TALHA BİN UBEYDULLAH (RA)
Talha Bin Ubeydullah (RA), 598 yılında Mekke’de doğdu. Hazreti Talha’nın ismi Talha bin Ubeydullah bin Osman bin Amr bin Kâ’b olup, Künyesi Ebû Muhammed, lakabı Feyyaz ve Hayyir (Çok hayır işleyen)’dir. Hazreti Ebû Bekir (RA)ın tavsiyesine uyarak, İslâmiyeti kabûl etmiş, O’nun vasıtasıyla îmân edenlerin beşincisidir.
Hazreti Talha, ticâretle uğraştığı için sık sık Mekke dışına çıkardı. Bu seyahatlerinden birinde Şam yakınlarında Busra kasabasında bir panayıra gelmişti. Bir rahib: “Panayıra gelenlere sorun; içlerinde Mekke’den gelen var mı?” diye seslendi. Bunun üzerine Hazreti Talha: “Evet, ben Mekkeliyim” dedi. Bunun üzerine rahib; “Ahmed (AS) zuhur etti mi!” diye sordu. Talha “Ahmed kimdir?” dedi. Rahib: “Abdullah bin Abdülmuttalibin oğludur. Orası O’nun zuhur edeceği şehirdir. O peygamberlerin sonuncusudur. Kendisi Harem-i Şerîften çıkarılacak, hurmalık, taşlık ve çorak bir yere hicret edecektir.” dedi. Rahibin sözleri Hazreti Talha’nın kalbine yer etti. Oradan acele ayrılıp Mekkeye geldi ve “olan biten bir şey var mı?” diye sordu. “Evet var. Abdullahın oğlu Muhammed-ül-Emin peygamber olduğunu iddia etti. Hazreti Ebû Bekir, ona uydu.” dediler. Bunun üzerine doğruca Hazreti Ebû Bekir’in yanına gitti. Ondan müslüman olduğu cevabını alınca, Hazreti Ebû Bekire rahibin söylediklerini anlattı. Beraber, Peygamber Efendimiz (ASV)’a giderek müslüman oldu.
Talha bin Ubeydullah (RA) müslüman olduğu zaman Mekkeli müşriklerden pek çok eza ve cefa gördü. Hazreti Talha(RA) bütün bu akıl almaz işkencelere göğüs gerip ”Beni öldürseniz de dînimden dönmem’ diye karşılık veriyordu.
Peygamberimiz (ASV), Hazreti Ebû Bekir’le Medîne’ye hicret buyurduğu zaman Hazreti Talha ticâret için Şam’a gitmişti. Dönerken Medine’ye uğramıştı. Hazreti Peygamberin orada olduğunu öğrenince kervandaki mallarından vazgeçip Mekke’ye gitmedi ve Medine’de kaldı. Hazreti Talha, Bedir’den başka bütün gazâlarda Peygamberimiz (ASV) ile beraber bulunmuştur. Çok cesur idi. Bütün gazâlarda Allah’ın dînine hizmet için kahramanca savaşmış, pek çok defalar Peygamberimizin medhine kavuşmuş ve Cennet ile müjdelenmiştir.
Hazreti Talha, Bedir’den sonra İslâmın en büyük gazâsı, ölüm kalım Savaşı olan Uhud’da kahramanlık destanları yazmış, Peygamber Efendimiz (ASV) korumak için cesedini siper etmiştir.
Uhud günü bir anlık dağılan İslam ordusunu gören müşrikler bunu fırsat bilip Hazreti Muhammed (ASV)’in olduğu yöne doğru hücum ediyorlardı.İşte bu şiddetli günde yedisi muhacirlerden, yedisi ensardan olmak üzere on dört Sahabe de onunla birlikte sabır ve sebat gösterdiler. Peygamberimizin (ASV) yanında bulunan on iki sahabe bu şekilde şehâdet şerbetini içtiler. Resûlullah(ASV)ın yanında Hazreti Talha bin Ubeydullah(RA)’dan başka kimse kalmadı. Hazreti Talha (RA) bir aralık Peygamber Efendimiz (ASV)a baktığında yüzünün kanlar içerisinde olduğunu gördü. Peygamber(ASV)ın etrafını sarmış olan müşrikleri yara yara O’nun yanına geldi.Oklara ve kılıç darbelerinin önünde set olarak O’nu korumaya çalışıyordu, Peygamber Efendimiz (ASV)ın güvende olmadığını gören Talha (RA), Efendimiz (ASV)ı sırtına alarak O’nu daha emin bir yere taşımıştır. Talha(RA) bu savaşta yetmiş yerinden fazla yara almış parmaklarının bazıları kılıç darbeleri sonucu kopmuştu.
Hazreti Muhammed(ASV); “Uhud günü yeryüzünde sağımda Cebrail solunda Talha bin Ubeydullah’dan başka bana yakın bir kimse bulunmadığını gördüm” buyurmuşlardır
“Yeryüzünde Cennetlik bir kimse görmek isteyen Talha bin Ubeydullah’a baksın” hadisi şerifine mazhar olan, Hz. Talha (RA)Şûra meclislerinin mümtaz ve değişmeyen âzalarından biridir. Müslümanlar birçok meselede kendisine müracaat ediyordu.
Kur’ân-ı Kerim’i hıfzedip usul ve kaidesine uygun okuyan ve “Kurra Hafızları” olarak adlandırılan ilk hafızlardandır.
Servetinin büyük bir kısmını, cihat ordusuna sarf etmesi için Resûlullah’a getirdi ve: “Bunlar size Talha’nın küçük bir hediyesidir.” dedi. Talha(RA)’ya cömertliği sebebiyle “el-Fayyâd” denirdi.
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!