ALLAH SENİ SEVSİN İSTER MİSİN?

Bir soru, Allah bizi sevsin istermiyiz? Şimdi diyeceksiniz bu nasıl soru? Kim istemez. Mümin bir insan için bu dünyada en yüksek,en büyük maksat Allah’ın onu sevmesine mazhar olmak. Demekki, hepimiz istiyoruz. Peki melekler bize dua etsin istermiyiz? Buna da evet diyorsak,bunun yolu Efendimiz Aleyhisselatü Vesselamın sünnetine uymaktır.
Bakınız Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, Risale-i Nur adlı eserinin Lem’alar adlı kitabın On Birinci Lem’a’nın Onuncu Nüktesinde Al-i İmran Suresi 31 ayetinin günümüze bakan yönünün tefsiri şöyle :

قُلْ اِنْ كُنْتُمْ تُحِبُّونَ اللهَ فَاتَّبِعُونِى يُحْبِبْكُمُ اللهُ

(De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin.” Âl-i İmrân Sûresi 31 ayet)
Şu âyet diyor ki: “Allah’a (celle celâluhu) imanınız varsa, elbette Allah’ı seveceksiniz. Madem Allah’ı seversiniz; Allah’ın sevdiği tarzı yapacaksınız. Ve o sevdiği tarz ise: Allah’ın sevdiği zâta benzemelisiniz. Ona benzemek ise, ona ittibâ etmektir. Ne vakit ona ittibâ etseniz, Allah da sizi sevecek. Zaten siz Allah’ı seversiniz, tâ ki Allah da sizi sevsin.”

İşte bütün bu cümleler, şu âyetin yalnız mücmel ve kısa bir meâlidir. Demek oluyor ki, insan için en mühim, âli maksat, Cenâb-ı Hakkın muhabbetine mazhar olmasıdır. Bu âyetin nassıyla gösteriyor ki, o matlab-ı âlânın(en yüksek hedef,ençok istenilen şey) yolu Habibullaha ittibâdır ve Sünnet-i Seniyyesine iktidâdır.”
İşte yol Üstad yolu gösteriyor, yapan kurtulur, yapmayanın işi bizce çok zor.Allah’ı nasıl seveceğimizi Üstad bize öğretiyor. Kim Peygamber (ASM) seviyorsa, sünnetine uyuyorsa, o Allah’ı seviyor demektir. Sevgimizi göstermenin bir diğer yolu ise, O’na bol bol salavat getirmektir.

BÜTÜN SÜNNETLERİ YAPABİLMEK

Bütün sünnetleri eksiksiz yerine getirebilmek ancak büyük alim ve evliyalara has bir iştir. Halk tabakası bunu yapamayabilir. O zaman ne yapacak?
Sünnete taraftar olup sahiplenecek,kendi malı bilecek. Bunu ise herkes yapabilir. Sünnete niyet, fikir ve rehberlik noktasından tam taraftar olacak.Kalben,ruhen,gönülden kabul edecek. Biz bir takımın taraftarı yanında o takım aleyhinde konuşabilir miyiz? İşte böyle taraf olmak gerekiyor.
Sünnete uyan insan,rahatlar bir nevi ferah bulur.Sosyal hastalıklarla üzülen kalbi ve ruhu sünnet hayatlandırır. Sünnet hayattır,sukunettir,ruhtaki bütün hastalıkları giderir. Felsefi cereyanların, fikri hareketlerine karşı yine sünnet çaredir. Hastalıkları tedavi eder, sosyal hayatın sıkıntılarını da sünnet çözer.
Allah’a şükretmeliyiz, lutüf ve keremiyle bizi böyle bir Peygamber (ASM) ümmet,böyle bir Üstad’a talebe etmiştir.

“Ey Rabbimiz, bizim günahlarımızı bağışla,kötülüklerimizi ört, ruhumuzu iyilerle beraber al.”