KONYALI ABDURRAHMAN CANTEKİNLER

Konya Nur Talebeleri öncüleri arasında yeralan Abdurrahman Cantekinler 1930 yılında Konya’da doğdu. İlk orta ve lise tahsilini Konya’da tamamladıktan sonra, Ankara Tıp Fakültesinden mezun oldu. İlk göreve Malatya’ya bağlı Arapgir ilçesinde başladı. Daha sonra Ankara’da mesleğine devam etti.

Risale-i Nur’ları Konya lisesinde talebe olduğu 1947 yılında Muhsin Alev (Abdulmuhsin Elkonevi) tarafından kendisine tanıtıldığını dile getiren Abdurrahman Cantekinler, o günleri şöyle anlatır:

”Konya lisesinde talebe idim. O yıllarda liseli kardeşlerim, Hasan Tahsin Oğuz, Ziya Nur Aksın, Feyzi Halıcı, Mehdi Halıcı, Ahmed Atak, Selahaddin Erdoğan, Kamil Öztürk ile beraberdik. Risale-i Nur’ları o zaman tanıdım. Zübeyr Ağabey bizlere ders yapardı. Ondan çok istifade ettik. Çok hareketli yıllardı.

Risale-i Nur’u tanıdıktan sonra Üstad Bediüzzaman Hazretlerini görmeyi çok arzuluyordum. Fırsat aramaya başladım. Turşuluk sebze alışverişi için Akşehir’e gittim. Aklım, fikrim hep Üstad’taydı. Onu nasıl görebilecektim.

Üstü açık bir kamyon Emirdağ’a gidiyormuş, hemen kamyona atladım, Emirdag’a geldim. İner inmez Üstad’ın evini sordum. Bana evi gösterdiler. Eve gittim. Üstad, Mustafa Sungur Ağabey ile bana haber göndermiş, ”O benim misafirimdir. Bugün meşğulüm, yarın gelsin.”demiş. Kendsinin yediği tirit yemeğini de benim yemem için bana göndermişti. Yıl 1949 sonlarıydı.

O gece otelde kaldım. Sabah namazı vakti kaltım. Uyandım, abdest aldım namazımı kıldım. Üstad’ın evine gittim. Beni kabul etti. Mübarek ellerini sevinç ve heyecan içinde öptüm. Bana hitaben, ”Evladım, sen de bir Abdurrahman’sın. Abdurrahman’lar cesur olur. Ben sana bir vazife veriyorum. Ankara’ya gittiğinde Adliye Vekili Ruknettin Nasuhioğlu ie görüşeceksin. Yalnız selamımı Adliye vekili olduğu için değil, Nasuhi Şeyhi Rukneddin Efendi’nin torunu olduğu cihetle size selam gönderdi, diyeceksin.”dedi.

1950 yılında Ankara Tıp Fakültesini kazandım ve Ankara’ya gittim. Muhsin Alev, Ziya Nur Aksun’da Ankara’da idiler. İlk işim Üstad Hazretlerinin selamını iletmekti. Adliye Vekilinden randevu aldık. Adliye Vekili Rukneddin Nasuhioğlu’nu ziyarete, Muhsin Alev, Ahmed Atak ile birlikte gittik. Odasına girdik, kendimizi takdim ettikten sonra ziyaretimizin maksadının, Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin selamını iletmek olduğunu söyledik.

Bediüzzaman ismini duyan Adliye Vekili, birden hiddetlendi ve bize dönerek, ”Siz neci oluyorsunuz ki, O adamın peşinden gidiyorsunuz? Ben şimdi isimlerinizi alıp tahkikat açtıracağım.”deyince, ben hemen bakanın yüzüne çekinmeden,

”Sen necisin? Sen kendini ne zannediyorsun? Said Nursi Hazretlerinin sana ihtiyacı yok. Size muhtaç da değil. Sizin dedenizden dolayı size selam gönderdi. Ben size Risale-i Nur’ları okumanızı tavsiye ederim. Eserlerde iman hakikatleri var. Gençlik Rehberi’ni okuyun bakın içinde neler göreceksiniz. Gençlik müthiş bir buhran geçirmektedir. Bir kurtarıcı arıyor. İşte Risale-i Nur’larda kurtuluşun çareleri vardır. Okuyun, Efendim, önce okuyun bu eserleri”

Adliye Vekili sustu, tehditkar hali kayboldu. Güler yüz göstermeye çalışarak, ”Sizleri her zaman beklerim.”dedi. Biz de Adliye Vekilinin yanından ayrıldık. Üstad Hazretlerinin bana Emirdağ’da iken, ”Aburrahmanlar cesur olur, sana vazife verdim.” sözleri böylece tahakkuk etti.”(Derleme,Son Şahitler)

1966 yılında memleketi Konya’ya gelen Abdurrahman Cantekinler Eski Devlet Hastahanesi ile Şifa Hastahanesinde Genel Cerrah olarak uzun yıllar hizmet eder. 3 Haziran 2005 yılında vefat eden Abdurrahman Cantekinler’e, Allah’tan rahmet dileriz.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir