Girdi yapan Nurköy

NETİCE İLE DEĞİL HİZMETLE MÜKELLEFİZ

Hulûsi Beyin fıkrasıdır. Eyyühe’l-Üstadü’l-Muhterem; Bu kere Yirmi Dokuzuncu Mektubun Dört ilâ Dokuzuncu Nüktelerini hâvi mübarek mektubunuzu, Yirmi Sekizinci Mektubun Yedinci Meselesinin sırr-ı azîm-i inayet beyanındaki hâtimesi namını verdiğiniz ve mu’ciz-nümâ Ramazanın hikmetlerini beyan eden Yirmi Dokuzuncu Mektubun İkinci Kısmını ve münevver hâtem-i i’câzı kemâl-i şükranla aldım. İştiyakla, lezzetle, zevk-i mânevîyle defaatle okudum. Fakat iki haftaya […]

HALİD BİN HİZAM (RA)

Mekke’de dünyaya gelen Halid bin Hizam, Hz. Hatice(RA)ın kardeşi Hizam bin Huveylid’in oğludur. İslamiyetin ilk günlerinde imam eden Halid bin Hizam, Peygamber Efendimiz(ASM)a biat etmiştir. İslamiyeti seçtiği ilk günden itibaren işkence, baskı ve zulümlere maruz kalan Halid, artık karar aşamasındaydı. Ya müşriklerin baskısına teslim olacak ya da Habeşistan’a gidecek olan kafileye katılacaktı. Halid sonunda kararını […]

HAK DİN İSLAM

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيم اَللهُ لاَۤ اِلٰهَ اِلاَّ هُوَ الْحَىُّ الْقَيُّومُ “Allah Teâlâ ki, Ondan başka hiçbir ilâh yoktur. Hayy Odur (Hayatı ezelî ve ebedî olan ve bütün varlıklara hayat veren Odur). Kayyum Odur (Bizzat kâim olan Odur. Varlığı sonsuza kadar devam eder, bütün varlıklar Onunla ayakta durur ve varlıkları Onunla devam eder).” Bakara Sûresi, […]

EMİRDAĞLI ABDULLAH GAYRETLİOĞLU

Abdullah Gayretoğlu, 1905 yılında Afyon’a bağlı Emirdağ da dünyaya gelmiştir. Emirdağ Nur Talebeleri arasında Tenekeci Abdullah olarak tanınmıştır. Emirdağ’da esnaflık yapan Abdullah Gayretlioğlu, arkadaşları ile bir tarikata veya bir büyük zata bağlanmak niyetinde iken 1944 yılında Emirdağ’a gelen Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerini ziyaret ederler. Üstad Bediüzzaman Hazretlerine niyetlerini anlatan Abdullah’a, Üstad şu cevabı verir: […]

SIRR-I İNNA ATAYNA

“Sırr-ı İnna Atayna” nedir, Risale-i Nur’un hangi eserinde yer almaktadır? İnna Atayna, Kur’an-ı Kerim’in Kevser Suresinde yer alan bir ayettir. Mekke, Müşrikleri Peygamber Efendimiz (ASM)ın erkek çocukları fazla yaşamayınca bunu alay konusu yapıp ”nesli kesik” manasında ”ebter” dediler. Bu olay üzerine nazil olan Kevser Suresi böyle diyenlerin kendilerinin ”ebter” olacaklarını bildirdi. Müşriklerin sözlerinden üzülen Hz. […]

EN BÜYÜK DAVA İMAN DAVASI

Ehemmiyetli, fakat bir derece mahremdir. Aziz kardeşlerim; Mahrem sırr-ı اِنَّاۤ اَعْطَيْنَا “Biz verdik.” Kevser Sûresi, 1.nci ayeti) da, cifirle istihracım aynen Münâzarat risalesinde, “Bir nur çıkacak ve göreceğiz?” diye gaybî müjdeler gibi, ilhamî ve hak bir hakikati fikrimle olan tatbikatımda bir kusur vardı. O kusur beni düşündürüyordu. Münâzarât ve Sünuhat gibi risalelerdeki müjde-i nuriyeyle Risale-i […]

EBU AMİR EL-EŞARİ (RA)

İslamiyetin ilk tebliğ günlerinde müslüman olan Ebu Amir el-Eşari, Yemen’in Zebid şehrinde oturan Eş’ar kabilesindendir. Ebu Amir’in ama iken, gözlerinin sonradan açıldığı ve Habeşistan’a hicret eden müslümanlardan olduğu rivayet edilir. Ebu Amir el-Eş’ari, büyük kumandan ve alim olan Ebu Musa el-Eş’arinin de amcasıdır. Habeşistan’tan Hayber kalesinin fethi sırasında Medine’ye gelen Ebu Amir, Hazreti Peygamber ile […]

EN BÜYÜK MANEVİ HEDİYE

Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm iddia-yı nübüvvet etmiş, Kur’ân-ı Azîmüşşan gibi bir fermanı göstermiş ve ehl-i tahkikin yanında bine kadar mu’cizât-ı bâhireyi göstermiştir. O mu’cizat, heyet-i mecmuasıyla, dâvâ-yı nübüvvetin vukuu kadar vücutları kat’îdir. Kur’ân-ı Hakîmin çok yerlerinde en muannid kâfirlerden naklettiği sihir isnad etmeleri gösteriyor ki, o muannid kâfirler dahi mu’cizâtın vücutlarını ve vukularını inkâr edemiyorlar. […]

ÇOBANİSALI HAFIZ NEBİ ÇOBAN

Isparta’nın Çobanisa Köyünde 1930 yılında dünyaya gelen Nebi Çoban, On yaşında hafız olmuştur. Hafızlık hocası Kuleönlü Hafız Mustafa Ertürk’tür. Hafız Nebi, 12 yaşında iken bir grub Savlı çocuk arkadaşlarıyla birlikte Risale-i Nur’ları yazmaya başlarlar. Yazılan bu risaleleri gören Üstad Bediüzzaman Hazretleri, çocukların bu yazılarından çok memnun olur, bu hali çocukların Risale-i Nur’a karşı alakasına bir […]

ŞEFAAT ALLAH’IN İZNİNE BAĞLI

Şefaatin dinimizdeki yeri, kıyamet günü müminlere kimler şefaat edebileceklerdir? Şefaat, suçunun bağışlanması, dileğinin yerine gelmesi için birine aracılık etmek manasınadır. Dinimizde, kıyamet günün de Allah’ın izin verdiği kişilerin müminlerin bağışlanması için Allah katında niyazda bulunulması anlamında da kullanılır. Nisa Suresi 85 nci ayetinde, şefaat, aracı olmak, yardım ve öncülük etmek manalarındadır. مَنْ يَشْفَعْ شَفَاعَةً حَسَنَةً […]