Girdi yapan Nurköy

GÖLDE KAYIKLA SEYAHAT

بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ “Aziz kardeşlerim, Bu defa motorlu kayık içinde Eğirdir’den Barla’ya giderken denizin dehşetli, emsalsiz fırtınası leyle-i Kadirdeki dehşetli hastalık gibi, zahmet noktasını kaldırıp büyük bir rahmete vesile olduğunu sizlere müjde veriyorum. Altı arkadaşla beraber şehid olmak, yedi ihtimalden altı ihtimalle deniz bize geniş bir kabir olmak için zemin hazırlandı. Fakat o hal altında, mükerrer […]

MADDİ VE MANEVİ LEZZET ALMA

Marifet,(bilme ve tanıma) ve muhabbet (sevme,sevgi) insanın en temel iki vazifesi olup, kazancı Allah’ın rızası, neticesi de saadet-i ebediyedir. Kim Allah’ın rızasını kazanıp saadet-i ebediyeye mazhar olmak istiyor ise; marifete ve onun neticesi olan muhabbete sarılmalıdır. Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri bu hususları şu veciz ifadeleri ile özetliyor: ”Evet, bütün hakikî saadet ve hâlis sürur […]

YAĞMUR DUASINI NASIL ANLAMALIYIZ

بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ ”Bana hizmet eden küçücük bir Risale-i Nur talebesinin çoklar namına sorduğu sualine cevaptır. Sual: Üstadım, yağmur duası ve namazın neticesi görünmedi, fâidesiz kaldı. İki üç defa bulut toplandı, yağmur vermeden dağıldı. Neden? Elcevap: Yağmursuzluk, bu çeşit dua ve namazın vaktidir, illeti ve hikmeti değil. Nasıl ki güneş ve ayın tutulması zamanında küsuf ve […]

TÜCCAR BEKİR (DİKMEN) BEY

Nur Risalelerinin muhtelif yerlerinde ismi, ve hizmetleri geçen Bekir Dikmen Bey,1898 de Barla’da doğdu. Barla’lı, ticaretle uğraşan varlıklı bir ailedendi. Üstad Said Nursi Hazretlerinin, Barla’daki ilk talebelerindendir. Risale-i Nur’ları ilk defa matbaada bastıran ve Nur’un ilk naşiri ünvanına sahiptir. Bekir Bey Nur Risalelerinden Onuncu Söz’ü matbaada ilk defa bastırarak ilk nâşir olmuştur. Lem’alar’da (Onuncu Lem’a) […]

BARLA SIDDIKLARI

Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri, iman ve Kur’ân hizmetinde bir çok orijinal kelime ve kavramlar kullanmıştır. Bu kelime ve ünvanlarla insanların dikkatini o meseleye, o konuya yoğunlaştırmıştır. Risale-i Nur’larda geçen bu tabirlerden birisi de “Barla Sıddıkları”dır. Risâle-i Nur Külliyatının yazılması elden ele dolaşması, yurt sathına yayılması bu ”Barla Sıddıkları”nın fedakârlıkları, sadakatleri,sebatları ve gayretlerinin bir neticesidir. Bediüzzaman […]

EN BÜYÜK ESAS, SEBAT

Risale-i Nur’da çokca geçen kelimelerden birisi de sebat etmektir. İhlastan sonra en büyük esasın da sebat olduğuna işaret edilir. Sebat, yerinden oynamamak, dayanmak, kararlı olmak,sözde durmak, iman ve İslâmiyet’e hizmette, Allah’a ibadet ve taatta devamlı ve kararlı olmak manalarına geliyor. Kur’an-ı Kerim’de, müminlerin karşılaştıkları olaylara sebat etmeleri yönünde emirler bulunmaktadır. Risale-i Nur hizmetinde ise sebat, […]

YARATILIŞIN EN BÜYÜK GAYESİ,hilkat,,nimet

”Kat’iyen bil ki, hilkatin en yüksek gayesi ve fıtratın en yüce neticesi, iman-ı billâhtır. Ve insaniyetin en âli mertebesi ve beşeriyetin en büyük makamı, iman-ı billâh içindeki marifetullahtır. Cin ve insin en parlak saadeti ve en tatlı nimeti, o marifetullah içindeki muhabbetullahtır. Ve ruh-u beşer için en hâlis sürur ve kalb-i insan için en sâfi […]

ZÜBEYR AĞABEY’DEN BİZLERE BİR MEKTUB

Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin, ”Nur’un Baş Komutanı” lakablı, hayatının her anını, Kur’an ve iman yolunda sarf etmeye gayret eden Zübeyr Gündüzalp’ın, Kur’an talebesi, Nur Talebesi olmayı arzu eden ve bu yolda yürümek isteyenlere, yazdığı bir mektubu: ”Aziz muhterem kardeşim… Mademki İslâm’ın her derdine razı olduğunu bildiriyorsun, bu müjdenle bize aşk ve şevk veriyorsun, o halde […]

NUR POSTACISI, ABDULLAH ÇAVUŞ (KULA)

Nur Postacısı,Abdullah Çavuş (Kula), 1901 yılında,Isparta’ya bağlı İslamköy’de dünyaya geldi. Risale-i Nur’da Abdullah Çavuş ismi birçok yerde geçmektedir.O dönemde Üç Abdullah var, Üç’ü de Ispartalı, Üç’ü de Nur Talebesi, Üç’ü de askerliğini ”Çavuş” olarak yaptığı için bulundukları yerlerde bu lakaplarıyla anılmışlardır. İslamköylü olan Nur Postacısı Abdullah Çavuş (Kula) Hafız Ali (RH) Ağabeyin komşusu ve akrabasıdır. […]

İKTİSAD ve İSRAF

İktisad yapıp,israf yapmamamız söyleniyor. İktisad ne? İsraf ne? Nasıl hareket edersek iktisad yaparız ? İktisad insanın her konuda, ihtiyacı kadar olanını kullanmasıdır. Yani varlık ve bolluk içindeykende ihtiyacı kadarını kullanması. İktisad’da bir bilme, bildiğini yapma, irade ve kasıt vardır. İsraf ise, elindekini ihtiyacı dışında harcama ve kullanmadır. Bir nevi keyfe göre yaşamadır. İsrafta cehalet, bilmeme […]