Girdi yapan Nurköy

BEKİR AĞA

Bitlis Adilcevazlı olan Bekir Ağa, 1889 da Adilcevaz’da doğdu. Asıl Adı Bekir Çelik’tir.Risale-i Nurlarda Emrullah oğlu Bekir Ağa olarak bilinir. Bediüzzaman Hazretlerine Barla’da talebe olan Bekir Ağa Üstad Hazretlerinin,”Ümmi fakat allâmelerin işini gören ve esrar-ı Kur’âniyeye karşı Isparta’nın intibahına sebep olan ahiret kardeşim Adilcevazlı Bekir Ağa…” (Barla Lâhikası)iltifatına mazhar olmuştur. Risâle-i Nur’un yazılma, yayılma ve […]

KAİNATIN YARATILIŞ SIRRI

”Bak, öyle bir ziya-yı hakikat neşreder ki, eğer onun o nuranî daire-i hakikat-i irşadından hariç bir surette kâinata baksan, elbette kâinatın şeklini bir matemhane-i umumî hükmünde ve mevcudatı birbirine ecnebî, belki düşman ve câmidâtı dehşetli cenazeler ve bütün zevilhayatı zevâl ve firakın sillesiyle ağlayan yetimler hükmünde görürsün. Şimdi bak, onun neşrettiği nur ile, o matemhane-i […]

KANDİL NEDİR?

Kandil kutlaması Nedir? Kandiliniz kutlu olsun denir mi? İşin dogrusu nedir? Önce şunu ifade edelim. Kandil diye bir kutlama yok. Sadece Regaip Geceniz, veya Mir’aç Geceniz mübarek olsun. Kadir Gecenizi tebrik ederiz, demek işin doğrusu. Kandil ne? Elektriğin olmadığı dönemlerde Camilerde yakılan bir aydınlatma aracı. Regâip, Mirac, Berat ve Kadir gecesi,Osmanlılar döneminde II. Selim (1566-1574) […]

SUALLERE VERİLEN CEVAB

”Yirmi sene evvel tab edilen Sünuhat risalesinde, hakikatli bir rüyada, âlem-i İslâmın mukadderatını meşveret eden ruhanî bir meclis tarafından bu asrın hesabına Eski Said’den sordukları suale karşı verdiği cevabın bir parçası şimdilik tezahür etmiştir. O zaman, o manevî meclis demiş ki: “Bu Alman mağlûbiyetiyle neticelenen bu harpte Osmanlı Devletinin mağlubiyetinin hikmeti nedir?” Cevaben Eski Said […]

KAİNAT KİTABINI SEYREDENLER

Kainat Kitabını kimler seyretmektedir? İnsanların haricinde hangi şuur ve akıl sahipleri kainatı inceleyip araştırmaktadır? Kainat kitabını seyredenleri üç sınıf olarak ele alabilir.En başta insanlar. İnsan yaratılış itibariyle kainatı her yönü ile incelebilecek bir kabiliyete sahiptir. İnsan her bir azası ve duygusu ile kainatı inceler. Kalbi, ruhu, vicdanı, gözü, kulagı,dili ve diğer duygularıyla kainattaki her şeyi […]

NUR İSKELE MEMURU SABRİ AĞABEY

  1893 yılında doğan Sabri Arseven, Eğirdir’in Bedre köyünün imamıdır. 1926 yılından itibaren Bediüzzaman Said Nursî’ye talebe olup, onun Kur’an ve iman davasına hizmetkâr olanlardandır. Risâlelerde “Nur iskele memuru” kavramı hemen hemen her okuyanın dikkatini çekmiştir. “Nur iskele memuru” unvanına sahip Nur Talebesi Merhum Sabri Ağabey’dir. Risâle-i Nur’da, “Santral Sabri”, “Nur iskele memuru Sabri”, “Risâle-i […]

ZENGİN İLE FAKİRİN LEZZET ALMASI

Lezzetin fakiri ve zengini olur mu? Zengin kişi ile fakir insanın aldığı lezzet farklı mıdır? Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri Lem’alar adlı eserinin On Dokuzuncu Lem’a İktisad Risalesinde bu konudaki görüşü şöyledir : ”Cenâb-ı Hak, kemâl-i kereminden, en fakir adama en zengin adam gibi ve gedâya, yani fakire, padişah gibi, lezzet-i nimetini ihsas ettiriyor. Evet, […]

GAFLETTEN KURTULMANIN YOLU

Gaflet nedir? İnsanın gafletten kurtulması için ne yapması lazım? Kelime olarak dikkatsizlik, endişesizlik, vurdumduymazlık gibi manalara gelen gaflet, dini bir terim olarakta, Cenab-ı Hakk’a itaat ve ibadeti terk edip, önemsiz ve kıymetsiz şeylerle uğraşmak ve nefsine ve hevesâtına tâbi olarak Allah’ı ve ahireti unutmak anlamına gelir.Risale-i Nur’un, bir çok yerinde gaflet konusu ele alınarak,bundan kurtuluşun […]

MUHACİR HAFIZ AHMED

1894 yılında doğan Hafız Ahmed, Macaristan’dan gelen muhacirlerden olduğu için Muhacir sıfatı ile tanınmıştır. Barla’da, Yokuşbaşı Mescidinde uzun yıllar imamlık yapmıştır. Bediüzzaman Said Nursi, Barla’ya sürgün olarak geldiği,ve ikamet ettiği karakolda, askerler, geceleri uyumayıp ibadet eden bu Zatı burada daha fazla kalmasının doğru olmadığını anlayarak, onu imam olan Muhacir Hafız Ahmed’in evine “O imam, bu […]

AKIL İMANLA OLGUNLAŞIR

”Hem insanın bütün cihazatları ve hissiyatları, sırr-ı vahdetle gayet yüksek bir kıymet alırlar ve şirk ve küfür ile gayet derecede sukut ederler. Meselâ; insanın en kıymettar cihazı akıldır. Eğer sırr-ı tevhidle olsa, o akıl, hem İlâhî, kudsî defineleri, hem kâinatın binler hazinelerini açan pırlanta gibi bir anahtarı olur. Eğer şirk ve küfre düşse, o akıl, […]