ELÇİ ŞUCA BİN VEHB (RA)
İslam davetine ilk uyanlardan biri de Şuca Bin Vehb idi. Esed kabilesine mensup olan Şuca, Habeşistan’a ve Medine’ye hicret ederek iki defa muhacir olmuştur.
Bedir, Uhud ve Hendek gazveleri başta olmak üzere Hz. Peygamber’in katıldığı bütün savaşlarda bulunarak büyük kahramanlıklar göstermiştir.
Hudeybiye Sulhü’nden sonra Peygamber Efendimizin çeşitli hükümdarlara gönderdiği elçilerden biri de Hz. Şuca idi. Resulullah onu bir mektupla Şam havalisine, Hâris bin Ebî Şimr’e göndermiştir.
Resul-i Ekremin mektubunu elçi Şuca’ bin Vehb’den alan hükümdar Haris, açıp bakınca şunların yazılı olduğunu gördü:
“Bismillahirrahmanirrahim! Allah’ın Resulü Muhammed’den, Haris bin Ebî Şimr’e!”
“Doğru yolda gidenlere, Allah’a iman ve Peygamberini tasdik edenlere selâm olsun! Ben seni, eşi, ortağı olmayan bir Allah’a imana dâvet ediyorum. Dâvetimi kabul edersen, hükümdar olarak yine mülkünde kalacaksın!”
Bu sözler karşısında Hâris’in tavrı birden değişti. Mübarek mektubu yere atıp hiddetli hiddetli şöyle konuştu:
“Saltanatımı benden kim alacakmış göreyim! O, Yemen’de de olsa, kendisine tâbi olanlarla üzerime gelmeden, ben onun üzerine gideceğim!”. Sonra da Elçi Şuca’ Hazretlerine dönerek, “Git, sahibine gördüğünü haber ver.” dedi.
Hz. Şüca, Medine’ye dönüp olanları Resulullah’a anlatınca, Efendimiz (ASV) ın Haris’e, “Saltanatı mahvolsun!” diye beddua ettiği rivayet edilir. Nitekim çok geçmeden Hâris’in kendisi ve saltanatı yerle bir olur.
Hz. Şuca, Hicret’in 12. yılında Hz. Ebu Bekir (RA) devrinde vukua gelen Yemame Savaşı’a katılarak şehadet mertebesine ulaşmıştır.
Allah kendisinden razı olsun.
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!