Girdi yapan Nurköy

URFALI MOLLA ABDÜLHAMİD EFENDİ

Urfa’nın yetiştirdiği alimlerden biri olan Hacı Abdülhamid Efendi, 1892 yılında Bingöl’de doğmuştur. Nakşibendi tarikatı Halidiye koluna mensup olan Abdülhamid Efendi 1930 yılında Urfa’ya gelmiştir. Dönemin hocalarından ders alan Abdülhamid Efendi, Urfa’da yıllarca arapça ve dini konularda ders vermiş ve birçok talebe yetiştirmiştir. Urfa’da Molla Hamid ismiyle meşhur olmuştur. Urfa’da herkes tarafından sevilen, hürmet edilen Molla […]

HADİS NAKLİNDE AN FİLAN AN FİLAN

Sual: An’aneli senedin faidesi nedir ki, lüzumsuz yerde, malûm bir vakıada, “an filân, an filân, an filân” derler? Elcevap: Faideleri çoktur. Ezcümle, bir faidesi şudur ki: An’ane ile gösteriliyor ki, an’anede dahil olan mevsuk ve hüccetli ve sadık ehl-i hadîsin bir nevi icmâını irae eder ve o senette dahil olan ehl-i tahkikin bir nevi ittifakını […]

SADAKAT İLE HİZMET ETMEK

”Ey Risale-i Nur’un kıymettar talebeleri ve benden daha bahtiyar ve fedakâr kardeşlerim, Şahsiyetim itibarıyla sizin ziyade hüsn-ü zannınız belki size zarar vermez; fakat sizin gibi hakikatbîn zâtlar vazifeye, hizmete bakıp, o noktada bakmalısınız. Perde açılsa, benim baştan aşağıya kadar kusuratla âlûde mahiyetim görünse, bana acıyacaksınız. Sizi kardeşliğimden kaçırmamak, pişman etmemek için şahsiyetime karşı haddimin pek […]

SEKRAN BİN AMR(RA)

Sekran bin Amr, Kureyş’in bir kolu olan Amir bin Lüey kabilesine mensuptur. Cahiliye döneminde Kureyş’in ileri gelenleri arasında yer almıştır. Peygamber Efendimiz(ASM)ın Mekke’de İslamiyeti ilk tebliğ ettiği günlerde hanımı Sevde bint-i Zema ile birlikte müslümanlığı kabul etmiştir. Putları bırakıp iman eden Sekran ve hanımı akrabaları ve müşrikler tarafından uygulanan şiddetli işkencelere göğüs gererler. Mekke’de İslamiyet […]

KUŞ YUMURTASININ UÇMAYI ÖĞRENMESİ

İKİNCİ HAKİKAT Rububiyet-i mutlakadır. Evet, bütün kâinatta, hususan zîhayatlarda ve bilhassa terbiye ve iaşelerinde, her tarafta aynı tarzda ve umulmadık bir surette, beraber ve birbiri içinde, hakîmâne, rahîmâne, bir dest-i gaybî tarafından olan bir tasarruf-u âmm, elbette bir rububiyet-i mutlakanın tereşşuhudur ve ziyasıdır. Ve tahakkukuna bir burhan-ı kat’îdir. Madem bir rubûbiyet-i mutlaka vardır; elbette şirk […]

İNEBOLULU SALİH UGURTAN

1905 yılında İnebolu’da dünyaya gelen Salih Uğurtan, İnebolu Nur Kahramanlarındandır. 1930 yıllarında Salih Ağabey, arkadaşları olan diğer Ağabeylerle birlikte okudukları eski kitaplardan kıyamet ile ilgili bazı manalar anlayarak bunu uygulamaya çalışmışlardır. O günler Kur’an öğrenmenin, Allah demenin, ezan okunmanın yasak olduğu dönemlerdi. Salih Ugurtan ve arkadaşları, harp aletleri topluyor, koca koca kılıçlar yaptırıp haftada birkaç […]

HAYATIN BİLANÇOSUNU YAPMAK

Bir Ramazan Ayı daha geride kaldı, şimdi bize düşen ne? Ne yapmalıyız? Bir Ramazan Ayını daha geride bıraktık, yenisine kavuşmayı ümid edebiliriz ama netice bizce meçhul. Şimdi gelin bir bilanco yapalım. Hani gelir gider hesabı yapılır ya. Geçen seneden bu zamana kadar içinde yaşadığımız zamanı düşünelim. Sermayemiz zaman, kardamıyız, zarardamıyız? Her sene sermayesi azalan insanız. […]

BENİ SEVİNÇLE AĞLATTIRDI

Aziz, sıddık kardeşlerim ve hakikî vârislerim; Bayram tebriklerine ait çok mektupları aldım. Herbirine cevap vermeye vaktim, halim müsaade etmiyor. Herbir mektubu, çok kardeşlerimi temsil ederek bir has kardeşimiz yazmış. O mektuplarda, tebrikten başka bazı ehemmiyetli noktalar da var; beni mesrur, minnettar eyledi. Ezcümle, Gül ve Nur fabrikası namına Hüsrev’in tebrik mektubu, beni sevinçle ağlattırdı. Zaten […]

SAİB BİN OSMAN (RA)

İlk Müslümanlar arasında yeralan Saib bin Osman, İslamiyeti On Üçüncü kişi olarak kabul ettiği rivayet edilen Osman Bin Maz’un (RA)ın oğludur. Kureyş kabilesinin Beni Cumah koluna mensuptur. Babası, iki amcası ile birlikte İslamiyeti seçen Saib bin Osman, Mekke müşriklerinin çeşitli işkence ve baskılarına maruz kalmıştır. Peygamber Efendimiz (ASM) ın müsaadesiyle Birinci Habeşistan hicretine katılmıştır. Mekke’lilerin […]

DÜNYA DA CENNET HAYATI YAŞAMAK

”İşte, bak: O iki kardeş ise, biri ruh-u mü’min ve kalb-i salihtir. Diğeri ruh-u kâfir ve kalb-i fâsıktır. Ve o iki tarikten sağ ise, tarik-i Kur’ân ve imandır. Sol ise, tarik-i isyan ve küfrandır. Ve o yoldaki bahçe ise, cemiyet-i beşeriye ve medeniyet-i insaniye içinde muvakkat hayat-ı içtimaiyedir ki, içinde hayır ve şer, iyi ve […]