dahi tasdike mecbur eder […]

ANLAYARAK OKUMA

Eskişehir hapishanesinin son meyvesi Otuz Birinci Lem’a’nın İkinci Şuâı بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ On altı sene evvel, Eskişehir Hapishanesi’nde, arkadaşlarımın tahliyeleriyle yalnız kaldığım bir vakitte, şu Şuâ, gayet acele, pek noksan kalemimle, sıkıntılı, rahatsızlık bir zamanda telif edildiğinden bir derece intizamsız olmakla beraber, bugünlerde tashih ederken, iman ve tevhid noktasında pek çok kıymettar ve kuvvetli […]

NUR İSKELE MEMURU, GÜL FABRİKASI SAHİBİ

Risale-i Nur’un Lahika Mektuplarında yer alan, ”Nur iskele memuru, Nur fabrikası nam sahibi gibi ifadelerle anlatılmak istenen nedir? Risale-i Nur Külliyatından Lahika mektuplarında yer alan bu tabirlerle, Üstad Hazretleri, her kabiliyet sahibi ağabeye kabiliyetine uygun ve muvafık bir lakapla hitap etmiştir. Onları, iman ve Kur’an hizmetinde bu lakaplarla şevklendirmiştir. Bir diğer konu da o yıllarda […]

İMANA DAİR HAKİKATLER

Bilirsiniz ki; şu zamanda şu vazife-i imaniye çok mühimdir. Benim gibi zaif, fikri çok cihetlerle inkısam etmiş bir biçareye yüklenmemeli, elden geldiği kadar yardım etmeli. Evet, mücmel ve mutlak hakaik, biz zahirî vesile olup çıkıyor. Tanzim ve tasfiye, tasvir ise, kıymettar, muktedir ders arkadaşlarıma aittir. Bazan onlara vekâleten tafsilâta, tanzimata girişiyorum, noksan kalıyor. Bilirsiniz ki; […]

HERBİR GÜNAH KALBİ KARARTIR

”Evet, günah kalbe işleyip, siyahlandıra siyahlandıra, tâ nur-u imanı çıkarıncaya kadar katılaştırıyor. Herbir günah içinde küfre gidecek bir yol var. O günah, istiğfarla çabuk imha edilmezse, kurt değil, belki küçük bir mânevî yılan olarak kalbi ısırıyor. Meselâ, utandıracak bir günahı gizli işleyen bir adam, başkasının ıttılaından çok hicap ettiği zaman, melâike ve ruhaniyâtın vücudu ona […]

DÖRT HALİFE’NİN YOLU

Hazret-i Ebu Bekir (RA) ve Hazret-i Ömer (RA) ve Hazret-i Osman (RA)’nın meşrebi nedir? Risale- Nur Külliyatında,”Hem Hazret-i Ebu Bekir (RA) ve Hazret-i Ömer (RA) ve Hazret-i Osman (RA)’nın meşrebini Risale-i Nur takip etmiş.” ifadesinden kısaca şunları anlayabiliriz. Hazreti Ebubekir (RA)ın meşrebi; sadakat ve doğruluktur. İnandığı davaya bütün benliği ve hissiyatıyla sahip çıkmaktır. Bunuda hayatının […]

HATAYI KABUL ETMEMEK

Kardeşim Hüsrev, Lütfi, Rüştü; Size Üstad ve talebeler ve ders arkadaşları içinde faide verecek bir fikrimi beyan edeceğim. Şöyle ki: Sizler -haddimin fevkinde- bir cihette talebemsiniz ve bir cihette ders arkadaşlarımsınız ve bir cihette muîn ve müşavirlerimsiniz. Aziz kardeşlerim; Üstâdınız lâyuhtî değil. Onu hatâsız zannetmek hatâdır. Bir bahçede çürük bir elma bulunmakla bahçeye zarar vermez. […]

ZARAR BANA DOKUNDU

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ اِذْ نَادٰى رَبَّهُ اَنِّى مَسَّنِىَ الضُّرُّ وَاَنْتَ اَرْحَمُ الرَّاحِمِينَ “Eyyub’u da hatırla ki, Rabbine şöyle niyaz etmişti: ‘Bana gerçekten zarar dokundu. Sen ise merhametlilerin en merhametlisisin.’” Enbiyâ Sûresi, 83 ayeti” SABIR KAHRAMANI Hazret-i Eyyub Aleyhisselâmın şu münâcâtı, hem mücerreb, hem tesirlidir. Fakat, âyetten iktibas suretinde, bizler münâcâtımızda  رَبِّى اِنِّى مَسَّنِىَ الضُّرُّ […]