ESMA BİNT-İ SELAME (R.ANHA)
Esma bint-i Selame, Mekke doğumludur. Babası Selame bin Muharrebe, annesi Selam bint-i Züheyr'dir. Mekke de İslamiyetin ilk tebliğ edildiği günlerde kocası Ayyaş bin Ebi Rebia ile birlikte Rasulullah'a giderek biat edip müslüman olmuştur.…
KAİNAT GÜZELLİKLERİNİ AÇAN ANAHTAR
Fakat, rızık ikidir.
Biri: yaşamak için hakikî ve fıtrî rızıktır ki, taahhüd-ü Rabbânî altındadır. Hattâ o kadar muntazamdır ki, bedende, yağ ve saire suretinde iddihar olunan fıtrî rızık, hiç olmazsa yirmi günden…
VAN’LI TALEBE SELAHATTİN AKYIL
1933 Van doğumlu Selahattin Akyıl Risale-i Nur'larla 1953 yılında tanışır. İlki 1956 yılında olmak üzere Üstad Bediüzzaman Hazretlerini birçok defa ziyaret eder. Kitap okumaya çok meraklı olduğu anlatan Selahattin Ağabey, o…
İSLAMIN İLK ŞEHİT AİLESİ
İslam tarihinde, ''Yasir Ailesi'' olarak tanınan aile, kimsesiz, fakir Yemen'li bir ailedir. Yasir Ailesinin tamamı, İslamiyeti davetin başladığı ilk andan itibaren kabul etmiş ve müslüman olmuşlardı. Müslümanlıklarını, bir…
MÜMİN HAKKINDA SU-İ ZAN
Zekâî’nin bir fıkrasıdır.
Üstadım; Bir meydan-ı mücadele ve imtihan olan şu dünyanın her köşesinde beşere ders-i ibret olacak bir hâdise, bir nümune eksik değil... Her yerde muhtelifü’l-mizaç insanlarda ayrı ayrı…
CUAYL BİN SÜRAKA (RA)
Mekke doğumlu olan Cuayl bin Süraka, İslamiyetin ilk tebliğ yıllarında Rasulullah'a biat edip, müslüman olmuştur. Müşriklerin kendisine yaptığı bütün eziyet ve işkenceleri imanından gelen güçle karşı koymuştur.
Medine'ye…
İNSANIN BELA VE DÜŞMANI ÇOKTUR
BEŞİNCİ NÜKTE
İnsan fıtraten gayet zayıftır. Halbuki her şey ona ilişir, onu müteessir ve müteellim eder. Hem gayet âcizdir. Halbuki belâları ve düşmanları pek çoktur. Hem gayet fakirdir. Halbuki ihtiyâcâtı pek ziyadedir.…
DİYARBAKIR’LI YAŞAR GÖKÇEK
Yaşar Gökçek, 30 Ağustos 1921 yılında Diyarbakır'ın Ergani ilçesi Balahur köyünde dünyaya gelmiştir. İlkokulu Ergani'de okuyan Gökçek, ortaokul ve lise eğitimini Konya'da tamamlamış, Edebiyat Fakültesi Tarih bölümü öğrenimi…
TESBİH, TAZİM, ŞÜKÜR
Namazın anlamı, ''Cenâb-ı Hakkı tesbih ve tazim ve şükürdür.'' den ne anlamalıyız?
Tesbih, Allah'ın şanını yüceltme, tazim hürmet, şükür Allah'ın nimetlerine karşı memnun olmadır. Bunlar namazın çekirdekleri hükmündedir.…
BAKİ ELMASLARI BİLDİĞİ HALDE ….
İkinci mesele:
Otuz birinci âyetin işaretinin beyanında,
اَلَّذ۪ينَ يَسْتَحِبُّونَ الْحَيٰوةَ الدُّنْيَا عَلَى الْاٰخِرَةِ وَيَصُدُّونَ عَنْ سَب۪يلِ اللّٰهِ…